7.3

386K 24.1K 15.9K
                                    

"Baba?"

Gözlerim karşımda gördüğüm kişiyle yuvalarından fırlarken, karşımda gördüğüm kişi gözlerimi yuvalarından fırlatan kişiydi. Evet yine harika bir cümle kurdum. Alkışa gerek yok.

Mustafa'nın kolu hâlâ boynumda dururken, babam şaşkın gözlerle bana bakıyordu. "Kızım?" dedi.

"Baba?" dedim tekrar. Sonra babam yineledi. "Kızım?"

"Baba?" dedim sesimi titretmeden. Mustafa beklemeden babama baktı. "Babası?"

Babam, Mustafa'ya baktı. "Çocuk?"

"Babası?" Bu değişik ve aşırı saçma diyalog büyürken bir de yanımızdan geçen simitçi adam, babama seslendi. "Abi."

"Simitçi?" Babam anın verdiği şokla simitçiye şaşkınlıkla bakarken, simitçi bey amca yanımızdan uzaklaştı.

Şu an tüm okulun önünde müdür beye rencide olmuş gibi hissediyordum kendimi.

Babam bana döndüğünde, Mustafa'nın kolu hâlâ omzumdaydı. Babam ellerini uzatarak ses tonunu artırdı. "Ne oluyor? Kim bu çocuk?"

Sevgilim. Müstakbel damadın. (Diyemedi.)

Mustafa sertçe yutkunurken, babam hızla Mustafa'nın kolunu omzumdan attı.

"Ah," dedi Mustafa ani bir sesle. Yüzü ekşirken, tek ayağının üzerine ağırlığı verdi. Bir adım geri çekilerek, ona iri gözlerle bakmaya başladım. "Bacağım," dedi Mustafa sol bacağını kavrayarak. Ne oldu şimdi?

Babam kaşlarını çattı ve Mustafa'nın üzerine doğru eğildi. Mustafa acıyla bacağını tutarken, onu şaşkınlıkla izlemeye devam ediyordum.

"İyi misin evlat?" diye sordu babam, düz bir sesle. Alnımı kırıştırırken Mustafa boğuk bir sesle babama karşılık verdi. "Amca bacağım acıyor."

Amca mı? Ay hoşt ulan.

"Ne oldu bacağına?" diye sordu babam tereddütlü bir sesle. "Kramp girdi amca," dedi Mustafa. Lan ne oluyor?

Babam vakit kaybetmeden Mustafa'nın koluna girerken, Mustafa'nın gözleriyle kısacık bir süre birbirimize ulaşırken başımı 'Ne oluyor?' anlamında salladım.

Mustafa bıyık altından gülerken başını 'Rahat ol yavrum' anlamında eğdi. Tavrı kafamın içinde ki soru işaretlerini artırırken, babam gözlerimizin arasına girdi.

"İyi misin?" diye sordu tekrar Mustafa'nın kolundan çıkmadan. Mustafa numaradan ayağını yere sağlamca basmaya çalıştı ve samimiyetsizce yüzünü ekşiterek, "Daha iyiyim," dedi. Babam kısa bir tedirginliğin ardından tatmin olmuş gibi kolundan çıkarken Mustafa derin bir nefes alıp babama baktı.

"Amca," dedi kısık bir sesle. 'Babacığım' diyecekti dili sürçtü herhalde?

Mustafa'nın gözleri bana kayarken dudaklarını araladı. "Az önce bacağıma bir şey oldu ve kızınız galiba. Allah razı olsun beni kapıya kadar taşıdı."

Pinokyo, Pinokyo'luğundan utandı, ne yaptın sen?

Boğazımda bir kuruluk hissettiğimde, hafifçe öksürdüm ve mağdur bir ifadeyle babama baktım. "Evet baba, ben bu çocuğa yardımcı oldum sadece."

Allah'ım çarpma beni.

Babam ne diyeceğini bilemez bir halde bir bana bir Mustafa'ya bakarken araya girdim. "Baba sen ne arıyordun ki burada?"

Babam gözlerini devirip, yorgun bir ifadeyle omuzlarını düşürdü. "Ya annene şifalı bitkiler kitabı mı ne alınacakmış. Kadın televizyonda ne görürse aldırıyor. Yakında kendini kaçırtıp Müge Anlı'ya başvurtacak bizi."

ÇEVRİMİÇİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin