Aşk-ı Vuslat BERDEL

↕-4-↕ ''Peçe''

''-Hangi Mesafe Bir Aşkı Bitirebilmiş Ki ?'' -Sıraç Haznedar

 Gülşen/En Sevdiğim Yanlışım

HADİ OKUYUN :)

(*)(*)(*)(*)

Acılar içinde geçmedi günler. Güzel geçirdiği her güne şükretti Belçim Kızılkan.

Düğün alışverişine üç gün sonra gidileceğini öğrenmişti. Biraz olsun heyecanlanmış, biraz olsun üzülmüştü. Daha yeni dışarı çıkıyor, daha yeni insanlar görecekti, ama göreceği insanlardan korkmuyordu. Sıraç Haznedar'ın gelmeyeceğini duymuştu annesinden. Bu biraz da olsa kalbini kırmıştı Belçim'in oda her kız gibi evleneceği adamla alışverişi yapmak istiyordu, hemde Sıraç'ı görmek yakından tanımak istiyordu. Ama bunu kimseye belirtmeden içinde tutmuştu Belçim. Suskunluğu yeri geldiğinde sessiz bir çığlık oluyordu. Annesi onun çeyizini hazırlarken hem ağlıyor hem gülüyordu. Kızının çeyizini bu şekilde hazırlayacağını düşünmüyordu Bedew Xanım (Hanım). Ama onun mutlu olması için canını bile ortaya koyardı Bedew Hanım. 

Haznedar Konağında da aynı şekilde hazırlık vardı Yade Dijvar mutluydu bir yandan Belçim Kızılkan'ı kendilerine gelin alacak diye. Her gün namaz kılıyor mutlulukları olsun diye Allah'a yalvarıyordu her saniye.

Sıraç'ın siniri hala yatışmadığı için eve gelmiyor, arada bir şirkete uğrayıp oteline dönüyordu. Beynini aldığı her düşüncede dünya'dan kopuyor, her gece rüyasına giren gözlerle uyanıyordu. Bulmak istiyordu sadece bir kere de olsa görmek istiyordu, kim olduğunu bilmek istiyordu. İsteği kendine göre küçük kalbine göre büyük bir dilekti.

Titreşimde olan telefonu bir kez daha çaldığında derin bir nefes alarak açtı. Annesini şuana kadar hiç kırmamıştı kırmayı da düşünmüyordu.

''Efendim anne''

''Neredesin oğlum sen?''

''İşlerim var anne, toplantıya gireceğim seni sonra ararım.''

''Benim oğlum büyümüşte bana yalan söylüyor aç hemen şu kapıyı.''

Sıraç'ın annesi Bengi Hanım akıllı kadındı. Oğlunu eve gelmediği günden beri takip ettiriyor nerede olduğunu öğreniyordu. Ciğeri yanıyordu Bengi Hanım'ın kızını gelin verecekti, ama başka çaresi yoktu hem şansıda vardı ki Belçim'i alıyordu gelin olarak oda duymuştu Belçim'in Mardin'e dillere destan olan güzelliğini.

''Ah anne''

''Oğlum bana gelmezse bana oğluma gelirim dedim kötü mü yapmışım.''

Cevap vermeyen Sıraç annesinin aklına her zaman hayran kalmıştı. Çocuklarına her zaman değer vermiş hiçbir zaman hiçbir evladını ayırmamıştı sevgisinden. Dik duruşu Bengi Hanım'ı Haznedar yapmıştı ya zaten. Haznedar Konağının ikinci kadınıydı Yade Dijvar'dan sonra.

''Gel oğlum senle biraz konuşalım.''

''Konuşacak bir şey yok daye(anne).''

''Sen bilir misin Belçim Kızılkan kimdir diye?''

Sıraç Kızılkan soyadını duyana kadar annesini dinlemişti, Kızılkan soyadı ona düşmandı. Demek ki evleneceği kızın adı Belçim'miş garip bulmuştu Sıraç bu ismi Mardin'de ilk defa duymuştu. Ama ne olursa olsun onun bir Kızılkan olduğunu unutmuyordu. 

''Kimdir anne?''

Sıraç bunu annesine alayla söylemişti çünkü Belçim'in kim olduğu ile ilgilenmiyordu. Umrunda bile değildi. Ve onun canını acıtacağına söz vermişti namusu üzerine. Bengi Hanım oğlunun sözlerine içten içe güldü ve bu deli oğlanın gelininin adam edeceğine emindi. Yade Dijvar'dan az da olsa biraz bilgi almıştı.