"Fırat bey bir konu hakkında konuşacaktım?"

"Evet, nedir mesele?"

Duygu biraz mırın kırın ederek konuya girdi. "Zehra! Gün içinde sıklıkla insan kaynakları departmanına gidiyor. Oradan arandığına da şahit oldum. Suat bey devamlı arıyor!"

"Ne demek istiyorsun Duygu?"

"Verilen işleri tek başıma yetiştirmem imkansız. Zehra'ya iş prensipleri konusunda biraz bilgi verirseniz sevinirim. Özel hayatını iş dışında yaşamayı öğrenmeli!"

Fıratın nefesinin kesildiğini hissetti. Ayağa kalkıp kızı sarsmamak için zor duruyordu. "Özel hayat mı?" diye titrek sesiyle sordu.

"Yani, bilemiyorum ama sanırım Suat beyle aralarında özel bir durum var!" Duygu, planının tıkır tıkır işleyişine içten içe seviniyordu.

Fırat sinirle ayağa kalktığında karşısındaki kız küçücük kalmıştı. Adam sinirlendikçe sanki dahada büyüyordu!

"Ne saçmalıyorsun sen! Ağzından çıkanı kulağın duysun! Senin haddine mi böyle bir konuyu dile getirmek?!"

"Valla Fırat bey ben gördüğümü söylüyorum. Ne zaman fırsat bulsa Suat beyin yanında. Hatta dün arşivde ikisi akşama kadar düzenleme yaptılar. Baş başa.."

Fırat, sinirden kuduruyordu. Evet dün Zehra bana artık iş ver diye adamın başının etini yiyince Fırat arşivdeki dosyaları düzene sokmasını söylemişti. Kendisinin toplantıda olduğu saatlerde o da arşivi halletmişti. Bundan haberi vardı. Haberinin olmadığı kısmı düzenlemeyi Suat olacak adamla birlikte yapmasıydı! Ama ne olursa olsun Zehra'ya güveni sonsuzdu sakin kalmayı becerebilirdi. Belki..

"Gereksiz konuşman bittiyse işinin başına dön. Seni ilgilendirmeyen meselelere de karışmasan iyi olur. Bu konuda bir daha uyarmam. Ama sonunun en yakın arkadaşın Aysun gibi olmasını istiyorsan sen bilirsin, çıkışını hemen verebilirim! Ne dersin?"

"Ben, ben özür dilerim Fırat bey. Şey, gerçekten bir daha olmaz. İzninizle.."

Duygu, odadan çıktığında sinirden kıpkırmızıydı. En yakın dostunun gitmesine vesile olan bu mahalle dilberinden intikamını almalıydı. Hemen telefonunu alarak mesaj kısmına girdi.

"Herifi nasıl kafaladıysa bir türlü ikna edemedim. Kıza toz kondurmadı. Galiba bizim sandığımızdan daha da bağlılar birbirlerine. Ne yapacaksın?"

Telefonunu masasına bırakarak çaprazında duran Zehra'nın düzenli masasına öfkeyle baktı. Gelen mesaj bildirimiyle hemen dikkatini gelen mesaja verdi ve yüzündeki iğrenç gülümseme büyüdü..

"Merak etme mahalle dilberinin fişini çekmeme az kaldı. Bu günlerini mumla arayacak. Sen akıl bulandırmaya devam et.."

********* ******* ******** *********

Zehra yorgunlukla arşiv odasında dünden kalan işlerini tamamlamaya çalışıyordu. Nerden de demişti bana iş ver diye?! İki gündür canı çıkmıştı resmen! Allah'tan Suat abisi yardım etmişti de işini yarı yarıya bitirmişti. Kapı açıldığında evraklara gömdüğü kafasını kaldırıp gelen kişiye baktı. Suat elinde iki kahveyle kendisine doğru gülümseyerek yaklaştı ve elindeki kahveyi kıza uzattı.

"Çok teşekkür ederim Suat abi."

"Afiyet olsun. Bitirdin sayılır, çok azimlisin. Tebrik ederim." Adam, kardeşi gözüyle baktığı kıza gerçekten gururla baktı. Bu kız çok çalışkandı ve çalışkan azimli kişileri severdi. 

SEVDA VURGUNUWhere stories live. Discover now