Sürpriz

347 15 5
                                    

...George beni bar gibi bir yere getirecekmiş ama bar değil. Bu arada george ne kadar ısrar etsede ceketi geri verdim ve şuan donuyorum. Serindi hava... Hem kıyafetleri ben seçmedimki

G:Üşüyormusun

L:hı?

G:Titriyosun. Üşüyosun sanırım

L:biraz (biraazmı lilly. Donuyosun. Sen yakında buzda tutarsın böyle gidersen bravo)

G:Birazmı. Titriyosun. Al şunu ve giy. Dedi ve ceketini verdi. E bende durmadan hemen ceketi kaptığım gibi giydim.

G:Neden ve nasıl bu kadar tatlı olabiliyorsun? Utanmıştım hatta domates bile oldum. İhihih. Niye utanıyosunkş diye düşüncelerimi bozdu içideki cadaloz

G:utannana hiç gerek yok sen benim sevgilimsin ve öykede kalacaksın. Hem buna alışsan iyi olur.

Yol hala bitmedi bende biraz kestiriyim dedim ama demez olaydım. Bşranda herşey durdu ışıklar gitti ve büyük bir sessizlik oldu sanırım george gözlerimi bağladı çünkü yüzümde bi kumaş parçası hissediyordum. George gözümü açtığında önümde kocaman bir pasta ve herkesin elinde küçük küçük hediyeler vardı. Gözlerime inanamadım. Sahi biz kapıdan içeri ne ara girdik la. Nese. Pastanın üstünde. "Seni Çok Seviyorum. İyiki Varsın. -George <3". Yazıyordu çok mutlu olmuştum. George a sarıldım ve dudağına ufak bir öpücük kondurdum.

L:Çok teşekkürler bende seni çok seviyorum.

G:Bende seni çok seviyorum sevgilim.

Pastalar filan yendikten sonra sıra hediyelerdeydi. Herkes hediyelerini bana teker teker verdi. Çok sevecen insanlardı. İçinde telefon numaraları adresleri okukdaki sınıfları ve küçük takılar vardı. Ne sandınız hepsini burada açamayacağıma göre bir kısmınıda evde açacağım. Ama georgenin hediyesini burada açtım. Çok güzel ve çok tatlı bir hediyeydi. Benim bunu istediğimi nereden biliyordu ki acaba. Tamam çıldırmayın söylüyorum. Hazır olun. Sakin. Ayyy çok tatlıııı. Tamam. George...bana...yavru...bir... Yorkshire almıııış :). Ve yanında tarak tasma oyuncak filan çok tatlı hepsi. He bu arada dişi bi köpek. Ve adını hala bulamadım nereden bildiğini ona evde soracaktım.

L:çok teşekkürler

G:önemli deil. Dedi ve yanağından öptüm.

Neyse bu bıdığın adını evde koyacaktım. Dans karaoke sohbet filan derken. Parti bitti ve evime geldik. Bla bla bla

...

L:george

G:efendim :)

Lşey...ııı...sen yorkshire ları sevdiğimi nereden biliyorsun

G:neredenmi sence

Flashback:(lilly her şeyi açıkladıktan 2 gün sonra) george un evine gittim ve. Orada yavru erkek bir yorkshire vardı. Çok tatlıydı. Adı "RAWR". Bu kelimenin anlamı dinazorcada "SENİ SEVİYORUM". Demekmiş sanırım buradan biliyordu

Şimdi:

L:hmmm hatırladım. Imm şey sanırım sıra senin ödülünde.

Çünkü george bana. Bu minik bıdığı hedşye ettikten sonra yanağını öptüm ya işte ondan sonra e benim hediyem bukadar mı yani demiştide. Ve unutmadan yarım gülüşünüde attı. Gıcık.

Evet işte bu yüden benim ona bir sürpriz ypmlıyım. Gerekiyordu ama beklemediği biR anda...

ARKADAŞLAR BİLİYORUM GEÇ YAZIYORUM AMA BU TATİL ÇOK KÖTÜ HASTALANDIMM ÜZGÜNÜM SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM BB :) <3

Sevmek İstemedimΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα