1-Bölüm

1.4K 37 2
                                    

  Bütün varlıklar umuda ihtiyaç duyarlar.Umut bir cezaevinde pencereden süzülen güneş ışığı gibidir.O karanlık,izbe yerde insana dışarda bir hayatın seni beklediğini gösterir.Fakat benim penceremin önüne taşlar konuldu.Ne pencereyi açabiliyorum ne de güneş ışığını görebiliyorum.Bir süre sonra da zaten ışığı görmek istemiyor,alışıyorsunuz .Yavaşça gözlerimi araladım.Güneş daha yeni doğuyordu.Yavaşça kalkıp tuvaletin eski kapısını açtım.Aynadaki yansımamla bakıştığımda o kadar kötü gözükmediğimi fark ettim.Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp dolabın karşısına geçtim.Elime ilk gelen siyah kotla balıkçı yaka siyah kazağı üzerime geçirdim.Saçlarımı da tarayıp salık bıraktım.Son olarak montumu da giyip evden dışarı çıktım.Okula gitmeden önce Ahmet amcadan kahve alıcak ve müzik dinleyerek yürüyüş yapacaktım.Yoksa tam ayılamıyordum.Kulaklıklarımı çıkartıp rastgele bir şarkı seçtim.O tanıdık kahve kokusu duyunca hafif gülümsedim.Ahmet amca "Günaydın kızım" dedi.Bende aynı şekilde karşılık verdim.Biraz sonra her zaman içtiğim kahveyle gözüktü.Kahvenin her çeşidini seviyordum aslında.Ahmet amca "Al bakalım her zamankinden."dedi.Bende elinden kahveyi alıp parasını kasaya uzattım.Kahvemi içerken bir yandan da etrafı inceliyordum.Kimisi karşıdaki kreşe çocuğunu bırakıyor.Kimisi ise arkadaşlarıyla geziyordu.Arkadaş?Yıllar önce unutmuştum anlamını,ne ifade ettiğini.Düşüncelere dalmışken okula gelmiştim.Zonguldak da Fen Lisesinde üçüncü sınıf burslu öğrencilerinden biriydim.Okulda hani silik,kimsenin tanımadığı,soğuk kızlar olur ya hani işte onlardan biride benim.Sınıfın kapısını açıp cam kenarı en arkaya yerleştim.Çok zaman geçmeden öğretmen içeriye girdi.Dersi dersinde dinler,diğer şekilde çalışmazdım.Bu zamana kadar ders notlarım hep iyi olmuştu.Sonunda zil çaldığında yerimden kalktım.Kantine doğru yürümeye başladım.Kantine geldiğimde sıraya geçip poğaça aldım.Boş gördüğüm masaya doğru adımladım.Sandalyeyi çekip,oturdum.Kantindekileri izlediğimde hepsi de gereksiz bir varlık olarak görünüyorlardı.Belki aralarında çok iyi insanlar vardı ama umursadığım söylenemezdi.Zilin sesini duyduğumda istemsizce yüzümü buruşturdum.Yavaşça yerimden kalkıp sınıfa yürüdüm.Yerime oturduğumda öğretmen gelmiş ve bir daha olmasın deyip kestirip atmıştı.Son olarak edebiyat dersinden de çıktığımızda uykum gelmişti.Okuldan çıkıp eve doğru yürümeye başladım.Aklıma evde kahvenin bittiği geldiğinde yolumu değiştirdim.Markete girdiğimde hızlıca kahve reyonuna ilerledim.Çoğu çeşidinden üçer tane aldım ve kasaya geçtim. Kahveleri çantama koyup dışarı çıktım.Hava kararmıştı.Yolda ilerlerken benim yaşlarımda olan bir grubun kavga ettiğini fark ettim.Gerçekten tam bir beyin özürlüsüler.Umursamadan yanlarından geçicektim ki bir çift bal rengi gözlerle çakıştım.Çok kısa an göz göze gelmiş soğuk bir bakışma yaşanmıştı.Gözlerimi önüme çevirip yanlarından hızlıca geçtim.Eve geldiğimde çantamı koltuğa atıp montumu da dolaba astım.Kahvemi de hızlıca hazırlayıp televizyonun karşısına geçtim.Kanallarda dolaşırken sıkılıp en sonunda bir kanalda durdum.Açtığım diziye baktığımda gözlerimi devirdim.Çünkü iki kız bir erkek için kavga ediyordu.Belki de yaptıkları şeyin nedeni o çocuğu sevmeleriydi ama bence saçmalık ve gereksizlikten başka bir şey değildi.Televizyonu kapatıp en iyisinin uyumak olduğuna karar verdim ve üzerimi değiştirip yatağa yattım.Uyku çok güzel bir kaçış yoluydu.
🍁🍁🍁
Hızlıca yatakta doğrulduğumda kan ter içindeydim.Bu aralar çok fazla kabus görmeye başlamıştım.Bi ara geçmişti ama yine başlamıştı.Ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalktığımda hafif dengem bozulmuş ama hemen kendimi toparladım.Banyoya girip üzerimdekileri de bir çırpıda çıkartıp suyu açtım.Rahatlamam gerekiyordu.Yarım saat kadar suyun altında kaldığımda yavaşça suyu kapatıp odaya geçtim.Dolaptan iç çamaşır ve siyah eşofman lacivert bol kazağımı alıp üzerime geçirdim.Hava almam gerekiyordu.Kulaklığımı takıp evden çıktım.Güneş daha yeni doğuyordu.Yol da hiçkimse yoktu.Sadece kuş sesleri duyuluyordu.Bir banka oturup kafamı geriye attığımda zihnimdeki sesler susmuyordu.Her birini susturmaya çalıştıkça daha da kuvvetleniyorlardı.Hiçbir zaman susmayacaklardı.Biliyordum.Fakat yine de bir ümit seslerinin kesilmesini istiyordum.Kaç saat oturmuştum bilmiyordum.Banktan yavaşça kalktığımda başım dönmüştü.Tutunacak yer ararken birisinin arkadan belimi tuttuğunu hissettim.Dengemi sağladığım sırada tam kollarından çıkacaktım ki arkamdaki kişinin kadifemsi sesini duydum."Dikkatli ol ufaklık."dedi ve arkamdaki kişinin kollarını çekmesiyle arkama döndüm.Fakat karşımda boş sokaktan başka bir şey yoktu.Kimdi o?
***********************************
Merhaba🌸
Arkadaşlar bu ilk hikayem.Yazım yanlışları olabilir.Kusura bakmayın.Düşünceleriniz benim için çok önemlidir.Yorum yapmayı unutmayın.Lütfen.

UFAKLIKWhere stories live. Discover now