~Wattys2018 Modernistler kazananı~
*TAMAMLANDI*
🔥
Çok az kaldı.
Benzini döktüm ve çakmağı da ateşledim. Alevlerin göğü sarmasına çok az kaldı.
Hepimiz ısınacağız!
Hem de iliklerimize kadar...
-Ciar...
I'm in love with an angel, heaven forbid Bir meleğe aşığım, cennetten men edilen
Made me a believer with the touch of her skin Teninin dokunuşuyla beni inandırdı
I'd go to hell and back with you Cehenneme gittim ve seninle beraber geri döndüm
I'm in love with an angel who's afraid of the light Işıktan korkan bir meleğe aşığım
Her halo is broken but there's fight in her eyes Halesi sönmüş ama gözlerinde savaş var
🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔥
Jack revirde Jamie'nin durumunu açıklarken Chris ve Ethan başta olmak üzere herkes dikkatle onu dinliyordu. Jamie'nin ciddi bir sağlık durumu olmasa da fazlaca hırpalandığı belliydi. Aslında asıl sorun burayı nasıl bulduğu olsa da şu an buna cevap verecek durumda değildi. Benim de kendime göre kaynaklarım var demişti Jamie onun evindeyken ama hiçbir kaynak onun burayı bulmasını sağlayamazdı. Hele ki Vargas bile onları bulmaya bir adımdan fazla yaklaşamamışken onun burada olması şaşkınlık vericiydi.
Jamie geldikten sonra Ethan dışarıyı taramaları için bir grup yollamıştı ama görünüşe göre Jamie buraya tek başına gelmişti. Vargas tarafından gönderilmediği de belliydi. Yoksa bırak içeri girmeyi burayı göremezdi bile. Sanırım tüm bu soruların cevabını o uyanmadan alamayacaklardı.
Dylan son bir saatte defalarca yaptığı gibi tekrar Alice'e baktı. Kız duvara yaslanmış bembeyaz olmuş yüzüyle gözlerini bir dakika olsun Jamie'den ayırmamıştı. Dylan onun Jack'i duyduğundan bile şüpheliydi. Birden aklına bir şey gelmiş gibi kızın gözleri Jamie'nin yerdeki ceketine gitti. Hızla sırtını duvardan ayırdı ve ceketi yerden alıp elini cebine daldırdı. Sonra umduğunu bulamamış gibi diğer cebine baktı. Yine bir şey bulamamıştı ama durmadı ve ceketi yoklamaya devam etti. Sonra ceketin iç astarını çekip yırttı. Kesik bir nefes alırken elini geri çekti. Şimdi parmaklarının ucunda bir kağıt tutuyordu.
Dylan onun yanına gitmek için doğruldu. Alice kağıdı hızla açtı ve okumaya başladı. Başını kaldırdığında gözlerindeki öfke Dylan'ı afallatacak kadar yoğundu. Kağıdı buruşturup bir top haline getirdi ve yere fırlattı. Bir kaç küfür savurdu. Jack konuşmayı keserken tüm gözler Alice döndü.
"Onu öldüreceğim." diye dişlerinin arasından tısladı Alice. "Yemin ederim..." diye devam etti. "Onu öldüreceğim." Sonra hızla revirden çıktı.
