Bölüm 3

220 5 0
                                    

Multimedya Ege

Alarmım yüzünden susmayan şu müzikten soğumuştum. Sevdiğim müziği koymaz olaydım sabah alarmına hayran olduğum sanatçıya bile küfrettim. Yataktan kalkmayı başarıp alarmı susturdum. Sessizlik mi Murat mı diye düşünürken annemin çağırmasıyla bunu sonra düşünmeye karar verdim.
Mutfağa uykulu bi şekilde girmiş olmalıyım ki annem popoma vurup "Elini yüzünü yıka da gel bakiyim çabuk" dedi.
Oflayıp banyo yerine odama gidip yattım. Bir dakika daha yatıcaktım ki yarım saat sonra annemin bağırışıyla uyandım "Beste! Dövcem seni Beste! Okula geç kaldın ilk derse giremiceksin yine devamsızlık oldu bende seni takip edemiyorum hep böyle oluyo! Bi daha gözümden ayrılmıcaksın uyanana kadar"
Annem saydırmasını daha bitirememişken ben yüzümü yıkayıp çoktan sofraya oturmuştum. Hızlıca bi şeyler yiyip serbest kıyafet olduğu için üstüme "Suicide squad" ın tişörtünü altıma da siyah dar pantolonumu giymiştim. Biraz rimel sürüp spor ayakkabılarımı giydim. Evden anneme seslenip çıktığımda saat 07.45 di. İlk derse geç kalıcaktım. Yol bir saat sürüyordu çünkü. Durağa gidip ilk gelen dolmuşa bindim Selin'e mesaj atarken.
Gönderilen; Kardeşiim
İlk derse geç kalıcam aşağıdaki simitçiye mi gitsek?

Gönderen; Kardeşiim
Beş dakikaya ordayım. Mert, Deniz ve Akın ile konuşuyodum tamda ben. Onlarda gelsin mi?

Ege nerde ki diye düşünürken tamam mesajını atıp yolladım.
Simitçiye yaklaştığımda cam kapıdan bizimkileri gördüm. Eş zamanlı olarak omzuma bir el konunca karşımda Ege'yi ve yanındaki kızı gördüm. Kızın fiziği maşallahtı cidden.
"Günaydın cadı" dedi Ege sırıtarak.
"Günaydın" deyip kıza elimi uzattım "Beste ben."

Kız elimi umursamadan beni süzen bakışlarını gözlerime nihayet ulaştırabildiğinde Ege'ye döndü "Bak canım bu salağında bir adı varmış cadı değil Beste. Gerçi adı olsa ne yazar bu da bi ezik işte ama üzülme canım. Çok da dikkat çekmiyo." dedi alayla o kahve gözlerini bana dikerek.

Sen nesin ne cinssin ne alaka? dicektim ki kız sallana sallana yürüyüp içeri girdi. Ege gözlerini devirip "Takma onu" dedi bana. Omuz silkip içeri girdim.
Selin'in yanına oturdum. Ege "Tanıştırayım Aslı. Kız arkadaşım." dedi tam karşıma oturmadan.
"Demek seninde bir adın varmış Aslı. Adını unutmana üzüldüm, tanışamamıştık. Ama üzülme canım. Boş olsada göstermelik bir beynim var diye sevinmelisin bence. Çok da dikkat çekmiyo." dedim onu taklit ederek.

Masadaki tüm bakışlar bana dönerken ve Akın  "Ooo" larken Mert gülmeye başlamıştı. Ege'ye baktığımda dudaklarını birbirine bastırmış bi köpüren Aslı'ya bir de bana bakıyodu.
Deniz "Ne oldu yine atarlı?" diye sorunca omuz silkmekle yetindim. Aslı sinirle masadan kalkıp gitti Ege de peşinden. Mert onlar gittikten sonra kahkahalarla gülmeye başladı. Selin "Anlatcan bana" bakışı atmış başkada kimse kurcalamamıştı olayı. 

Konu kapanmıştı ama ben bi türlü kendi kafamda kapatamıyodum niye bu kadar ters çıkmıştı bu kız? Ege de bu beyinsizi mi bulmuş kız arkadaş diye?
*****

İlk derse girmediğimiz için hocadan bi hayli laf işitmiştik. Selin ve ben aynı sınıftaydık. Dörtlü D sınıfında, Murat bizden bi sonraki şubede yani B'deydi.

Teneffüs ziliyle beraber Selin beni bahçeye sürükledi. Basket sahasının ordaki banka daha oturmadan herşeyi anlatmıştım hızlıca.

Bizim bankın oraya basket topu gelmesiyle "Klasik olay geliyo kafanı koru kanka" dedim. Top duvara çarpıp geri gidince yanlışıklada atmış olsa atan çocuğa baktım. Murat.
"Pardon lan gelmedi de mi kafanıza" derken onun mavi gözlerine öyle bi dalmış olmalıyım ki Selin çaktırmadan bi cimcik attı. "Yoo" diye mırıldandığımda Selin bu sefer daha sıkıca bi cimcik attı. "Görmedin mi Murat kızın kafasına geldi ya nası çarptı öyle kafası çok acıdı" derken bi yandan da elini kafamın üzerinde rastgele bi yere koydu sinsi Selin. Ben yalandan oynadığını görünce yüzümü buruşturarak ona katıldım "Başım zonkluyo resmen ya"

Oscarlık oynarken Murat kanmış yanıma oturmuştu. Elini kafama koyup yüzüme baktı "İyi misin çok mu acıyo ya?"
Cevap vermemi beklemeden devam etti "Çok salağım ya ama görmedim ben kusura bakma Beste."
Tam dibimde yüzü, mavi gözleri varken tıkanmıştım sanırım. Boğazım düğümlendi. Geri çekildiğinde "S-sorun değil" dedim gülümseyerek. İlk defa biriyle bu kadar yakındım.
O da gülümseyip arkadaşlarına seslendi. Herşeyin  büyüsü tamda o anda bozulmuştu.
"Sana buz getircek Hakan" diyip yanımdan giderken Murat'a öylece arkasından bakakaldım.

Evet saftım ama Murat'ın beni sevmediğini, asla sevmiyeceğini hatta arkadaşta olsak umursamadığını anlamıcak kadar saf değildim. Toz pembe dünyada yaşayan aşıklar gibi hayalperest değildim. Tek bir güzel ana takılıp gerisini boşveremezdim.
Ve sonuç? Sessizlik 1-Murat 0

KUTUP YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin