TEK GERÇEK SEVGİ

10 1 0
                                    

İbrahim Gürcülere kestiği raconun her yerde konuşulduğunu biliyordu. Ama aklına takılan başka konular vardı. Çözmesi gereken başka konular. Sibel onun için değerliydi. Sibele olan aşkı saf ve temizdi. Oda biliyordu ki hayattaki tek gerçek sevgi. Diğer duyguların hepsi sevgiden ortaya çıkar. Kabul eder sevinirsin etmez üzülürsün. Aldatır kin duyarsın. İbrahim düşünceler içerisinde kaybolmuşken içeri Sibel girdi.

+Ben öğle yemeğine gidiyorum. Bir şey ister misin?
-Beraber gidelim mi.
+Bu sefer benden ama.
-Tamam.
+Hadi o zaman çok açım.

Orta halli bir yerde yemek yerken İbrahim yemeği bırakıp Sibelle konuşmaya başladı.

-Sibel.
+Efendim.
-Şimdi lafı hiç evirip çevirmeyecem.
+Ne oldu.
-Ben, Ben seni seviyorum.
+İbrahim.

Sibel hemen hızlıca kalktı gitti. Eve gelip odasına çekildi. İbrahim Sibelin arkasından bakarken hayallerinin yıkıldığını hissetti. Kaybetmişti. Sibel ona hayır bile demeden gitmişti.

İbrahim ayağa kalktı masaya fazlaca para koyup arabasına bindi. Ölmek için kullanıyordu sanki hızlı hızlı at çiftliğine gitti. Bitik durumdaydı. Arabadan indiğinde hal hatır sorardı kapıda bekleyen adamlara ama bu sefer bir şimşek kadar hızlı girdi eve. Dayı onun o halini görünce uzaktan seslendi.

+Ne o yeğen kız kabul etmedi mi seni.
-Hiç birşey demedi dayı.
+O zaman üzülme üzülmede git yanına ona bak sadece bak o da seni sevdiğini işte o zaman söyler.
-Dayı biz yediğimiz tokadı iyi biliriz. Bana müsade.

İbrahim hemen bir meyhaneye gitti. İçiyordu sadece içiyordu. Tanınan biriydi meyhane sahibi hemen Selimi arayıp haber verdi. Çok geçmeden Selim İrfan ve Vahit meyhanedeydiler. Kimse konuşmuyor herkes içiyordu sadece içiyor ve dertli dertli müziği dinliyorlardı.

-Niye geldiniz Vahit.
+Reis ne oldu böyle içiyorsun.
-Bir şey olmadı Vahit yetmez mi.

Selim hemen anladı.

×Abi beni bi dinlesene.
-Şarkıyı dinliyorum Selim şarkıyı.

İbrahim herkesi gönderdi. Gece geç saatlere kadar oradaydı. Mekan kapanacağı zaman garson hesabı getirdi. İbrahim hesabı ödeyip mekandan ayrıldı. Kapıda tam arabasına binecekken bir ses duydu.

=İbrahim.

Kim bağırıyordu böyle ona arkasından gelen sese doğru döndüğünde adamın elindeki silahı farketti tam davranacakken adam kurşunları saydırdı. Yığılda yere kalakaldı öyle adam başına gelip mesajı iletti.

=Bu aleme gökten menzille kimse inemez biz istemeden tırlarını bile çalıştıramassın silah işi senin ölümün oldu.

İbrahim o anda bayıldı. Ambulans gelmişti hastaneye kaldırılırken ambulansta son aradığı kişiyi arayıp haber verdiler. Vahit duyar duymaz Selim ve İrfanı hastaneye göderdi. Kendi de önce çiftliğe geçti. Dayıyı haberdar eder etmez hastaneye geçti.

+Selim hastaneye tek bir gazeteci bile girmesin. Hem hastane içinde hem dışında güvenlik hat safhada olsun.
İrfan sende git anneyi Ayşeyi al gel. Başhekimle ben konuşacam.
-Niye konuşacan.
+İçerde yatan adam ölürse bu hastanede ben sen dahil herkes ölür. Bizi kimse yaşatmaz. İçerde yatan adam İbrahim Reis değil.
-Tamam.

Vahit durumun ne kadar vahim olduğunu herkesten daha çok farkındaydı. Olacak olanlar başladı artık. Savaş yakındı ama bu kadar yakın olduğunu o bile kestiremiyordu. Hemen hızlıca başhekime gitti.

+Başhekim.
-Vahit bey buyrun oturun siz hiç mer...
+Merak etmiyorum Hakkı merak etmiyorum da sen merak etmiyor musun?
-Neyi ağbi.
+Bana bak içerde yatan adam Dayının bir numaralı adamı yeğeni varisi ve her şeyi şimdi önlüğünü giy ameliyata git. O adamı yaşat yoksa yoksa ortada ne devlet ne millet kalır.
-Bana hiç bu kadar ciddi konuşmamıştın durumu anladım.

Vahit odada tek başına kaldı.

ŞEREF VE MİRASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin