8.BÖLÜM

142 22 41
                                    

Bölümü okuduktan sonra vote ve yorumları unutmazsanız çok sevinirim ;)

Uzun bir aradan sonra yeni bölüm yazma cesaretinde bulundum. Umarım siz okuyanlarımı tatmin edebilecek bir bölüm olur ;)

Gelelim bölüm ithaflarına ;)
Bu bölümü size ithaf etmek istiyorum
@ZeEsse ve @Semanr_Snsar1

Fazla uzatmadan

İYİ OKUMALAR ;)

Kolej'in cam kapısını itip içeri geçen Arya ve Cansu, koca koridor da hakimiyetini sürdüren sıcak hava katmanının, bedenlerine karşı geçtiği taaruzu hücrelerinin bir anda horon tepmeye başlaması, buna bağlı olarak vücutlarında meydana gelen hafif ama yüz gülümsetici, ürperti dalgalarıyla atlatıp 12\C sınıfına doğru merdivenleri tırmanmaya başladılar.Babasına karşı takına bileceğine inandığı özgüven dolu duruşu, düşünceleri, hatta 'babalık' demeleri, yağmura yakalanmadan önce olduğunu bir kez daha belli eden Cansu, deyim yerindeyse
'süt dökmüş kediye' döndü.Onu düşüncelerinden omzunda hissettiği ağrı ayırdı. Kafasını kaldırıp baktığında saçları, gözleri, giydiği badisi, hırkası,pantolonu ve ayakkabısına kadar siyahlar içindeki bir kızın ona çarpmış olmasıydı. Kızın üstündeki tüm siyahlıklara karşın tezatlık oluşturan ten rengiydi beyaz... Ama parlak bir beyaz, rahatsız etmeyen bir beyaz,hatta ışıldayan bembeyaz bir ten. 'Edward görse kıskanır tenin rengini'diye düşünmekten kendini alamıyordu Cansu.

"Dikkat eder misin? kolumun çıkacağını hissettim" dedi

"Ederim de sende yüzüne dikkat etsen iyi olur. İnan isyan etmeye başlamış."

Dedi ve Cansu'nun cevap vermesini beklemeden merdivenlerden aşağı inmeye başladı yine aynı dikkatsizlikle.

"Ar, bu siyah boya kazanına düşmüş kız ne demek istedi?"

Arya'nın sadece omuz silktiğini gördüğünde kalle almamaya karar verdi.
Cansu'ya cevap vermek yerine, yüzüne bakmak yerine düşüncelere dalan Arya, hızla bir araya gelen kara bulutların onlar dışardayken şimşek çakmamasını büyük ve tesadüfi bir şansa bağlıyordu. Çünkü biliyordu eğer o korkunç, gürültülü ses bir anda kulağına dolsaydı onu sağır edip oraya yığacağını ve yine İkizi ve Cansu'ya yük olacağını...
Siyah saçlı kızın ne demek istediğini bir kenara fırlatıp babasından nasıl kurtulabileceğini düşünmeye başladı Cansu. Tüm içtenliğiyle ve tecrübesiyle biliyordu, Babası onu bu kılıkta gördüğünde dışarıda acımasızca yağan yağmurun altında tek ayak üzerinde bekleteceğini. Yaramaz, uslanmayan Hababam Sınıfı Öğrencileri misali. Bir an endişesini Arya'yla paylaşma gereği duydu.

"Ar, ben ne yapacağım? babam beni bu halde görse iki hafta telefonuma el koyar."

Merdivenleri çıkmaya başladığından beri saydığı basamakları bırakmadan ve çantasının ipini eliyle aşağı yukarı hareket ettirmeyi bırakmadan Cansu'ya cevap verdi;

"Tatlım, bak tırnak içinde söylüyorum 'platoniğin için giyinmeden önce düşünecektin"

Diyerek her zamanki Cansu'yu tatlit etti.
Yüzü biraz daha düşen Cansu

"Dalga geçme Ar! O platoniğim değil her şeyim."

"Şöyle yapalım o zaman yanında getirdiğin eşofmanı giy."

"Tabiki de olmaz. Bu seferde platoniğime rezil olurum"

"Desene aşkın için katlanman gerekecek babana"

"AR!" uyarı dolu bakışların hedefi olacağını anlayan Arya merdivenleri çıkarken bir anda kollarını yukarı kaldırıp teslim oluyorum hareketi yapıtı ve;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARMEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin