44. BÖLÜM - İtaat Et!

21.5K 1.9K 346
                                    

Multimedya: Arran & Alice

Gnash(ft. Olivia O'brien) - I Hate You, I Love You

Instagram: e.s.mare
Twitter: e_smare

Keyifli okumalar...

🔥
"Öyleyse bana gizlendikleri yeri söylediğinde ilk onu öldüreceğim. Seni o gün benden aldığı için ve bana ait olan kalbine girdiği için..."
🔥

"🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

Göz kapaklarımdaki ağırlıklar en sonunda hafifledi ve gözlerimi araladım. Masmavi gökyüzünün altında güneş ışıkları yüzüme vuruyordu. Çam ağaçları ise gökyüzüne bir tuvalden çıkmış gibi yeşil renk veriyordu. Doğrulunca gözlerim sıcak koyu kahve gözlerle buluştu.

"Dylan!" dedim sessizce. Bana gülümsedi. Bir ağacın geniş gövdesine yaslanmış, uzun bacaklarından birini öne doğru uzatmış diğerini ise kendine doğru çekmişti. "Ne-neredeyiz?"

Etrafına bakınıp bir an gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Gözlerini tekrar bana çevirdiğinde "Güzel değil mi?" dedi. Olanlara anlam veremesem de onun gibi ben de etrafıma baktım ve istemsizce gülümsedim. Beni götürdüğü küçük göletin olduğu açıklıktaydık.

"Güzel..." diye mırıldandı. "Ama sen olmadığında burası sıradan bir yer."

"Anlamıyorum. Neden buradayız?" Belki de şu an sormam gereken en saçma soruydu bu ama sanki kelimeler öylece dökülüyordu dudaklarımdan.

"Vedalaşmak için Alice." dedi hüzünle.
Nefesim hızlandı. İçime birden bir korku yerleşti. ışıldayan güneşe rağmen soğuk bir rüzgar tenimi yalayıp geçti ve kısa saçlarımı savurdu. "Vedalaşmak mı?"

Sırtını yaslandığı ağaçtan ayırdı. Bana doğru eğildi ve beni öptü. Sıcak bir his dudaklarından tüm bedenime yayıldı. Öyle ki benden ayrıldığında üşüdüğümü hissettim. Elleri yüzümün iki yanına yerleştiğinde sımsıcak bakan gözlerini gözlerimden ayırmadı. "Elveda ışığım..."

Az önce beni öpen dudakları kırmızı bir renge boyandı ve kan dudaklarından çenesine doğru yol aldı. Nefesi yavaşlarken kalbim delice atmaya başladı. Güneş birden kendini karanlığa bıraktı. Rüzgar şiddetini artırdı ve Dylan öylece kollarıma yığıldı.

Gözlerini bir kaç kapatıp açarken "Hayır!" diye güçsüzce fısıldadım. Zorlukla elini kaldırıp yanağımı okşadı. Kanla boyanmış dudakları bana son kez gülümsedi ve gözleri kapandı. Yanağımdaki eli hızla yere düştü.

NEKROKİNEZİ • ZifirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin