BÖLÜM 12. (Herkese Çay, Sana kivi Çayı)

1.7K 157 49
                                    

🍃🍃🍃

Toplantının üzerinden bir hafta geçmişti. Anıl o günden sonra Yasin'e soğuk davranmış, elinden geldiğince görmemeye çalışmıştı. İstediği kadar görmemeye çalışsa da düşüncelerinden kaçamamıştı.

O kadar çok işlemişti ki beynine, her şeyden kaçsa bundan kaçamıyordu. Zaten o günden beri annesiyle de konuşmuyordu. Resmen o odada herkesin içinde 'milletin gönül işlerine burnunu sokma' diye azarlamıştı kadını. Ondan sonra da tek kelime etmemişti annesi işte.

Sıkıntıyla başını ovaladı genç kız. Beş altı saat hiç durmadan horon tepmiş gibi yorgun hissediyordu kendisini.

Bir de uğraşması gereken Alissa vardı. Kızıl civciv ilk geldiği gibi değildi. İçine kapanmıştı resmen, gerekmedikçe konuşmuyor odasından bile çıkmıyordu. Ona da hak veriyordu vermesine de biraz da kendisinin elinde olduğunu da ona göstermesi gerekiyordu.

Alissa'yı yeni tanımasına rağmen çok sevmiş, kız kardeşi gibi de benimsemişti. Ne canı olan Niyazi'nin ne de kardeşi yerine koyduğu kızın üzülmesini istemiyordu.

Sıkıntıyla oflayarak telefonunu karıştırdı. Sosyal medyada gezmeyi ne kadar sevmese de canı sıkıldıkça hesaplarına giriş yapıyordu.

Aklına gelen isimle direk 'stalk' moduna geçiş yaptı. Arama yerine hemen 'Yasin İlhanlı' yazıp arattı.

Çıkan profille hemen koltuğunda dikleşip tabiri caizse 'ajan' kimliğine bürünmüştü.

Resimleri incelerken derinden bir 'off'çekmişti genç kız. Bu kadar güzel gülmesi yasaklanmalıydı bu adamın. Bu kadar da güzel olunur muydu canım?! Hem sağlığa zarardı.

Elindeki telefonu hızla masaya bırakıp elleriyle yüzünü serinletti. Daha sonradan aklına 'dank' eden gerçekle hüzünle buruştu yüzü.

Bu adamın sevgilisi vardı ve dahası kendisinin de vardı!

Sinirden ağlayası vardı resmen. Ki ağlasa yeriydi. Bu düşüncelerine son vermesi gerekiyordu. Cenk ile konuşmalı ve artık yollarını ayırmalıydılar. Hoş kendisi ayrılsa ne yazardı. Yasin sevgilisiyle gayet mutlu mesuttu.

İçten içe itiraf ettiği bir şey vardı genç kızın; Yârin aklında başka bir yâr var!

🍃

Yasin, Anıl'ın o günkü surat ifadesinden kendisine karşı bir şeyler hissettiğini anlamıştı. Fakat buna ne bir isim koyabiliyor ne de karşısına geçip sorabiliyordu. Neticede nefret bile edebilirdi.

Aklı karma karışık bir vaziyetteydi. Bu laz cadısı mantıklı olan tüm düşüncelerini mikser gibi çırpmıştı. Annesinin sözlerinden sonra 'Ne münasebet canım, biz burada iş yapıyoruz anne İzdivaç çevirmiyoruz. Hem kendisinin bir sevgilisi var zaten, milletin gönül işlerine burnunu sokma sen!' diyerek resmen kendi önlerinde bağırmıştı.

Bu sözlerden kıskanmasını mı çıkarmalı yoksa farklı bir anlam mı yüklemeliydi bilemiyordu. İç sesi 'ne farklı anlamı canım, bal gibi de kıskandı.' dese de beyni kabul edemiyordu.

AŞKLAMBAÇ (#Wattys2017)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin