3.BölüM

30 3 0
                                    

Multi:Bora

*******


Şirkette çalışırken odama Bora geldi. "Aras seninle birşey konuşmalıyız kardeşim." dedi. Bora benim hem iş ortağım hem de çalışanım. Patron yarısı gibi. Babama "Ortak yapacağım Bora'yı." dediğimde hiç sorun çıkarmadı. Çünkü Bora'yı 1-2 yaşından beri tanıyorum. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez.

Bora karşıma oturup "Bak kardeşim benim Aysima'nın bir arkadaşı var. Aynı sen ve ben gibiler Aysimayla. Adı Deren. Benimde arkadaşım. İzmir'den İstanbul'a okumak için geldi. Şimdi de iş arıyor. Aysima da demiş; "Aras yeni bir sekreter arıyor." 

Elimle 'dur' işareti yapıp "Anladım kardeşim. Bir düşünelim bakalım.."  Yaklaşık 5 dakika kadar düşündükten sonra "Tamam!" dedim. "Yarın sabah 9 da gelsin görüşelim."  Bora da "Tamam kardeşim sağol. Aysima'ya söyleyeyim." dedi ve ofisine gitti. Aslında hakikaten de bir sekretere ihtiyacım var. Öteki sekreterim Alya işten ayrıldığından beri arıyorum ve fırsat ayağıma gelmiş tepilir mi? Aslında şirket olarak prensibimiz, "ONLAR SANA GELECEK!"  Yani biz aramayacağız onlar bizi tercih edecek. Teşekkürler Gökay Dolunay!! 

"Neyse!" dedim ve Leo'yu alıp sahile indik. Sahile indikten sonra biraz yürüdük. Banklardan birinde otururken yanıma biri geliyor. Ezgi... "Selam!" diyerek yanıma oturdu. Zoraki bir gülümsemeyle "Selam.." dedim. Ezgi benim eski nişanlımdı. Hız tutkunluğum yüzünden ayrılmıştık. 

"Napıyorsun?" diye sorunca "Hiç iş-güç sen?" 

Elindeki pusette uyuyan bebeği göstererek "Oğuz'u dışarı çıkarayım,gezelim biraz dedim ama uyuyakaldı.." dedi utana sıkıla. Demek evlenmiş ve çocuğu olmuştu. 

"Neyse Ezgi. Hoşçakal.." deyip Leoyla yürümeye devam ettik. Aslında üzerimdeki takımı değiştirsem iyi olur. Herkes bir tuhaf bakıyor.. 

Eve gidip ,kapüşonlu gri tişörtümü ve asker desenli siyah eşofmanımı,kafama da 'NY' yazan beremi taktım. Spor ayakkabılarımı giyip çıktım. Arabaya atlayıp biraz enerji atma amaçlı hız yapmak için,şehir dışında boş bir alana gittim. Arabadan inip derin bir nefes aldım. Saatin daha 18:43 olduğunu görünce "Harika." deyip gülümsedim. Arabaya binip hızı arttırırken müzik çalardan müzik açtım. BÖ-E'telu... EVET!

45 dakika kadar hız yapıyorum. Kendimi açılmış ve enerjimi atmış gibi hissettim. Bu beni rahatlatan 'tek' şeydi.  Eve dönüş yolunda şirkette bıraktığım Leo'yu almalıydım. Üzerimi değiştirmeden 'tekrar' şirkete bırakmıştım. Biliyorum, çok çok çok tuhaf bir adamım. Şirkete gidip Leo'yu alıp eve geçtim. Kendime aperatif birşeyler hazırlayıp salona geçiyorum. Televizyonda FAST AND FUİROUS'U bulunca keyfim daha da yerine geldi. Film bitince odama gidip yatağıma uzandım. Leo gelince biraz kaykılıp ona yer açtım. Gerçi yatak çift kişilik. Sığıyoruz lan. Başını sevmeye başladığımda aklıma işe alacağım şu yeni kız geldi. Acaba nasıl biri? Aysima'yı arayıp sorsam mı? Ani bir kararla Aysima'yı aradım. 

"Alo Aysima?"

"Efendim Aras?"

"Ya ben sana birini soracaktım.."

"Sor?"

"Şu işe alacağım kız kimdir kimlerdendir?" Tıpkı kızını vermeye hazırlanan babalar gibi oldum. Oğlumuz kimdir kimlerdendir gibi.. 

"Sanane Aras. Yarın görürsün." cevabını almayı ummuyordum doğrusu. 

"Ya söyle azıcık."

DolunayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin