Koşarak binaya girdim , önce tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım . Tuvaletten çıkmak üzereyken , derya ile çarpıştım.
"Iyi misin canım"
"Değilim derya ."
"Konuşalım mı biraz ."
"Ne konuşacağız , nereye varıyor sanki konuşmamızın sonucu ki . Neyse cidden iyi degilim yanlız kalmalıyım . Ders saati olduğu için kolidor boştu sınıfa doğru hızla yürürken derya arkamdan geliyor bir yandan konuşuyordu.
"Ayaz Uraz' la tartıştı biraz . Seni üzdüğü için . "
"Umrumda değil ." Sınıfın kapısını çalmadan açıp hocanın söylenmelerini aldırmadan çantamı alıp çıktım sınıftan. Merdivenlerden hızla inerken derya ısrarla peşinden gelmeye devam ediyordu .
"Nereye gideceksin almi bu halde,bende geleyim en azından."
"Almira ! Hey beklesene " ayaz'ın sesini aldırmadan motora binip kaskımı taktım. Aynadan gördüğüm kadarı ile okan ayaz ve akın koşarken diğerleri yavaş yavaş geliyordu . Uraz ile durduğu yerde sert ve şaşkın bakışları ile bakıyordu. Artık eski almira yoktu ! Motorun sesini haddinden fazla çıkartarak çıktım bahçeden.
☆Sırtımı Mezar başlığına yasladığımda herşeyden soyutlanmıştım .
"Burası bana iyi gelmiyor , sanki seni burada hissedemiyorum.
Ahh.. keşke gitmeseydin , eğer gitmeseydin her zamanki gibi canım sıkıldığında sana sarılabilirdim . Sende bana o şefkatli sesin ile 'prensesim benim herşey düzelecek ben yanındayım ' derdin . Hoş gitmeseydin uraz ile hiç tanışmazdık yada ortaktınız değil mi . Belki en azından daha farklı bir ilişkimiz arkadaşlığımız olabilirdi. Neyse .. iyi misin sen Hep benden konuşuyoruz . Cennettemisin , mutlu musun orada. Umarım mutlusundur. Bizi düşünme iyiyiz biz toparlandık sayılır . Sensizlikten hallice. Seni seviyorum babacım Seni kocaman seviyorum !"☆
Israr ile çalan alarmı duvara fırlatınca susabilmişti . Gözlerimi oluşturarak yatakta oturur hale geldiğimde etrafa saçma sapan baktım.
"Ölmediğim bir sabah daha . " huysuzca yerimden kalkıp rutin işlerimi halledip üzerimi değiştirdim . Forma olmazsa olmaz değil mi ! Neyseki fena değildi . Krem rengi dizimin bir karış yukarısında olan şort etegimin içersine açık mavi külotlu çorap giyip , aynı renkte olan lakosumu giyip üzerine beyaz bir gömlek giydim . Saçlarımı düz hali ile bıraktığımda , boyun tarafı koca lacivert tüylü ceket giydim .
"Bebeğin uyanmadın mı sen daha!" Annemin kapıyı açarken söylendiğini duyduğumda göz devirdim .
"Hayır !" Beni görmesi ile o da göz devirmiş bulundu .
"Belli . Başladı senin yine bu huysuzlukların , ya-" kapının çalması ile lafını kesti .
"Ben kapıya bakıyorum , sende oyalanma geç kalacaksın" annem odadan çıkması ile derin bir nefes aldım . Salondan gelen seslerden belli olacağı üzere ayaz'lar gelmişti . Merdivenlerin başında durup kendime son kez hatırlatma yaptım .
"Unutma almira , uraz senin hic birşeyin değil . Çok değil bundan 2 ay önce nasıl biriysen öyle davran! Sen güçlüsün !" Kendime gaz vermenin ardından zıplayarak masaya gittim .
"Günaydın evimin neşe kaynakları !"
"Allah'ım . Kızım sen biraz önce somurtuyordun ne oluyor sana"
"Uyanamamıştım annecim ." Yanağına sulu bir öpücük bırakıp ayaz okan ve derya'yı tek tek öptüm . Yerime geçip iştahla kahvaltılı yapmaya başladım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acılara Bir Kahkaha Daha
Teen FictionBabası, öldükten sonra hayatındaki en önemli gerçeği öğrenen bir kız . Kafasını toplamak için kaçtığı başka bir şehirde tanıdığı çocukla herşey farklı olmuştu. Işin garibi almira yaşıyordu 'başına geleceklerden habersiz ' ! 8 Haziran 2016