End; Luke + Ashton

162 21 43
                                    


"Acı sözler konuşuluyor, her şey kırılmış. 

Asla çok geç değil, bizi hayata döndürmek için."

-The Only Reason


@5SOSUptadates;

Luke ve Ash dün LA'dan.

Fotoğrafı okşadım, dünden beri buradalardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Fotoğrafı okşadım, dünden beri buradalardı.

Benim bulunduğum şehirde, aynı havayı soluyorduk, belki de aynı kaldırımdan yürümüştük. Ben, Luke, Ashton, ben Luke, Ashton, ben, Luke, Ashton, BEN-LUKE-ASHTON. BİZ.

Onlar korumaları ile birlikte yürümüş olabilir, her neyse.

Fotoğrafı favorilerime ekleyip retweetledim.

LASHTON'IN GERÇEK OLDUĞUNU KABUL EDİN KALTAKLAR!

Twitter'ı birkaç kere yenileyip karşıma yeni bir şey çıkmadığında telefonumu siyah kotumun arka cebine koyup sık sık uğradığım kafeye doğru yürüdüm. Üzerimde siyah yavan bir tişört ve bana bir aylık birikimime mal olan merch ceketleri vardı. İçeriye geçip kafenin çalışanlarına gülümsedim. Çok sık geldiğim için beni tanıyorlardı. Her zaman ki siparişlerimi getireceklerdi. Her zaman oturduğum masaya doğru yürüdüm, güneşi en iyi alan, wifi'ın en iyi çektiği, gözlerden uzak, kitap okumak için en iyi masa.

Sırt çantamı yavaşça sırtımdan kaydırıp oturmak için masaya yanaştığımda dolu olduğunu görüp donakaldım.

İki salak sarışınım burada oturuyordu. Benim masamda, benim masam, Luke Hemmings, Ashton Irwin, Luke Hemmings'in lanet kıçı, Ashton Irwin'in lanet olasıca kıçı, benim her gün oturduğum kırmızı koltuklar, benim masam, Luke Hemmings, LANET MASAM.

Ağzım açık kalmıştı, ne tepki vereceğimi bilemiyordum.

SİKTİĞİMİN HERİFLERİ BURDALARDI.

En sonunda konuşmayı başarabildiğimde, "Orası benim masam." dedim.
Bir saniye, ne?
Az önce hayranı olduğum grubun solistini ve bateristini mi kovmuştum?

"Ah, biz.. Şey üzgünüz." Kumral olan mavi gözlüyü dürttü ve kalkalım dercesine bir işaret yaptı.

"Hayır, hayır. Kalın, lütfen."

Luke kayıp bana yer açtığında çantamı yere fırlatıp tekmeledim ve yanlarına oturdum. Onlara sarılmamak, ağlamamak, kendimi onlara zincirlememek için zor duruyordum. Yanımda zincir yoktu ama pekâlâ diş ipim da aynı işlevi görebilirdi..

Sesli bir nefes verip gözlerimi Ashton'a diktim.

"Benimle evlenir misin?"

"Efendim?"

Tweets | 5SOSWhere stories live. Discover now