1/ Seçilmiş Adamın Oğlu

En başından başla
                                    

"Böyle bir şeyi kabul edemem Bella. Savaştan kocanla beraber çekil ve bebeğini büyüt."

Bellatrix bir kahkaha attı. Bu, her zamanki attığı o korkunç, iğrenç kahkahalarından değildi. Yapmacık bir kahkahaydı. "Savaştan çekileyim öyle mi? Lord'a ne diyeyim? Üzgünüm Lord'um, birden anne olasım tuttu ve bu yüzden savaştan çekiliyorum. Kendim giderken kocamı da alıyorum. Size kolay gelsin, mi diyeceğim? Hem beni, hem Rodolphus'u hem de kızımı öldürür."

Andromeda bir şey diyemedi.

"Lütfen Andromeda, yalvarırım." Bellatrix Lestrange, birine yalvarıyordu. Gözleri dolu doluydu ve bedeni titriyordu.

"Ama, Bella-"

Bellatrix, kardeşinin sözünü kesti. "Bu benim seçimim! Druella ve Rodolphus'un bu bebekten haberi olmaması gerek. Druella'nın haberi olursa onu öldürür. Rodolphus'un haberi olursa eğer beni savaşa katılmaktan vazgeçirmek için elinden gelen her şeyi yapar. Kızını almak için Lord'a bile karşı gelir."

Bu düşünceyle yeniden titredi Bellatrix. Kocası, aşık olduğu adam Lord'a karşı gelmeye kalkarsa Lord hepsini öldürürdü. Kızını bile. Ama Lord savaşı kazanırsa -ki Bellatrix buna kalpten inanıyordu- kızını geri alabilirdi, üvey annesi Druella'yı öldürebilirdi ve kocasıyla beraber kızını büyütebilirdi.

"Rodolphus bir kızı olduğunu bilmeli Bella! Ya o çok güvendiğin Lord'un savaşı kazanamazsa?"

"Kapa çeneni! Lord'um hakkında böyle konuşamazsın. Kazanacak! Lütfen Andromeda, güvenebileceğim tek kişi sensin."

Andromeda, Bellatrix'in kucağındaki doğalı sadece bir hafta olmuş bebeğe baktı, yeğenine. Başını hafifçe yukarı aşağı salladı.

"Eğer ölürsem ya da Azkaban'a kapatılırsam bebeği bir Muggle ailesine -bunu söylerken bile tiksinmişti- ver ve soyadını değiştir. Ve lütfen, ne olursa olsun ne Black ailesinin, ne de Lastrange ailesinin bu bebekten haberi olsun."

Başını olumlu yönde sallamaktan başka bir şey yapamadı Andromeda çünkü bunu Bellatrix'e borçluydu. Yıllar önce kendisi de bu hayatı kursun diye Bellatrix onun için elinden geleni yapmıştı.

"Peki, adı ne?" diye sordu Andromeda.

Bellatrix Lastrange, bebeğinin kokusunu son kez içine çekip doya doya öptü. Son kez sarıldıktan sonra onu kardeşinin kollarına verirken "Marcella." diye fısıldadı. "Marcella Lastrange."

***

Bellatrix, kardeşinin evinden çıktığında ağlamamak için kendisini zor tutuyordu. Bellatrix Lastrange ağlamazdı.

Ama kendisini bir duvarın dibine çöküp hıçkıra hıçkıra ağlarken buldu. Sakinleşmesi biraz uzun sürdü. Sakinleştikten sonra ise cisimlendi. Savaş, yarın başlıyordu. Ortadan fazla kaybolmaması gerekliydi. Rodolphus onu çoktan merak etmeye başlamış olmalıydı.

"Neredeydin?" Diye sordu Rodolphus, Bellatrix geldiğinde. Malfoy Malikanesindeydiler. Burası, Lord'un seçtiği üs olmuştu. Lucius ve Narcissa Malfoy bundan ne kadar hoşlanmasa da hiçbir şey diyemezdiler.

"Etrafı gözetliyordum aşkım." Dedi Bellatrix, kocasının kollarının arasına girerken.

"Etrafı gözetlemek senin işin değil Bell. Bir daha gözümün önünden ayrılmayacaksın. Duydun mu?"

Bellatrix Lastrange'e Lord hariç; kızan, emir veren ve hatta bağıran tek kişi Rodolphus'tu. Ama Bellatrix bundan asla rahatsız olmuyordu. Hatta Rodolphus, kızdığı zaman çok seksi oluyordu.

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin