1.Bölüm

10.4K 216 29
                                    


Ben Barlas;Sevilmeyen ve İstenmeyen.

Gözlerimi kapatıp, derin bir iç çektim. Çünkü, Aldığım nefesin bile bana ait olmadığını hissetmenin yükünü taşıyordum.

Sevilmemek, istenmemek benim hayatımı niteleyecek en güçlü kelimelerdi. Sevilmiyordum ve istenmiyordum. Koskocaman 45 oda ve 5 salona sahip yalıda yerim yoktu. Nedeni apaçık belliydi. Annemin bu eve gelin olarak gelmesi ve onun çocuğu olarak doğmuş olmam. Şikayet etmiyorum, fakat annemden nefret etmeleri ve bize cepe almaları, bizi bu evden göndermek için pes etmeyeceklerinin kanıtıydı.

"Efendim, Büyük hanım sizi çağırıyor."

Bakışlarımı kapıda duran, ellerini önünde birleştirip beni bekleyen, muhtemelen 24' yaşlardaki kıza çevirdim. Ağır adımlarla ilerleyip aynadaki yansımama baktım. Büyük hanım çocukluğumdan itibaren beni sıkı bir disiplinle büyütmüştü. Yaptığım her işin hatasız olmasını bekliyorlardı. Kuzenimden ise bu pek beklenmezdi. O daha geniş şartlarda büyütüldü. Fakat zamanla öğrendiğim şey, omuzlarıma fazla yük yüklemenin beni sevmelerine yarar sağlamayacak oluşuydu.

Büyük hanımın oturduğu geniş koltuğun karşısına saygı çerçevesinde oturup, elindeki kitabı kapatmasını bekledim.

Sonunda elinde ki kitabı kapatıp düzgün bir şekilde masaya koyduktan sonra hizmetçilerden birinin, kitabı almasıyla, bana her zaman ki o öfke dolu bakışları attı.

"Kuzenin Gökhan'ın geldiğinden haberinin olduğunu sanıyordum. " dedi.

Evet... benden her zaman daha çok sevilen, daha iyi şartlarda, disiplinsiz büyütülen ve kolunda bir çizik oluşsa ortalığın ayağa kaldırılacağı kadar değerli olan kuzenim Gökhan'ın geleceğinden haberim vardı.

Bu bana eski bir anımı hatırlatmıştı. 10 yıl önce çiftliğimize gittiğimiz de, Gökhan'la ata binmek istedik. Kimsenin haberi olmadan atı ahırdan çıkartıp, ormana doğru ilerledik. İlk başta hiç bir sorun olmasa da Gökhan'ın içindeki aşırı hız tutkusu, düşmemize neden olmuştu. Attan düşüp yuvarlandığımız da bir süre bilincim kapanmıştı. Gözlerimi açtığımda ise Gökhan başımda endişeli gözlerle bana bakıyordu. Düştüğümüzden bu yana aynı yerdeydik. Ona iyi olup olmadığını sorduğumda o iyiydi, fakat ben kolumu oynatamıyordum. Çiftliğe kadar Gökhan'ın yardımıyla ilerlemiştik. Çiftliğe varır varmaz da, Büyük hanım ve diğerleri yanımıza koşmuş ve iyi olup olmadığımızı sormuşlardı. Büyükhanıma kolum ağrıyor dememle yüzüme yediğim sert bir tokat o an beni 10 yıl büyütmüştü. Gökhan'ı benim ormana götürüp ona zarar verdiğimi düşünmüşlerdi.

Bu anı, bende acı bir hatıra olarak yattığından, unutmam hiç mümkün olmuyordu. Büyükhanıma bakıp;

"Hazırlıklarla ilgilendiğimi biliyorsunuz." Dedim.

Elini masaya sertçe geçirip, evdeki herkesi diken üstünde tutmuştu.

"Gökhan'ın eve geldiğinde tek bir aksilik bile görmesini istemediğimi bildiğin halde, o alkolik anneni neden benim kızımla kavgaya tutuşturdun.  Gökhan'a eve geldiğinde annesinin yüzündeki izi nasıl açıklayacaksın."

Sesindeki gürlükten ziyade, söylediği laflar beynim de yankılanıyordu.

Alkolik annemi..?

Annemin bu halde olmasının sebebinin kendi oğlu olduğunu bilmesine rağmen, bu kelimeleri kullanmaktı tercihi. İlk gelinine kızım derken, benim annem hep bu evde istenmeyendi.

İstenmeyen gelin ve istenmeyen torun.

Babam mı.?

Annemle evlenmeyi hiç bir zaman istememiş. Eğer evlenmeseydiler, ben gayrimeşru bir çocuk olarak doğucaktım. Bu yüzden ne annem, nede ben bu evde hiç bir zaman sevilmedik.

Kış MasalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin