34.Bölüm-Psikolog

36.8K 3.7K 1K
                                    

34.Bölüm- Psikolog

Bölüm Şarkısı- Serhat Albamya- Sebebi Sensin


"Sakin ol Derin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sakin ol Derin. Şimdi denizden çıkalım olur mu?"

Kollarım bacaklarım hiçbir yerim tutmuyor gibi hissediyordum.

"Berkay!" diye bağırdı Timur.

"Bayılıyor yardım et!"

Berkay da çok hızlı bir şekilden yanımıza yüzdü. En son anımsadığım şeyler bunlardı.

Hayal meyal beni kıyıya çıkarttıklarını hissettim.

Kumsala uzandığımda annem başımdaydı.

"Hastaneye götürelim."

Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım.
Serum vardı başımda.

Annem koltukta uyuyordu.

"Anne?" diye seslendim.
Gözlerini aralayıp bana baktı.

"İyi misin?" diye sordu.

"İyi gibi hissediyorum."

Yatakta doğruldum.

O sırada içeri doktor girdi.

"Uyandın mı? diye sordu.

"Gözlerim ve bilincim açık olduğuna göre?"

Gülümsedi doktor bana.

"Bağışıklık sistemini bozmuşsun."

Elindeki kağıda bir şeyler yazdı. Sonra gözlerimi sonuna kadar açtı iki eli ile.

"Bayılman ondan kaynaklanıyor."

Kağıda bir şeyler daha karaladı.
"Yediklerine dikkat etmen gerekli. Bir de kendini çok yorma." 

Başımı salladım.
"Değerlerin çok değişik çıktı."

Sürekli dosyalara bakıyordu.

"İçinde değişik şeyler oluyor Derin."
Bu beni güldürdü.

"Hafif bir mide bozukluğu demek gerçekten hafif kalır."

Bu sefer annemde güldü.

"Neyse değerlerinde anormallikler var evet ama bu olumsuz anlamda değil. Akşama doğru taburcu olabilirsin. Bir şey olursa tekrar gelirsiniz."

Başımı salladım. Tam kapıdan çıkacaktı ki, "Birde psikoloğa görünün gitmeden." diye seslendi bana.

Kaşlarımı çattım. "Çatma hemen kaşlarını. Aklımdaydı benimde zaten." dedi annem.

"Ne psikoloğu ya?"

Omuz silkip kalktığı koltuğa yine oturdu.

"Anne ya. İhtiyacım yok ki."

Ama tabii ki beni dinlemedi.
Odaya bizimkiler doluşunca tabii psikolog kaçınılmaz oldu. Hepsi konuşarak beni deli ettiler de...

"Ay bir susun hastayım ben."
Başımı geri yasladım.

"Turp gibisin maşallah."

Öf.
Öf.
Öf.
Öf.

"Beni psikoloğa götürün!" diye bağırdım.

Hepsi bu halime gülerken ben isyan içindeydim.

Akşama doğru taburcu oldum. Ama hastaneden çıkmama izin vermeden psikoloğun olduğu kata götürdü annem beni.

Kağıyı tıklatıp içeri itti. Arkamı dönüp ters ters baktım ona. 

Kapıyı kapattığında önüme döndüm.
Bana gülümseyerek bakan bir çocukla karşılaştım. Psikolog buydu galiba.  Ama çocuk denilecek yaştaydı. Baya baya gençti.

"Şey ben doktora bakmıştım ama."

Gülümsedim.

"Gel o zaman." Koltuğu işaret etti.
Oha.
Çocuk çok tatlıydı yahu...

Koltuğa oturduğumda, "Derin dimi?" diye sordu.

"Evet benim."

Elindeki kağıtları arkaya fırlattı.

"Neyse bunlara gerek yok."

Önündeki kağıt ve kalemleri de masadan itti. Hepsi yere düşerken kalktı ve karşımdaki koltuğa oturdu.

"Hiçbir aracıya gerek yok. Birebir tanışabiliriz."
Elini bana uzattı.

"Güney ben."

Elini sıktım.

"Derin ben." diye taklit ettim onu.

"23 yaşındayım."

"17 yaşındayım."

Elim gala elinin üzerindeyken, "Yakışılıyım." dedi.

"Güzelim." diye karşılık verdim.

"Hiçbir şeyi umursamam." dedi.

"Birçok şeyi kafama takarım." diye cevap verdim.

Elimi bırakıp işaret parmağını bana uzattı.

"Bulduk! Evet. Sorun burada."

Ben gülmeye başlayınca o da gülmeye başladı.

Yanağında beliren gamzeye gözüm takıldı.

"Bir daha gülsene. Gamzene parmak basacağım."

"Ne?"

"Ya gül. Gamzen var senin."

Kaşlarım çatıldı. Gülmeyi kestim bir anda. Boğazıma bir yumru takıldı.

"Evet şu sırada gülmeye devam etmemiz gerekiyordu?" dedi Güney Doktor sorarcasına.

"Şey bir şey geldi aklıma."

Biraz düşünceli baktı bana.

"Çok fazla şey kelimesini kullanıyorsun."

Başımla onayladım onu.

"Çok sık mı unutursun bir şeyleri?  Yani unutkan mısındır?"

Bilmiyorum.
Bilmiyordum ki.

"Ya aslında unutkan değilim ama şu sıralar yaşamadığım şeyler sürekli zihnimde var oluyor. Zihnimde bir isim var. Ama ben o ismi tanımıyorum."

Gözlerim doldu. "Sanki çok uzun bir rüya gördüm ve uyandım. Böyle o rüyadan arda kalan tek bir isim var."

"Ne ismi?" diye sordu.

"Garip bir isim."

Bir çift gri göz vardı birde.

"Ne?"

Yutkundum.
"O ismi telaffuz etmek içime dokunuyor."

"Derin ne o isim?"

"Efran."

~~

BU BÖLÜM DÜZENLENMEDİ VE ESKİ HALİYLE KALDI. BU VE BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMLERİ ESKİ HALİYLE OKUYACAKSINIZ. BU VE BUNDAN ÖNCEKİ, SONRAKİ TÜM BÖLÜMLERİN DÜZENLENMİŞ HALİ KİTAPTA OLACAK. 

HESİM "Hayalet Sesim"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin