BÖLÜM 10

7K 405 11
                                    

Gözlerimi açar açmaz kalbime geliyorsun 'zaten aklım almıyor seni '

{SERA'DAN}

"O zaman bende bira alırım" kaan'ın sorusuna verdiğim cevap ile abilerimin üçüde bana deve siken karınca görmüş gibi baksalarda umursamamaya çalıştım ama dedigim gibi sadece çalışmakla kaldım çünkü üçüde kaan'a "meyve suyu alır sera" derken bana bakıyorlar dı Hayır evde çalıştılar mi acaba diye düşünmeden edemedim üçüde aynı anda söyleyince her neyse sanırım abilerimi ikna etmem gerek "yaa nolur zaten çok içmem sarhoş da olmam ki olsam bile yanımda siz varsınız" diyerek şansımı zorladım abilerim olumsuz anlamda kafa sallayınca araya kaan girdi "beyler abartmayin kızın yanında siz varsınız bırakın içsin hem şimdi sizin yanınızda İçmesi başka gün başka adamların yanında icmesindan daha iyi yani bence" diyip sırıttı ya bi ara hatırlatın da bana şu kaan'ı öpücem abilerim bu lafların üzerine kabul ettiler öyle be Kuzeyin lafı üzerine ne mi oldu söyle ki kuzey onu dedikten sonra kaan okan ve hakan geldiler biz tanıştık ardından biraz muhabbet filan ettik sonrada kaan bişe içermisiniz dedi herkes bira isteyince bende bira istedim evet daha önce içmiştim ama sadece evde oda abimler de benim yanımda varken aksi takdirde içmem kesinlikle yasak en azından bugüne kadar şimdi ilk defa ev dışında bir yerde içiçem her neyse o değilde kuzey rüyamı nerden biliyo lan Müneccim mi lan bu yoksa yada sihirli güçleri filan mi var offf rezil oldum ya resmen sapık durumuna düştüm ya ama ben sapık değilim ki püf ya Allah kahr etsin düşüncelerim kaan'ın biralari getirmesi ile bölündü hemen bi bardak alıp fondip yaptım seviyorum böyle içmeyi süper oluyo bardağım bittikten sonra hemen bi bardak daha içtim şimdilik bu kadar yeter Düşüncelerimden uzaklaşıp masaya baktığımda koyu bi maç sohbeti vardı hiç dahil olmayıp dans etmek için ayağa kalktım tam dans yapılan yere doğru ilerlerken bileğimde hissettiğim el ile arkamı döndüm ve tam tahmin ettiğim gibi cem abim "nereye minik" şaşırdım mı Hayır beden çünkü sera tek başına hiç bi bok yiyemez her neyse "dans edicem abi" abim bana tip tip battıktan sonra masaya bi göz gezdirip herkese baktı dönüp bana baktığında tam konuşmak için ağzını açmıştı ki kuzey lafını böldü "cem tamam kardeşim bende dans edicektim zaten sera benle gelebilir tabi istersen" diyip abimin görmeyeceği bir şekilde bana göz kırptı Allah'ım olucam resmen rezil oldum Off Off bidaha uyumiycam sırf rüya görmemek için cem abim hiç tereddütsüz bi şekilde kafasıyla onaylayıp tebessüm ettikten sonra önüne döndü bizde dans edilen yere çıktık Allah'ım şimdi gezerken utancımdan her neyse bunu düşünmeye çalışarak dans etmeye çalıştım...

Ulan bi kerede şu çalıştığım şeyleri yapıyım be bu nedir abi ya ben uzaya devam ederken kuzey bana pis pis sırıtıp konuşmaya başladı "ee güzel öpüşüyomuyum bari" diyip minik çaplı bir kahkaha attı tanı ben utancımdan cevap veremiyorum burası da adı bar ama slow müzik çalıyor aq tabi bizde kuzeyle dans ediyoruz offf offf utancımdan ölebilirim kuzey bana bakarak "sera iyimisin kıpkırmızı oldun" hee iyiyim bok iyiyim geri zekalı geldiğimde beri utandır tabi kötü olurum tabi kızarırım bok beyin kuzeyden uzaklaşmak en iyisi sanırım Kuzeyin beline sarılı olan kollarını elime gevşetip bi adım geri çıktım ve "ben abimlerin yanına gitsem iyi olucak" diyip resmen koşarak abimlerin olduğu masaya gittim yine ve yeniden cem abimin yanına oturup ardından iki bardak daha bira fondipleyince fark ettim ki kuzeyde peşimden gelmiş aman ne güzel eser abimin telefonu çalınca "ne var lan" diyerek açtı telefonu açtığında keyfi gayet yerindeydi ama karşıdaki kişi konuştukça yerinde olan keyfinin yerini çatık kaşları ve sinirli hali aldı eser abim telefonu "tamam" diyerek kapattıktan sonra "acil gitmemiz gerek büyük arıza var diyip yerinden kalktı" eser abimin bu sözleri üzerine herkes ayaklanırken ben oturmaya devam edip nedenini hala çözemediğim halde sırıttıyorum sanırım sarhoş oldum vatana millete hayırlı olsun bu halim nedeni ile masadki herkes bana bakmaya başladı ediz abim bana bakarak "uçmuş bu birinin eve bırakması lazım" dedi sarhoşken biraz ibne ve patavazsiz olduğum için ve eser Ediz ve Cem abim bunu bildiği den dolayı ben bırakmam dercesine bakıyorlar dı hakan abimlerin bu tavrı üzerine " kurumları arayalım gelip alsınlar" dedi eser abim bunun üzerine "olmaz içimize sızmışlar sera'ya bir şey yapabilirler anlayacağınız kısa bir süre sadece birbirimize güvenebiliriz" diyip sustu ediz abim bunun üzerine "bana güvenmeyin ben köstebek olabilirim hatta Sera'yı kaçırada bilirim onun için götürmem eve hem şimdi bide siz gelene kadar yanında durmam gerekir olmaz asla sera zaten patavazsiz birde sarhoşken tam açık sözlü ibnenin teki oluyo çekemem ben onu asla " diyip çatık kaşları ile beraber sırıttı

