-5- Bana Sarılma.

1.8K 122 34
                                    

Son günlerde gerçekten bencilce davranmaya başladığımı, Gin'in gidişiyle anlamıştım...

Bende oluşturduğu boşluk o kadar büyüktü ki, ne zaman onu düşünsem ; kendimi karmaşık bir problem çözüyor gibi oluyordum.

Ne zaman onu düşünsem ; bir hiçlikte savrulduğumu hissediyordum.

O gün Bayan Collins'e bir daha bebek bakıcılığı yapmayacağı ile ilgili bağırıp çağırdıktan sonra odasına kapanmıştı. Artık onu ne yemekte, ne de bir yere giderken görebiliyordum.

Bebek bakıcılığı ha ? ... Gin gerçekten, bir insanı nasıl inciteceğini biliyordu.

İnsanlardan sadece benim yanımda kalmalarını istemiştim .Bu...Bu kadar mı zordu ? Bu kadar mı çekilmez, bencil ve ukalaydım ki herkes gidiyordu ?

Hayatında,  hep yalnız olan biri için birilerini özlediğini farketmenin ne büyük bir sarsıntı olabileceğini düşünebiliyor muydunuz ?

Eski bizin kalmadığını biraz geç farketmiştim.

Brian Chi hakkında ne zaman konu açılsa gözlerini kaçırıyor ve konuyu değiştiriyordu.

Chloe bir haftadır okula gelmiyordu ve bana sadece bir mesaj atmıştı.

"Hastayım. Gelme. "

Kendimi derslere vermiştim. Gece gündüz demeden çalışıyordum.İyi geliyordu. Diğerlerine önem verdim vereli onları düşünmekten ders calışamadığımı farketmem uzun zaman almamıştı, konular gözüme o kadar fazla geliyordu ki...

Geceleri gördüğüm kabuslar yavaş yavaş konu değiştirmiş ve genelde beni herkesin bırakıp gittiğiyle ilgili olmaya başlamışlardı...  Kendimi tekrar yalnız kaldığıma inandırmaya çalıştığım bu zamanda hiç de yardımcı olmadıklarını söyleyebilirdim.

Kendimle başbaşa kalmaya benim bile tahammülüm yoktu. Gerçekten,  kendimden gittikçe nefret etmeye başlamıştım.

" Günaydın Bayan Collins ! "

Gülümsemeye çalıştım. Keşke Brian gibi doğuştan sevimli olabilseydim...O zaman buna geyret göstermem de gerekmezdi. Brian tam bir liderdi. Bir sözü ile arkasından binlerce kişiyi sürükleyebilirdi.

Ben öyle değildim. Belki de annemden bana kalan tek şey, buydu. Küçüklüğümden beri hep silik çocuk olarak büyümüştüm. Sessiz biriydim. Kimsenin işine karışmazdım.

Babam hep Miranda'yı yanında tutmuştu.Güçlü, sorumluluk sahibi ve yetenekli biriydi onun istediği kişi. Şirketine istediği varis, benim gibi bir aptal yerine tabi ki o olmalıydı...

" Merhaba Mabelle. Otur lütfen... "

Bayan Collins'in melodik sesi beni düşüncelerimden ayırmaya yetmişti. Güneşin pencereden vurduğu aydınlık odanın ortasına konulmuş pembe, kadife koltuğa oturdum ve Bayan Collins'in de karşıma oturmasını bekledim.

" Beni... "

Gin'i görmem uzun sürmemişti. Kenarda, pencereye yaslanmış bir şekilde ne yapacağımı izliyordu.

Yeşil gözlerine uzun süre takılı kaldım. Kalbim hızlıca atarken, tırnaklarım ellerime batacak şekilde yumruklarımı sıktım.

Şimdi pes edemezdim.Etmeyecektim. Onun bir sözü ile olduğum yerde, onu affedemezdim.

Onun gözünde küçük bir çocuktum ben. O sadece sorumluluk almaktan kaçıyordu.

Sesimin güçlü çıkmasına özen göstererek :

Kapı Komşum Bay PortakalWhere stories live. Discover now