Bölüm 6

151 12 21
                                    

Nike eve dönüp ağlayan çocuğa sarıldığı andan sonraki zamanı çok iyi hatırlayamıyordu. Eğer ölümlü olsaydı Ilaisa ile savaşı sırasında 3 kez ölebileceğini biliyordu ve iyileşmesi de buna bağlı olarak uzamıştı. Ilaisa'nın Jala Samajya'ya kadar gidebilmesine yardımcı olması üzerine çoğu kişi Ilaisa'nın kehanetindeki çocuğun Nike'ın yanındaki çocuk olmadığını düşünmeye başlamıştı ama Nike'ın bu tavrı yüzünden Ilaisa Nike ile arasındaki son bağı da koparmıştı. 

Nike bir daha mecbur kalmadıkça Jala Samajya'ya gelmemesine yetecek kadar çok düşman biriktirmişti üstelik kendine itiraf edemese de asıl amacı olan şeyi de yapamamış Ares ile görüşememişti. Zaten fazla hasar aldığı için kendinden özellikle kaçan kıdemlisini göremeden alelacele oğlunun yanına döndüğünde kapısının önünde yığınlanmış yaklaşık on iki on üç tane ölü beden görmüştü. Tam bir sayı veremiyordu çünkü birçoğu paramparça olmuştu ve tek bir türe ait olmadıkları için parçalarını tam anlamıyla birleştiremiyordu. 

Bir kısmının da yenilmiş olduğunu fark ettiğinde kendini bile şaşırtan bir hızla içeri girmiş ve melekler gibi uyuyan küçük çocuğu bulmuştu. Üzerinde çeşitli renklerde kan olan minik adam onun gürültüsüne uyanıp da korktuğunda dışarıdaki hava da aynı reaksiyonu vererek değişmişti. Nike artık buna alışmıştı ve evin içinde de çeşitli yerlere dağılmış parçalar olduğunu görmüştü. 

Baekhyun uçarak kollarına geldiğinde Nike da olası bir saldırgan sanki her an bir yerden çıkacak gibi davranıp "Tatlım neler oldu ben yokken?" dediğinde Baekhyun yüzünü asmış peltek bir şekilde kelimeleri uzatarak "Onlay evimize giydiler. Ayzımı kaptıp dötürecekleydi ben de çok koyktum. İlk dönüşüme geçtim ama hepsi düştü" demişti. Daha öldürmenin ne demek olduğunu tam anlayamadan kendinden bu kadar büyük yaratıkların üstesinden gelen bebek düşüp kalkmadıkları için mutsuz olduğunu bakışlarıyla gösteriyordu.

Nike, minik Stymphalia'nın ne kadar korktuğunu ve üzgün olduğunu anladığı için yüzündeki kanı silerken onu kötü bir şey yapmadığı konusunda ikna etmeye çalışarak "Aferin sana tatlım." demiş sonra da saçlarına küçük bir öpücük kondurmuştu. Baekhyun suçluluk duygusundan sıyrılıp gülümseyerek "Ben iyi biyşey mi yaptım?" diye sormuştu. Nike, o gelene kadar minik kalbinin ne kadar büyük bir yük altında olduğunu anlamıştı. 

"Elbette iyi bir şey yaptın. Yoksa bir daha seni göremeyebilirdim."

Çocuk iyi bir şey yapmış olmanın mutluluğu ile minik kollarını kıza sararken Nike da onu saklamanın ne kadar önemli olduğunu anlıyordu. Biraz olsun arkasını döndüğünde herkes Baekhyun'u almak için kapısını kırıyordu ve bir gün bu çocuğu hafife almayıp iyi bir planla gelecek biri tarafından ondan koparılabilirdi. 

Bunun düşüncesi bile onu mahvedecek kadar büyük acı taşıyordu ve Nike tüm acıların ilacına bu küçük çocuğa daha sıkı sarılmıştı. Ondan sonraki günlerini dilden dile dolaşan söylentileri daha da harlayarak kehanetteki çocuğun Baekhyun olmadığını herkese duyurmaya çalışarak geçirmeye adamıştı. Ama çocuğun günden güne artan güçleri bunu zorlaştırıyordu neyse ki gelenler onunla baş edemediklerini itiraf etmek zorunda kalmamak için kimseye bir şey söylemiyordu ya da zaten ağızlarını açamayacak kadar ölü oluyorlardı.

Sürekli arkasında bir göz varmış gibi dolaşan Nike'ın evine girenlerin akıbetleri birçoklarının korkmasına ve bir şeye kalkışmadan önce iki kere düşünmelerine neden oluyordu. Ölümlerin ne kadar korkutucu olduğu söylentisi bazen Baekhyun'un kehanetinin önüne geçiyordu ama yine de ikili Marvel'da mutluydular. Başbaşa olduklarında her adımı ölüme neden olan bu çocuğun ne kadar kırılgan ve sevgidolu olduğunu bir tek Nike görebiliyordu.

Lanetli ÇocukWhere stories live. Discover now