19.Bölüm : Ben Kimim ???

88 6 2
                                    

Kimim ben?
Nerden geldim?
Nereye gidiyorum?
Ne işim var burda? 
Burda olmayı ben mi istedim gerçekten?  Ama ben hiçbir şey hatırlamıyorum?
İşte bu ve benzeri sorulara cevap ararken buldum kendimi, beni bu sorulara iten neydi bilmiyordum aslında. Ergenlik döneminde ki arayış olsa gerek. Hadi o günlere götüreyim sizleri. Çok kirli bir gecmisim yok ama ...
Evet, 16-17 yaşlarındaydim. Fani hayatta ebedi yaşayacakmis gibi bir hisse kapıldığım o dönemlerde hayat amacı olmayan, tek derdi derslerinde başarılı olmaya çalışan sözde tesettürlü 11. Sınıf öğrencisiydim. Kuran'ı Kerîm i okumama rağmen anlama gereği duymayan "Bana burada ne anlatıyor ?" diye merak etmeden sadece okuyordum.  Okuyordum dediğime bakmayın düzenli de değildi.
Sığınacak bir yer bulamamak, derdi olduğu zaman (ki bu o zamanlar dünyevî dertlerdi) derdini anlatacak dostunun olmaması o zamanlar büyük sıkıntıydı. Secdenin tadını, Allah aşkından yanağindan süzülen gözyaşlarınin tadını nerden bilecektim ki ? Yaşıyordum işte gelişigüzel. Daha ne isteyebilirdim ki yaşıyordum!  Ve birgün Rabbim bana hidayet nasip etti. Önceleri sınıf  arkadaşım  (can dostum) video atmaya başladı. Değişik hissettim. Çünkü insanlar birbirlerine link attıkları zaman o, ya komedidir ya dizidir veyahut dersle ilgili olurdu. Bu diğerlerinden çok başkaydı. Adam oturmuş Allah'tan bahsediyordu. İlk başta herkes gibi "E ben bunları zaten biliyorum " hissi doğuyor ama işin aslı öyle değilmiş sonradan anladım bende. Sonra ilim ve kültür derneklerinin sohbet videolarını din kültürü hocamız derste izlettiriyordu. En son olarak erkek kuzenimin izlettigi bi videodan sonra "Artık benim bu hakikatleri öğrenmem lazım" dedim içimden. Aklıma Üstad  Hz. 'nin  "İnkar etmemek başkadır,  iman etmek bütün bütün başkadır. " sözleri takılıyor aklıma. Gerçekten hâle uygun bir söz oldu. Her neyse kırmızı kitaplarla tanışmam böyleydi.  Peki ya sonra ne  mi oldu?
Sonra Hür adam filmini izledim. Üstadı ve Külliyatı daha iyi tanımaya çalıştım. Okudum, okudukça ruhum nefes aldı, kendime geldim.  Meğer iman gözlüğü gerekmiş her mumine. Çiçekteki sanatı görmek, pazarda Rezzak'ı tanımak, eczanede Şafi'i tanımak, cenazede Mumit, Emlakçı da Mâlik isimleriyle tanımak ancak iman gözlüğü ile mümkün olabilirmiş. Elhamdulillah Allah bana bu güzellikleri nasip etti (daim etsin.) Ne kadar hamd ve şükür etsem Rabbim'e hepsi noksan kalır.
Gördüğünüz gibi bana birileri vesile oldu. Sizde birilerine vesile olmak isterseniz bu yazıyı arkadaşlarınıza önerin. Kendinize değil,  sevdiklerinize iyi bakın. Allahaısmarladık, selametle ✋🏼😊

Değişen Hayatlar (Gerçek Yaşanmış Hikayeler)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora