Bölüm 24: "Gitmedin!"

36 3 0
                                    

Değişik bir bölüm oldu bence..

İyi okumalar..

"Gençler görebilirsiniz. " Ne?!

" Geçti mi tehlikesi? " diye sorduk hemen.

"Kurtardık sadece kırıkları var." diye gülümsedi doktor.

Kısa bir sevincimizi hemşirenin sesi böldü.

"Çocuklar çok yormayalım ama tamam mı? " dedi. Hepimiz olumlu anlamda kafalarımızı salladık.

" E-emir. İlk sen gör. " dedim sevinçten kekeleyerek. Gülümseyip içeri girdi.

Kerem'i bir odaya almışlardı ama bize hiç bir bilgi vermemişlerdi.

" Şükürler olsun. " diyerek Gözde'ye sarıldım. Mutluluktan ağlıyorduk resmen.

10 - 15 dakika sonra Emir geldi yanımıza.

" Hala uyuyor. Ama hemşire bi kaç saat sonra uyanır dedi. " dedi Emir.

" Hadi Burçin. " dedi Gözde ve içeri girdim.

Sağ kolu alçıdaydı. Sağ bacağıda öyle. Ve bembeyazdı. Onun bu halini görünce istemedende olsa gözümden yaş geldi.

Yatağın yanındaki sandalyeye oturdum ve elini ellerimin içine aldım.

Soğuktu..

" Gitmedin. " dedim zorlukla ve titreyen sesimle.

" Gidemezsin. " hıçkırarak ağlıyordum. O iyileşecekti.

Bi kaç dakikayı Kerem'i izlemekle geçirmiştim. Hiç bir tepkisi yoktu. Hala buz gibiydi. Ve hala bembeyaz.

" Seni seviyorum. " diyerek ayağa kalktım. Ve odadan çıktım.

" Burçin iyi misin? " diye sordu Mete.

" İyiyim. " dedim ve sandalyeye oturdum. Gözde ve Mete'de görüp gelince kafeteryaya geldik.

Gerçi zorla getirildim. Emir tostları almak için gitti ve bizde bir masaya oturduk.

" Hadi yiyip gidelim. " dedim. Hemen yanına gitmek istiyordum.

Tostlarda gelince hemen iki dakika yiyip ayağa kalktım.

" Ben gidiyorum. Siz gelirsiniz. " diyerek hızla çıktım. Merdivenleri çıkıp odanın önüne geldim.

Açık kalan camdan izlemeye başladım. Hemşire serumunu değişiyordu. Kerem ise hala tepkisiz, hala beyaz..

Yaklaşık beş dakika sonra diğerleri de geldi. Sandalyelere oturdular. Emir hariç.

Emir'de yanıma geldi ve izlemeye başladı.

"Onu hiç böyle görmemiştim." dedi solgun sesiyle.

"Nasıl? " diye sordum.

" Çaresiz. " dedi ve derin bir nefes aldı.

" O çaresiz değil. İyileşecek. " dedim. Sustu ve izlemeye devam etti. Sanki birşey biliyor ama saklıyor gibi.

" Bir şeymi var? " diye sordum. Bana bakıp tekrar cama baktı.

" Hayır. Bir şey yok. " dedi. İnanasım gelmedi. Yakında öğreniriz..

Biraz daha bakıp yerimize oturduk. Yaklaşık 1 veya 1 buçuk saat geçmişti. Öğlen 2 olmuştu ama hala Kerem uyuyordu.

Önümüzden doktor geçince tam soracaktım ama odaya girdi. Camdan izlemeye başladım. Genel kontrol yapıyordu galiba.

Bir Kavanoz Kelebek #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin