Bölüm 18: "Öküz!"

39 2 3
                                    

Burçin'den devam..
Bakalım ne yapacak? :D

İyi okumalar..

Burçin'den
Sabah Gözde'nin uyandırması ile kalktım.

"Kanka. Hadi okul var." dedi uykulu uykulu.

"Tamam giyinip geliyorum. " diyip kalktım. Formalarımı giyip aşağıya indim. Üçümüzde hemen iki lokma ağzımıza atıp ayakkabılarımızı giydik.
" Günaydın. " dedim Keremler'e.

" Günaydın. " dediler. Hemen arabaya bindik. Evet bugün birazcık geç kalmış olabiliriz.

Cam ile bakışa bakışa okula vardık. Koşarak bahçeden geçiyorduk ki klişe bi şekilde ayağımı burktum. Aman ne klişe.

" Ayağım. " diye mırıldandım. Tek ayağım üzerinde gitmeye çalışınca çok güzel yerle öpüştüm.

" Burçin iyi misin? " dedi Mete.

" İyiyim. Sadece ayağım çıktı. "dedim. Kerem muhteşem inadıyla beni zorla kucağına aldı.

" Hayır yani koluma girsen anlarım, omzumdan destek versen anlarım ama okulun ortasında kucağa almak neymiş. " diye feryat ettim.

" Burçin ne kadar çok istemesende taşıycam. Şimdi susar mısın? "dedi öküz Kerem.

" Öküz." diye mırıldandım. Sınıfa gelebildiğimizde hoca çoktan sınıftaydı.

"Kerem bırakcan mı artık? " dediğimde sınıfa çoktan girmiştik.

" Hocam şey ayağımı burktumda. "diye açıkladım. Tip tip bakınca. İlk dersin yarısına yetişebilmiştik. Ayağım bilmem kaçıncı kez burkuluşu. Alıştım bea.

İlk ders bitip zil çaldı.

" Kanka kantine gidiyoruz. Geliyor musun? " diye sordu Gözde.

" Yok kanka. " dedim.

" Mete kanka sen? " diye Mete'ye sordu.

" Hayır. İkinci tenefüs gelirim. "dedi.

Üçü gidince Mete yanımdaki boş yere oturdu.

" İyi misin? " diye sordu.

" Evet. " dedim. Evet aramızın bozulmasını hiç istemezdim. Ama eğer Kerem olmasaydı itirafını düşünebilirdim.

" Pekala. Küs müyüz? " diye sordu.

" Yoo. O nerden çıktı. " dedim.

" Bilmem. Öyle hissettim. " dedi omuz silkip.

" Hayır yok öyle birşey. " diyip sarıldım. Sarılmaya ihtiyacı vardı bence. Boşlukta gibi duruyordu.

Oda bana sarıldı. Ve kulağıma bişey fısıldadı.

" Keşke bu sarılma dostça olmasaydı. " dedi. Bana vermek istediği mesajlar vardı sanki. Bunu anlamıştım.

O değilde Mete'nin gitmesine bugünü de sayarsak üç gün kalmıştı.

" Mete şey. Kaydını buraya aldırıp daha fazla burda kalsan? " diye sordum. Bunu sormak için bu zamanı seçmekte ayrı bi ironi.

" Kalıcak bir yer bulabilirsem neden olmasın? " dedi.

" Aşk olsun. Bende kalırsın. " dedim.

" Ömür boyu sende kalıcak halim yokya. " dedi gülerek.

" İyi öyle olsun. " dedim somurtarak. İyice çocuğa bağladık.

" Tamam tamam. Sende kalırım. " diyip yerine geçti. O sırada da Keremler geldi. Çünkü zil çaldı. Yine çok zekiyim hani.

Bir Kavanoz Kelebek #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin