bölüm 9/i feel the rain

49 11 13
                                    

William'ın ofisinin kapısını tıklatıp içeri girmem ve William'ın endişe dolu yüzüyle karşılaşmam bir oldu.

"Hoşgeldin,Alexandria." diyebildi kibarca.

Başımı onaylarcasına sallayıp kapıyı ardımdan kapattım.

"Nedir bu denli önemli olan,William?Ne oldu?"

Derin bir nefes verdi ve bana bakıp gergin bir şekilde gülümsedi.

"Öncelikle oturmak isteyebilirsin.İçecek ister misin?Açsan-"

"Hayır,hayır..Lütfen bir an önce neler olduğunu söyle,korkmaya başladım." dedim,delicesine aç olduğum halde.

"Pekala...Lütfen otur," diye ısrar etti William.Masasının yanındaki sandalyeyi değil,tedavi uyguladığı sandalyeyi göstermişti.

"Pekala,Alexandria.Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum...Bana inanır mısın bunu da bilmiyorum.Ama...elimde güçlü kanıtlar var.Ne yazık ki."

Gözlerini yüzüme öyle bir dikmişti ki,korkmaya başlamıştım.

2 yıl önce•

"Denis!"

Çığlığım sarı apartmanın koridorlarında yankılanıyor,korkum gittikçe artıyordu.

"Denis,hayır...Y-yalvarırım!..."

Kapıya tekmeler savuruyor,canım çıkacakmışçasına bağırıyordum.

Büyük bir kavga etmiştik,ve Denis direk kendini bu daireye kilitlemişti.Eski yaşantısının olduğu sarı apartmandaki küçük daireye.

İçerden ses gelmiyordu,kendime lanetler okumaya başladım.Ona onu sevmediğimi,ay ışığına dönmesini söylemiştim.

Öyle de yapmıştı.

"Denis!Yalan söyledim,ben...Ben seni seviyorum!Ben seni her şeyden çok seviyorum Denis!Sen bana aitsin,ay ışığına değil!"

Kapı kilidine tekmeler savurmaya başladım.

Günümüz•

"3 yıl önce...Denis Stoff adında bir hasta bu hastanede tedavi görmek için getirilmiş.Seninle görüşmüş,ve sen stajyermişsin,doğru mu?"

Başımı salladım.Bana bunları neden anlatıyordu ki,ben oradaydım zaten.

"Hastanemizden 1 gün sonra çıkış yapmış..." William yutkundu,gözlerini yüzüme dikmiş ifadesiz bir şekilde benimle konuşuyordu.

"Bana bunları neden anlatıyorsun?Yaptığımın ne denli yanlış olduğunu göstermek için mi?Onu sevdiğim için kendimi kötü hissetmem için mi?"

"Hayır.Sadece..." William kağıdı açtı ve gözlerini ifadesizce kağıdın üzerinde oynattı.

"Alexandria,bak.Ben ne olursa olsun senin yanındayım,tamam mı?Bunu asla unutma."

"Neler olduğunu söyleyecek misin artık?" Sabrım taşmaya başlamıştı.Sakladığı,ya da farkettiği büyük bir sır vardı ve bunu benimle paylaşmıyordu.

2 yıl önce•

Kapıyı nihayet kırdığımda evin içinde koşturmaya başladım.Lanet olsun,aklıma hiçbir yer gelmiyordu ki!Baktığım odalar boştu,ama sanki koca bir şehri koşuyormuşum gibi kayıp hissediyordum.

"Denis?!"

Kapıları tekmelerimle açıyor,nefes nefese kalıyordum.Üzerime birden bir dinginlik indi.Evde kilitlenmiş tek kapı banyonunkiydi.

Banyo kapısına hızla ilerledim.

"Geliyorum Denis."

Günümüz•

"Gerçek şu ki,Alexandria..." William gözlüğünü ruhsuzca gözlerinden indirdi ve tek bir ses tonuyla konuşmasını sürdürmeye çalıştı.

"Denis Stoff'un öldüğü hastanemize bildirileli 2 yıl olmuş."

Kaşlarımı çattım ve yüzünü anlam veremeden incelemeye başladım.

"Kaldırıldığı son hastaneyle irtibata geçtim,sistemde bir yanlışlık olduğunu düşünmüştüm ama...O akşam hastanedeki nöbetçi John Stonefold onu senin hastaneye getirdiğini,ve sana da Denis'in öldüğünü-"

"Saçmalık."

"Ölüm sebebi:Aşırı Doz.Damardan enjekte edilen eroin'in kalbi parçalayacak derecede hızlı attırması sonucu-"

Kahkaha atmamla cümlesi yarıda kesildi William'ın.Böyle bir saçmalık olabilir miydi?Her gece koynuna yattığım adam nasıl 2 yıl önce ölmüş olabilirdi?

"SAÇMALIK!"

Bağırmamla ürperen William'ın gözlerine baktım.

"Beni Denis'ten ayırmak için böyle numaralara gerek yok.Ondan asla ayrılmayacağım."

"Alexandria...Seni aradığım akşamı hatırlıyorsun,öyle değil mi?Yemeğe vereceğin cevabı sormuştum."

Nereye bağlayacaktı çok merak ediyordum.

"Telefonu Denis'in aldığını sandım ama...Denis adına konuşan sendin."

"William..Komik duruma düşüyorsun."

"Pekala." Ayağa kalktı ve masasındaki cep telefonunu eline alıp bana doğru ilerledi.

"Ara onu.Ve buraya çağır."

"Ölmek mi istiyorsun?"

"Buna razıyım.Umarım yanılıyorumdur,umarım ölmemiştir."

Ona bir müddet baktım ve haddini bildirmek üzere telefonu elinden hızla alıp ezberimdeki numarasını William'ın telefonuna tuşladım.

"Aradığınız numara kullanılmamaktadır."

Numarayı defalarca kontrol ettim,ama doğruydu.Aramama rağmen numaranın kullanılmadığını söylüyordu telefondaki ses.

Duraksadım.

"Alexandria...Ben...Ç-çok üzgünüm ama-"

"Bu gerçek olamaz..."

Parmaklarım uyuşmaya,vücut ısım düşmeye başladı.

Denis'i...hayalgücümde mi yaşıyordum?

Hepsi birer hayal miydi?

Denis,2 yıl önce o evde ölmüş müydü?

Brightest LightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin