4.bõlūm ~ Şebek

21.4K 856 244
                                    

Keyifli okumalar 😊

Altıncı his denilen bi şey varmış ve buna bilim adamları gen diyormuş. Bu gen bazı insanlarda varken bazılarındaysa bulunmuyormuş. Yani insanlar üzerinde denemişler ve denemeye devam ediyorlarmış.

Nedendir bilinmez ama karşımda ki adamı görünce beni bir his sardı. Sanki ondan uzak durmam gerekiyormuş gibi. Sanki iyi biri olmadığıyla ilgili.

"Sana diyorum, duymuyor musun beni?" dedi çatık kaşlarıyla gelen genç adam.

"Ben Can'ın bakıcısıyım, asıl siz kimsiniz ve bana nasıl hesap soruyorsunuz?" dedim ciddi ifademle. Yüz ifadesini 180 derece dönerken gevşekçe sırıttı.

"Öyle mi ben de Can'ın kardeşi. Adınız nedir?" dedi dönek kardeş. Bakışlarım da minik bir oynatma yapmadan aynı soğuklukla bakmaya devam ettim.

"Levlâ" çarpık bir sırıtış eşliğinde konuşmaya başladı.

"Hmm garip bir isim. Bir bakıcı için bence çok güzelsin, benimde böyle bakıcım olacağını bilsem bende kendimi ata..."

"Siktir git Cem burdan! Yoksa ağzına şıçmak zorunda kalacağım!" diyen Can'a şok içinde baktım. Kardeşinin lafını böldüğü için değil küfrettiği için. Yada bir erkeğin ilk kez bu kadar detaylı küfür ettiğine de şahitlik etmiş olduğum içinde olabilir.

Tamam abim vardı ve o da küfür ederdi ama o benim yanımda yapmamaya özen gösterirdi. Sonuçta bir bayan olarak kötü laf söylememeye çalışırlardı.

"Aa abiciğim yapma böyle. Güzel bir hanımefendinin yanında ağzını bozmak yakışıyor mu hiç?" diye konuşmaya başladı. Can'ı ilk kez bu kadar sinirli görüyorum.

Tamam bana da bağırmıştı ama yine de bu daha farklı ve aralarının iyi olmadığı bariz şekilde ortada. Araya girme ihtiyacı duydum.

"Ben çıkayım siz baş başa konuşun." dediğim anda Can kolumdan tuttu.

"Sen hiç bir yere gitmiyorsun. Cem gidiyor, değil mi?" diye konuştu. Ama Cem umarsamaz bir şekilde bana göz kırptı.

"Tabi abiciğim sen nasıl istersen!" dedi ve dediği gibi odadan çıktı. Can, sıkıntıyla nefesini verdi ve kolumu bıraktı. Nergis Ablalarda yemeğe gidecek zamanı bulmuşlardı yani.

İkimiz de bir süre konuşmadık. Can az önce benden istediği mp3 çalarıyla müzik dinlerken, ben de ne kadar konsantre olabilirsem test çözüyordum. Bu sessizlik epey canıma sıkmaya başladığında kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Can için meyve tabağı hazırlamaya başladım. Zaten saatte geç olduğu için yedirdikten sonra ikimizde uyuruz.

Mutfağa girdiğimde karşılaştığım manzaranın Cem'in sarmalarımı yemesi olmamalıydı, fakat oldu. Bu durum karşısında kaşlarımı çatmadan edemedim.

"Sizin gittiğinizi sanıyordum." dedim. Şimşek hızıyla bana döndü ve o iğrenç gülüşünü sergilemeye başladı.

"Seni bırakıpta gidemedim ya!" dedi, cevabım göz devirmek olurken. Umursamadan dolaba ilerledim. İki elma, bir kaç mandalina ve bir çift popoma dokunan eller. Anında bağırarak iğrenç adama döndüm.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?! Nasıl bana böyle dokunmaya cürret edersiniz?" dedim gözlerimde ki ateşle birlikte. Ama o bunu umursamıyor olacak ki, hâlâ pişkince sırıtmaya devam ediyordu.

"Aa hadi ama güzelim ne bu naz böyle? Biraz eğleneceğiz sadece." diyerek sağ elini belime koydu. Ben de koyduğu gibi kolunu tuttum ters çevirerek beline yasladım. Ardından dizlerine arkadan tekme atarak diz çöktürdüm. Acıyla inlemesine ise sadece sırıttım.

Bayan Bakıcı [Dreame'da]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin