22 ► Do you think is it true?

535 60 179
                                    

Margot ağlamaya başladığını hıçkırıkları şiddetlenince fark etti. Her şeyi hatırlıyordu işte. Jared'ın onu bıraktığını ve ardından neler neler yaşadığını. Sadece bir anı hepsini tetiklemiş ve neredeyse her şeyi hatırlıyordu. Ya da hepsini, emin değildi.

"G-Gerçekten hatırlıyor musun Mag?"

Yaşlar gözünden sırayla düşmeye devam ederken başını salladı. Artık bu adam ona birkaç gün önceki kadar yabancı gelmiyordu. Ona bakınca bir zamanlar aşık olduğu JJ'ini görüyordu. Gerçi şu durumda bir zamanlar demek ne kadar doğruydu bilmiyordu.

Jared ona doğru bir adım atınca Margot ürkekçe geri çekildi. Gardını indirmek istiyordu. Bir daha onun kendisine bu denli acı çektirmesini istemiyordu. Tek bir şey merak ediyordu:

Artık Jared'ın kendine neler yaptığını biliyordu. Buna rağmen neden hala onun yanındaydı? Neden ondan uzak kalamıyordu?

"Mag, biliyorum. Artık bana güvenmiyorsun. Büyük ihtimalle bunun olmasını sağlamam için çok uğraşmam lazım ama, sana kötü bir şey yapmayacağımı da biliyorsun."

Margot'ın ağlaması birkaç saniyeliğine durdu ve kaşlarını alayla kaldırdı. Kötü bir şey yapmayacak hali buysa yaptığı zaman ne olurdu Tanrı bilir.

Jared bunu fark etti ve durumu kurtarmaya çalıştı.

"Bak, Mag haklısın tamam, özür dilerim. Bu bir şeyleri değiştirmez evet- Ama sadece bir şans ver. Pişman olduğumu göremiyor musun?"

Margot her şeyin farkındaydı. Adamın pişmanlığı gözünden okunuyordu.

"Pekala, ne konuşmak istiyorsan konuş ve şu iş artık bitsin."

Adam hafifçe tebessüm edince Margot ayaklarının onu tutmamak üzere olduğunu fark etti. Sanki eriyormuş gibi. Neler oluyordu ona?

Bu sırada telefonu çalmaya başladı. Arayan Ryan'dı. Büyük ihtimalle kendisini merak etmişti. Ama şuan bir süre Ryan'ı görmek istemiyordu. Arkadaşının onu küçük düşürmesi ve Ryan'ın bunu sadece şaka olarak algılayıp tepki vermemesi onu sinirlendirmişti. Kendini aşırı derecede aşağılanmış hissediyordu. Belki Jared ile konuşmak kafasını dağıtırdı.

Kararlılıkla telefonu kapattı. Jared kimin aramasını açmadığını anlamıştı ve bunun için kesinlikle sevindiğini hissediyordu. Her ne kadar Margot olanları onun sayesinde atlattıysa da bir şey olmuştu ki Margot'ı sinirlendirmişti. Yoksa Margot -Onun Margot'ı- böyle tepkiler vermezdi. Hele ki evlilik arifesinde.

Jared onu yönlendirdi ve tekrar eski eve girdiler.

"Burayı hatırlamışsındır umarım."

Margot usulca başını salladı. Burada geçen bazı anılarını hatırlıyordu. Burası Jared ve onun yalnız kalmak istedikleri zaman geldiği evdi. Mobilyalardan duvardaki tablolara kadar her şey yerli yerindeydi.

Gözleri hafiften dolarken ellerini krem duvar kağıtlarında gezdirdi.

"Buna sevindim. Şimdi biraz rahat konuşabiliriz."

Margot kafasını sallayarak oturma odasına geçti. Ah burada ne kadar eğlenceli anıları vardı birlikte. Jared bir keresinde sırf öylesine iki tuval ve yağlı boya seti almıştı, ardından ikisi birlikte tuvali boyamaya çalışırken aslında tüm boyaları duvara sıçratmışlardı. Ya da bunun gibi başka delilikler. Bu daire çok özeldi.

"Hiçbir şeyi değiştirmemişsin."

"Ben, bunun anılarımıza bir hakaret olacağını düşündüm."

 the blackest day ✲ [jaredleto+margotrobbie]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin