19 ► What the hell am I doing?

535 71 96
                                    

Jared'ın Bakış Açısı / Geçen Bölümle Aynı Zaman

Jared görüldü işaretini gördükten sonra içi buruk bir şekilde telefonu kapatmıştı. Daha demesi gereken bir şey yoktu, gelirse gelir gelmezse gelmez modundaydı. Ama kendini kandırıyordu. Kendi elleriyle hayatını mahvetmişti. Margot olmazsa yarım kalırmış gibi hissediyordu ve geri kalan tüm hayatını yarım geçirmek istemiyordu.

Baba olmak istiyordu mesela. Ama başka birinden değil, Margot'ın çocuğunun annesi olmasını istiyordu. Veya her sabah onu işe gitmesi için uyandıran bir eş istiyordu. Ama yine o kişinin Margot olmasını istiyordu.

Sanki o olmazsa hayatının ot gibi geçeceğini düşünüyordu. Ama şöyle bir şey vardı ki, belki de başka bir yere taşınırsa başka bir kadını sevebilirdi? Evet hoşlanabilirdi veya sevebilirdi. Onunla evlenip bir hayat kurabilirdi. Ama ona baktığında, Margot'ı sadece düşününce olduğu gibi bile gözleri heyecanla parlayamazdı ki. Ona aşık olamazdı.

Tabi bunun bir sonu olmalıydı. İllaki atlatacaktı. Ama Jared atlatmak istemiyordu.

"Ne bok yiyeceğim ben?"

Kendini koltuktan kaldırdı ve odada volta atmaya başladı. Zaman su gibi akıp geçiyordu ve Jared'ın tek düşündüğü şey, tek odaklandığı şey Margot'tı. Eğer o Ryan aptalı arada olmasaydı her şey ne kadar iyi olurdu. Yani daha çabuk barışma ihtimalleri artardı. Ya da onun gibi bir şey?

Ah, kimi kandırıyordu? Hiçbir şey düzelmezdi. Asıl öyle olmasaydı işler daha kötü olurdu. Eğer Ryan olmasaydı Margot bu takıntısını asla yenemez ve hastalığı atlatamazdı. Hal böyle olunca Jared beklediğinden daha büyük bir tepki alırdı. Lanet olsun ki Ryan'ın arada olması iyi bir şeydi! Eliyle alnına bir tane geçirdi. Artık duvarlar dar gelmeye başlıyordu. Burası eskiden onun ve Margot'ın arada sırada geldikleri ara sokakların birindeki bir daireydi. Jared buraya belki biraz daha iyi hisseder diye gelmişti fakat içi içini daha çok yiyordu artık. Hava almalıydı. Hemde acilen!

Telefonunu cebine atmadan önce saate baktı. Mesajı attıktan bu yana 1 saat kadar geçmişti ve Jared'ın artık eve gitmesi gerekiyordu. Bu yüzden sıcak havaya karşın üzerine sadece aldığı gömleği geçirdi ve kapıdan dışarı çıktı. Apartmanın üçüncü katı olduğu için hızla merdivenlerden inip ara sokağa çıktı. Hava kararmak üzereydi, Jared arabasının anahtarını çıkarıp tuşuna basacakken garip bir iç çekiş sesi duydu. Ardından pat pat ayak sesleri.

Bir an için merak edip sessiz kaldı ve sesi takip etti. Sanki biri yağmur yağdıktan sonra oluşan gölcüklere basıyormuş gibiydi. Çok geçmeden ses baya yakından gelmeye başladı. Aynı zamanda hıçkırık sesleride. Jared artık birinin ağladığından emindi. Arkasını dönüp gelen kişiye bakınca ne tepki verse bilemedi.

Karşısındaki Margot'tı ve nefes nefese kalmış bir halde hıçkırarak ağlıyordu.

Karşısındaki Margot'tı ve nefes nefese kalmış bir halde hıçkırarak ağlıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
 the blackest day ✲ [jaredleto+margotrobbie]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin