1.Bölüm: "Yedi Başlı Yılan"

1.5K 812 878
                                    

1.BÖLÜM
"YEDİ BAŞLI YILAN"

Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin, keyifli okumalar hepinize

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin, keyifli okumalar hepinize.

Uzun zaman sonra.

Kayıt başladı.

Elimdeki pusula parçalara ayrıldı ve yolumu bulmam imkânsız bir hâl aldı. Zihnimin bana oynadığı bir oyun sandım ama hayır bu gerçekti. Yüzüme sürülen katran karası siyahı boya, gökyüzünden akan yağmur yüzünden gözlerime doğru akıyordu. Gözlerim karardı, zihnim bulandı, bedenim iflas bayraklarını çekmeyi bekliyordu. Biraz daha yürüdüm. Çamur dizlerime kadar gelen çizmeyi bulamış, siyah rengi yerine kahverengi bırakmıştı.

Hemen gövdesi kocaman olan çınar ağacının arkasına sakladım. Duyduğum sesler zihnimin bir oyunumu anlamadım. Bekledim. Büyük bir canlının, Ölüm Diyarı'na girdiğini anladığımda aşağıda akan nehirin akış sesini bastırdı. Kaç kişinin geldiğini anlamak için bedenimden çıkan büyük bir enerji dalgası şeffaf bir huzme şeklinde kilometrelerce uzağa gitmeye başladığında gözlerim karardı.

En az iki buçuk metre büyüklüğünde büyük bir sürünün üstüme doğru geldiğini anladığımda kurt süresi değildi. Aksine Pussalar geliyordu.

Beni buraya öldürmek için gönderdiklerini biliyordum. Ölüm Diyarı'ndan sağ çıkmayacaktım. Ya da çabalayıp, didinecektim.

Kolay vazgeçmeyecektim...

Enerji dalgası büyük bir hızla tekrar bedenimle buluştuğunda artık Pussa sürüsü hemen beş altı metre ötemde duruyorlardı. Havayı kokladığını işittiğimde Pussa çınar ağacına yaklaştı ve elim hemen belimdeki baltaya gitti. Bir faydası olacak mıydı bilmiyordum, tek başına değildi. On tane Pussa vardı ve benim iki katım bir hayvana saldırsam sağ yine çıkamazdım.

Hırladığını duyduğumda yıllardır kök salmış çınar ağacına indirdiği darbe ile çınar ağacının kökleri koptu ve metrelerce uzun olan çınar ağacı üzerime devrilecekken hemen ağacın arkasından çıktım.

Simsiyah, parıl parıl parıldayan teni muhteşemdi. Altı bacağı kocaman bedenini taşıyor ve lav kırmızı çizikler vardı bedeninde. Gece yanan bir lamba gibiydi ve bedeninden ışık yayıyordu. Uzun kuyruğu kendisi gibi kocamandı. Altı tane kocaman dikeni vardı...

Çok korkutucuydu...

Asla itaatkar olmadıklarını biliyordum Neçirvan'dan. Pusalar kimsenin yönetemeyeceği harika yaratıklardı. Çenesinin gücü sadece sizi küçük bir ısırıkla bütün bedeninizden kafanızı kopartacak kadar güçlüydü. Pusaların bedeni kendi kendine salgıladığı büyük bir zehir ve antikor üreticisiydi. Salgıladıkları antikorlar günümüz dahil birçok hastalığın çaresiydi ama bunu insanların kullanmasına izin vermiyordular. Zehirleri ise asla dönüşü olmayan bir yola sizi götürüyor ve ölümle karşı karşıya kalıyordunuz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NAFSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin