Baş Belası

Bölüm 2

    Herkes bana bakınca, içimden acaba üstümde bir şey mi var diye geçirmiştim fakat sonrasında üstüme baktım bir şey yoktu. Arkama baktım ve karşılaştığım görüntüyle şoke oldum. Giydiğim siyah muz çorabım, baştan aşağı yırtılmıştı. Hemen hırkamı çıkarıp belime bağladım ve koşar adımlarla lavaboya gittim. Eğer önceden gelip görmediğim bir okul olsaydı, kesinlikle lavaboyu çok zor bulurdum. Lavaboya gidince çorabımı çıkardım, Allah'tan çantamda yedek bir çorap getirmiştim. Onu giydim ve çıktım. Sınıfa yürürken adını bilmediğim 3 erkekten 1 tanesi bana "Delik çorap" diye seslendi. Çok sinir olduğum için cevap vermedim ama kafamı kaldırdığımda çocuğun çok yakışıklı olduğunu fark ettim. Yanındakiler ise henüz onun kadar olmasa da onlarda iyiydi. Hiçbir şey yapmadan sınıfa gittim. Sınıfım 11-B'idi. Boş bir sıraya oturdum ve hocanın gelmesini bekledim, her ne kadar az önceki olayın ve bana seslenen çocuğun etkisinde olsam bile kimseye bir şey belli etmedim. Hoca girdi sınıfa arkasındansa bana bağıran çocuk ve yanındaki kişiler...
   O kadar çok şaşırmıştım ki. Tabii oda girer girmez bana baktı, bir süre duraksayarak baktı hatta. Sonrasında hoca "Ayaz, yerine geç oğlum." diyerek adının Ayaz olduğunu duyduğum çocuğu uyardı. Ayaz ise "Tamam hocam, geçiyorum." dedi. Tüm sınıf şaşırdı. Belli ki normal zamanlarda dersleri takmayan, hocaların sözlerini dinlemeyen bir çocuktu. Ben ise onun tam tersiydim (ara sıra umursamaz olsam bile). Ders boyunca ne zaman kafamı çevirsem bana tip tip baktığını gördüm. Hem o, hem de arkasında ki adını bilmediğim çocuk bana bakıyordu. Koridorda gördüğüm 3 erkekte arkalı önlü oturuyorlardı fakat sadece 2 tanesi bana bakıyor, diğeri başka şeylerle uğraşıyordu. Arkasında ki daha farklı baksa da bana karşı, fazla takılmadım. Sınıfın kızlarıysa hakkımda konuşuyorlardı. İyi mi kötü mü bilmiyordum ama en azından bir yerinde yırtılan çorabımın konusunun geçtiğini tahmin edebiliyordum.
   Sonrasında zil çaldı. Tam sınıftan çıkacakken o Ayaz denen çocuk ve yanında olan 2 kişi bir şey fırlattılar. Ne olduğunu bilmiyor veya tahmin edemiyordum ama bana değil de arkamdaki kıza gelmişti. Allah'tan şans bu sefer benden yanaydı, yoksa neler olurdu hiçbir fikrim yoktu. Tam ona bakmak için eğilecektim ki, gördüğüm şey sonrasında tekrar duraksayarak kafamı çevirip onlara baktım. Fırlattıkları şey bir çoraptı. Sınıftan çıkmadan önce onu aldım elime ve geri onlara fırlatıp son olarak ters bir bakış atarak oradan ayrıldım ve koşarak lavaboya gittim. Üstümü başımı kontrol ettikten sonra sınıfa doğru yürürken babamı gördüm. Yanıma geldi. Sonrasında ise "İlk günün nasıl geçiyor, Ahu?" diye sordu. Ona her şeye rağmen iyi dedim ve sonrasında babam gülümseyerek bana sarıldı. Bıraktıktan sonra ise arkamı döndüğümde bana bakan sınıftan bir kaç kızı gördüm. Onlara ne oldu dercesine bir bakış atarak yoluma devam ettim. Zaten okulda şu an tek arkadaşım olan 11-C'den Derin diye bir kızdı, ki onunla da tanışalı fazla olmamıştı. Sınıfa girdikten 2 dakika sonra onlar geldiler ve sıramın etrafında toplandılar. Bir kız öne atılarak "Selam tatlım, ben Buse. Ama sen kısaca senin belalın olan kız olarak tanıyabilirsin beni." diyerek göz kırptı. Ben ise "Sanada merhaba, TATLIM." dedim, tatlım lafını vurgulayarak ve sonra devam ettim. "Ben senin belanın falan değilim, ama bana bir şey yapmaya kalkarsan fena yakana yapışırım o ayrı." dedim ve bende göz kırptım ona. Kıza ilk günden sinir olmuştum fakat bir şey yaparsa gerçekten okuldan attırabilirdim. Buse döndü ve "Hadi ya ahahahh. Ne yaparsın acaba, korktum şimdi biraz." dedi sinir kat sayım artıyordu. Ben ise "Bilmem, denede göstereyim." dedim bu sefer kızı fena sinir etmiştim. Kız dönerek bana "Kızlar, göstersek mi marifetlerimizi?" dedi. Kızların hepsi gülmeye başladı. Ben ise en fazla ne yapabilir diye düşünüyorduk fakat kavga ederken bende kendimden geçiyordum. Tam Buse denen kız elini kaldırdı ki...

   Beğeniyor musunuz? 2 Bölüm yazdım henüz ama olsun yine de sormak istedim :) İstediklerinizi yorumlar kısmına veya bana mesaj olarak iletebilirsiniz.