Sehun pembe bir kedi çocuk olarak biraz fazla şımarık yetiştirilmişti. Kai şımarığın doğru kelime olup olmadığı hakkında düşünüyordu. Şımarık değilde daha çok sevgiye ve ilgiye fazla muhtaç olarak tasvir edilebilirdi.
Kai özellikle gidip kedi çocuk almak istememişti o yüzden kedi çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak zorunda da değildi. Kedi çocuğun kulaklarına masaj yapmak, kuyruğunu taramak, sütünü ılıtmak, yatağında yatmasına izin vermek zorunda değildi ama bir şekilde yapmış olarak buluyordu kendini.. Kedi çocukların ikna kabiliyetlerinin ne kadar yüksek olduğunu duymuştu. Yoksa Kai asla yapmam dediği şeyleri neden istekle yaptığını açıklayamazdı.
Şuan neden yüzüne maske yaptırdığı hakkında hiç bir fikri olmamasına rağmen sadece izin vermişti. Kedi çocuğu mutlu etmek bir nedenden dolayı kendisini de iyi hissettiriyordu. Tıpkı kulağına masaj yaparken hissettiği o sıcaklık gibi, ona hizmet ediyormuş gibi değilde stres atıyormuş gibi.
"Kai rahat dur düzgün süremiyorum" Sehun parmağının ucunda ki maske kremini Kai'nin yanağına dikkatli bir şekilde sürerken söyledi. Kai Sehun'un kuyruğunu taradıktan sonra maskeyi yapmak için Kai'nin odasına gelmişlerdi. Pekala artık ikisinin odasıydı. Kai yatak başlığına dayanmış bir şekilde oturup kollarını göğsünde birleştirmişken Sehun yatağa yan bir şekilde oturmuş Kai'ye yakın bir mesafede durarak yüzüne maske kremini sürmeye çalışıyordu. Kai sürekli kıpırdadığı için Sehun dudak büzerek Kai'yi uyarmıştı.
" Tamam ama gıdıklarınıyorum krem çok soğuk" Kai Sehun'un narin parmaklarının yüzüne uyguladığı baskıdan ve vücudunun kendi vücuduna fazla yakın oluşundan etkilenmemeye çalışıyordu. Sehun'un sıcak nefesi boynuna çarpıyor ve Kai'yi huylandırıyordu. Kai, Sehun'dan etkilendiğini düşünmüyordu. Daha önce ilişkisi olmamasına rağmen nasıl kişilerden hoşlandığını biliyordu. Kai her zaman kısa boylu, dolgun kırmızı dudaklı, yumuşak kahverengi saçlı ve zeki kişileri kendi tipi olduğunu düşünmüştü. Sehun bu özelliklerin hiç birini taşımıyordu. Sehun kısa değildi, pembe saçları ve küçük pembe dudakları vardı. Zeki olduğunuda sanmıyordu çünkü hadi ama kim eve sokak kedilerini toplayıp bir parti verirdi ki?. Kai önyargılı olmamaya çalışıyordu ama Sehun'un aklı bir çocuğunkine eş olabilirdi.
Bu yüzden Kai Sehun'un kendisine yakın olmasına verdiği tepkinin daha önce hiç böyle bir olay yaşamadığından kaynaklandığı fikrine sadık kalarak kendini bir nebze rahatlatmaya çalıştı.
"Tamam az kaldı şurayada sürdüm mü biticek.." Sehun Kai'nin sol şakağına uzanmak için Kai'nin üzerine biraz eğildiğinde Kai Sehun dışında heryerde gezdirdiği gözlerini Sehun'un yüzüne dikmişti. Sehun dilini çıkarıp garip mimiklere giriyordu ve yaptığı işe odaklanmış görünüyordu. Kai Sehun'un güzel birisi olduğunu düşünüyordu ama bu ondan hoşlanıyor demek değildi. Kai Sehun'un yüzünü yakından inceleme fırsatını değerlendirirken Sehun'un kendisini izlediğini farketmemişti. Bir saniye kadar kısa bir sürede gözleri birleştiğinde Kai öksürerek sırtını hafifçe geriye yasladı. Sehun gülerek kendini izliyordu.
"Bitti mi?"
"Hm hm ama konuşmamalısın yoksa yüzün kırışır." Dedi Sehun ve yataktan kalkarak elindeki kutuyu aynanın önündeki masaya koydu. Kai odanın içinde hareket eden Sehun'un ince yapılı figürunu izlerken başını farklı bir yöne çevirdi. Neden sürekli kedi çocuğu izliyordu ki ?. Sehun bir süre sonra kendine de sürmüş bir şekilde yatağa oturduğunda sessizce birbirlerine bakışmaya devam ettiler.
"In dıkkı ıldı hıdi yıkıyılım" (On dakika oldu hadi yıkayalım)
Sehun'un yüzünde kuruyan maske yüzünden garip bir şekilde konuşması Kai'yi gülümsetmişti.