{KUZEY'DEN }

Ediz in dedikleri üzerine beynimde ki ampuller sanki dünyanın tüm elektriği onlardaymişçssina yanmaya başladı bende en iyisimi Sera'yı ben bırakayım hem fırsattan istifade ağzını ds ararım hadi bakalım gazam mübarek olsun "abi amma abartınız kardeşiniz o sizin neyse o zaman ben bırakıp yanınıza gelirim" diyip sera'ya doğru yol aldım ama daha sera'nın yanına ulaşamadan ediz in lafı ile resmen olduğum yere çakılıp kaldım "yanlız biz gelene kadar yanında durmam lazım evet evin önünde korumaları var ama güvenli değil ki zaten sera sarhoşken iyiyice mal oluyo zaten Sera'yı kendi odasının katına bırak o koklaya koklaya bulur parfüm korkusundan" diyip kahkaha attı ne yani ben bizimkiler gelene kadar sera'yla mi uğraşıcam abi ben sadece yolda biraz durup ağzını arayacaktim aldım başıma belanı her neyse şimdi itiraz edersem bi bokluk olduğunu anlarlar en iyisi mi bi kaç saat bu küçükle uğraşmak başka çare yok edizi onaylayıp serayı da aldıktan sonra burdan çıktım

Sera'yı kapıdan içeri sonunda aldığımda bende girdim ve salondaki koltuğa yayıldım buralarda önce çok geldim ama daha önce hiç serayla tanışmadık biz onu görüyorduk ama o diğer kızların aksine bizi uyarımıyor du bile yüzümüze bile bakmamıştı daha önceden eserler filan sürekli onun aşka güvenmediğini söylerdi inanıyormuş ama güvenmiyormuş garip hemde çok garip bir kız yanımda hissettiğim ağırlık ile dönüp yanıma baktığımda Sera'yı ve elinde ki kahve fincanını gördüm uyanıkça bir hareket ama olmaz hemen seranın elinden fincanı alıp sehpa ya bıraktım sera bana napiyon aq dercesine baksa bile şu an umrumda değil nede olsa ayılınca hatırlamıycak hiç bir boku onun için rahatım hemen yönümü sera'ya çevirip en çok merak ettiğim soruyu sordum "en son ne zaman ağladın" ediz ler bize hep derdi ki sera hiç ağlamaz mis yani onlar hiç görmemiş aldığını tabiki onlara güveniyorum ama sadece seranın gizli gizli hiç ağlayıp alamadığını merak ediyorum bu soruma sırıtıp "7 sene oldu en son ağladığımda 10 yaşındaydım sonra söz verdim kendime bi daha ağlamak yok diye güçsüz olmak yok diye" dedi biraz şaşırsam da belli etmeden ikinci sorumu sordum "neden hiç kimseye yalvarmazsın yada hiç kimseden Özür dilemezsin"
"10 yaşındaydım okuldayken kantine gicekken birisi geldi bana çarptı hata ondaydı ama o Özür dilemek yerine bana kızgın kızgın bakarak aptal kız hemen benden Özür dile diyerek bağırdı korktum ama Özür de dilemedim beden yaşça büyükledi sonra o ve arkadaşları beni aya bi hırpaladılar ben ağlarken çarptığım kişi yüzüme bakıp şimdi benden Özür dile ve seni affetmem için yalvar dedi ama ben yine yapmadım inandım inat dinlemiycem işte ardından onlar beni tekrar dövmeye başladı sonra abimler olayı fark edip beni kurtardılar o gün yemin ettim bi daha ağlamak için bir daha Özür dilememek için bir daha yalvarmamak için yemin ettim bidaha güçsüz olamamak kimseye boyun eğmemek için yemin ettim böyle işte" diyip tebessüm etti vay be kıza bak sen küçücük yaşında kun tutmuş yeminler etmiş yerinede getirmiş yani ne diyim ki helal olsun der susarım

YORUM VE VOTE VERMEYI UNUTMAYIN

SEVILIYORSUNUZ :) ♥♡♥♡♥♡♥♡♥

ABİLERİM Where stories live. Discover now