Aşkla sever bazıları, bazıları da şevkat ile sever.
Kimi pembe bir aşıkken, kimi de karanlık bir aşkla sever.
Kimi çiçeğim böceğim diye sever, kimi canımın içi diye.
Bazıları sırf aralarındaki bağ bozulmasın diye onu onsuz severken, bazıları da o kadar çok sever ki istese de içinde tutamaz itaraf eder.
Ren de öyle yapmıştı. Tam olarak 58 gün önce. JR ise herhangi bir cevap vermemiş, onun yerine 'Acıktın mı?' diye sorup Ren'in saçlarını karıştırmıştı.
Fazla kurcalamadı küçük olan. Sadece büyük olanın kendisine gelmesini bekledi. Bekledi, bekledi ve bekledi. O'nun yaptığı yemekleri yedi. O'nunla vakit geçirdi. Herşeyini JR ile yaşadı. Herşeyiydi çünkü; annesi, babası, abisi, arkadaşı, sevdiği...
"Günaydın Min Ki!"
JR'ın gür sesini duyduğunda yüzündeki gülüş öyle bir büyüdü ki yanakları sızladı. Başını döndürüyordu bu çocuk. En ufak gülüşü beynini eritiyordu. Sorsanız; seçme şansın olsaydı yine bu kadar çok ister miydin O'nu, diye emin olun tek cevabı 'çok daha fazla sevmek isterdim.' olurdu.
"Çıkışta bir yere gideceğim. Benimle gelir misin? Yardıma ihtiyacım var da, Min Ki." ensesini kaşıyarak sordu büyük olan.
"Tabi hyung! Ne gibi bir yardım?" hevesle kabul etti Ren. Diğerinin tuhaf yüz ifadeleri alışılmadıktı.
"Sevdiğim birisi var. Ona çıkma teklifi edeceğim. Ortam hazırlamam da bana yardım eder misin? Tanıyorsun hatta; Nana."
Yutkunamadı Ren. Akciğerleri büzüştü, nefes alamadı. Tüm dünyası başına yıkıldı. Böyle bir gün geleceğini biliyordu elbette ama kendisinden böyle birşey isteyeceği aklına gelmezdi. Onu deliler gibi sevdiğini bile bile böyle birşey isteyeceğini asla tahmin etmezdi.
Gözleri yandı. Damlalar düşmek için gözleriyle savaş verirken gözleri yandı. Çoktan işe başlamış JR'a arkasını dönüp izin verdi yaşlarına akmaları için.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ne yani şimdi başkasının mı olacaktı 'Herşeyi'? Aşkını bile bile başkasını sevecek, başkasına açılmasında yardım isteyecek kadar çok mu sevmişti Nana'yı?
