Hatırlatma: Kusursuz surat telefonu başına koyardı sen telefonu almak için zıpladın ve dudaklarınız birbirine deydi. Koşarak uzaklaştın. Doğruca sınıfa gittin sırana oturdun. Aynı okulda olabilirdiniz fakat farklı sınıflarda olacağınızı düşünmüştün. Düşüncelerin önünde perde olmazsa istediğin şeyler gerçek olmaz derler. Sende o perdeyi çektin tül perdeden kim görmez? Sınıf kapısı açıldı hala yüzünde aynı şaşkınlık olan uzun kusursuz yüz girdi. O tül perde yerine kalın perde kullanacaktın küçük hanım. Tek boş sıra yanındakidir. Kusursuz surat yanına oturur ve hiç bir ley demeden dersin başlamasını bekler. Kısık bir sesle "Özür dilerim" dersin ve başını onun göremeyeceği şekilde çevirirsin. Oda kısık sesle "Herkes hata yapar ve hatasının bedelini hata yaptığı kişi kimse ona öder" der. Yüksek bir sesle "Yanlışlıkla olduğunu söylemiştim ama değilmi?" dersin. "Cezan iki katına çıktı sivilceli şey". Üstüne alınmamak mı? Tabiki alınacaksın ergenlik bu hele hele bir Türksen sivilcelerin olmadan ölemezsin demektir! Eve gidince yapacağın ilk şey sivilce kreminin hepsini yüzüne sürmektir. Bu söyledikleri seni incitsede sen ; " Senin baby face yüzün mü var sanıyorsun?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Bunu yazarken delirmiş olmalıyım şu sıfata bakın ya) "İleride ünlü olunca arkamda ağlamanı istemem küçük"der. "Sen ve ünlü olmak mı? Hayranların bile olmaz be!" "Peki ya hayranlarım olursa benim-le.. yada neyse bence artık dersi dinle senin yüzünden sınıfta kalmak istemiyorum." "Benimle ne? Seninle ne? Biz ne?" Kusursuz surat sırıtır fakat cevap vermez. Yüzünde bi tebessüm oluşur. Bunu gören kusursuz bey "Gülümsememi seveceğini biliyordum" "32 dişininde çürük olmasını görmek retinalarımı yakıyor" dersin. Peki buna ne demeli? Haketti değil mi o da sana sivilceli demişti. Peki ya o eve gider gitmez dişlerini mi fırçalayacaktı? Burası ayrı bir konu. Dersinizin matematik olması senin uykumu getirmişti. Gözlerim ağrıyor bahanesi ile sıraya kafanızı koydunuz. Uyuyakalan siz kusursuz yüzün hoşuna gitmişti. Size bakışı, saçınızı okşaması bile güzeldi. Siz bunu hissetmiyor muydunuz? Tabiki hissediyordunuz. Bir anda gözlerini açarsınız ve " Ne o sivilcelerim hoşuna mı gitti " dersiniz kusursuz yüz ne diyeceğini bilemez ve hemen kafasını çevirip dersi dinler gibi yapar. Siz; "Çürük diş bi aşağı eğilir misin?" Aşağı eğilmesiyle senin onun yanağından öpmen bir olur. Kusursuz yüz şaşıp kalır. "Neden bu kadar şaşırdın alt tarafı seni öptüm der ve yattığınız sıranın üstünden kalkarsınız. Bunu kim görür sizce? Bunu 3. Bölümde açıklayacağım.
