SÖZ mü? SÖZ.(tamamlandı)

Bölüm 13. Zümrüdüanka Kuşu

İşte bunları hissetmelerinin sebebi tutkunun yanında aşkında olmasıydı.

Yıllarca yazılan, anlatılan aşk bir insanın başına gelmediği zaman anlaşılmıyordu.

Demir kendini zorda olsa kadının dudaklarından ayırmıştı. Defne'nin masum karşılık verişleri onun bu konularda deneyimsiz oluşunun göstergesiydi. Bunun farkında olan adam kendini geri çekti. Daha fazlasını isteyen yanını susturdu. Çünkü bu küçük kadına aşık olmuştu, ve onun zarar görmesi isteyeceği son şeydi.

Defne'nin az önce ki öpüşmeden kızaran yanakları adamdan ayrılınca daha da fazla kızarmaya başlamıştı. Söylediklerinden ve yaptıklarında pişman değildi ama istemsizce utanıyordu.

Ve gördüğü görüntü karşısında adam kadına bir kez daha aşık olmuştu.

Ve bir süre birbirlerinin kollarının arasında konuştular, ama tek kelime etmeden. Çünkü ikisinin de buna ihtiyacı vardı. Az önce yaşadıkları o büyülü anı düşünüp gülümsüyorlardı ama kadının başı adamın göğsündeyken bu durumdan ikisinin de haberi yoktu.

Ve genç kadının konuşmasıyla sessizlik bozulmuştu. Anka kuşunun hikâyesini anlatmıştı adama.

"Demir bunu sana neden anlattım biliyor musun?"

Demir ise kadının ağzından çıkan her bir kelimeye açtı. Hemen cevapladı kadını.

"Neden Defnem."

Dakikalar önceki o öpüşmeden sonra, öpüşme demek sığ kalır, iki ruhun birbirine karışmasından sonra; artık rahatça aitlik ekini kullanıyordu adam.

"Sen beni kurtarmaya gelen o tek kuşsun. Benim için sayısız kuş yolculuk etse de yolun başında diğer önceliklerini hatırlayıp geri döndüler."

Demir'in duydukları ile göğsü kabarmış ve bir kez daha kadına hayran kalmıştı.

"Ben kanatlarımı daima sana doğru uçmak için açacağım."

Adamdan aldığı cevapla gözleri dolan kadın konuşmasına devam etti.

"Ve ben o tepede tek başıma küllerimden doğmaya çalışırken sen geldin ve bana kendi küllerini de ekledin."

Kadının başını kendine çeviren adam, yavaşça yanağını okşayarak konuştu.

"Ve bende Defnem, o tepede çok güçlü, kendi başına ayakta durabilen büyüleyici güzellikte küçük bir kuş buldum."

"Ve bulduğun aslında senmiş."

"Ve bulduğum aslında benmiş."

Adam, genç kadının burnunun ucuna kondurduğu küçük öpücükle onun kafasını yine kalbinin üzerinde hissetti.

"Teşekkür ederim Demir."

"Ben teşekkür ederim Defne."

Kadın kendini bu kadar açık anlattığı için, aynı zamanda az önce delicesine bir tutkuyla öptüğü adamın kollarında bu kadar huzurlu olup ona sonsuz bir güven beslediği için şaşkındı.

Ama bütün bunların sebebini biliyordu.

Aşk.

Adam kadının acılarını kendi yaşamış gibi canı yanarak dinlediği için, onun akan bir damla gözyaşı için her şeyi karşısına alabilecek kadar güçlü hissettiği için, annesi hakkında onun o öpmeye doyamadığı dudaklarından birkaç cümle duyduğu için şaşkındı.

Ve de kadının, babasının ona kalkan elini düşündüğü anlarda ise bir hayli kızgındı...

Ama o da bütün bunların sebebini biliyordu.