"Bana bağırma! Çıktım gezdim ışte sana ne?!"

"Ben senin kocanım !"

Yiğit son sözünü söyledikten sonra etraf sakinleşti. Merve bir anlık şaşkınlıktan sonra gözlerini kırpıştırdı. Sanki çok ayıp bir şey söylenmiş gibi Yiğit'ten uzaklaştı. Bakışlaeını ondan kaçırırken duvarlarla adeta kız kardeş ilişkisi kurmuştu. Yiğit'ten bir kaç adım uzaklaşarak etrafa bakındı. Üşüyen her uvzu şuan sıcaktan ölüyordu. Anında terleyen ellerini birbirine sürterek karşısında ki adama baktı.

"Bu oyuna benden daha fazla kaptırmışsın Ammar. Unutma sadece beş ayımız kaldı."

Sesinde ki tınıyı biraz azaltarak elini karnına koydu Merve, dişlerini alt durağına geçirerek Yiğit'in yanından doğru yürümeye başladı. Siyah saçlarında ki kar su olup erimeye başlarken saç diplerinde ki soğuk suyu iliklerine kadar hissediyordu. Yiğit'in kelimelerinden uzaklaşmak istiyordu. Onun kelimeleriyle yararlanacağını çok iyi biliyordu.

Merdivenin başına gelince Yiğit'in ona olan sözleri ile kaldı merdivende. Kimsenin gözüne kendinden başka birisi gibi gözükmek istemese de olduğundan başka gözüktüğünü o da biliyordu.

"Nereden bileyim başka biriyle buluşmadığını?"

Yutkunurken ona elleri cebinde bakan adama baktı. Yüzüne ďüşen bir kaç siyah teli kulağının arkasına atarken derin nefes alarak Yiğit'e baktı.

"İncir. İncir aramaya çıktım."

Yüzünde ki kırıklık belli olmasın diyerek merdivenlere tekrardan yöneldi. Dudaklarının büzülmesi ile minik bir çocuk gibi çıktı merdivenlerden. Odasına girince almak üzere olan göz yaşlarından birer tane firar etti gözlerinden. Toplanmış yatağına oturdu. Soğuk parmaklarını yüzüne tutarken dudaklarından kaçan hıçkırıkla daha çok ağlamaya başladı.

Merve yukarda kendi başına iken Yiğit söylediklerinin arkasında değildi. Bir kaç söz bile onları drama duman etmeye yetmişti. Zaten pek iyi olmayan araları onun karşısında ki kadını ülkesiyle daha fazla yerle bir olmuştu.

Iki evli den başka her şeye benzediklerinin farkındaydı Yiğit. Ilk defa bir kadınla aynı evde yaşayacaktı. Belki de ilk defa bir kadını anlamak isteyecekti.

Cama doğru baktı.

Yağan karlar adeta camlara vuruyordu. Kendini belli eden havaya karşılık gözlerini devirerek dışarı çıkmak için paltosunu almaya yeltendi.

Altında ki pijamaları her ne kadar onu gülünç duruma düşünse de bu gece onu kimse göremeyeceği için sıkıntı etmeden çıktı dışarı. Evin dış kapısını kapatırken soğuğun yüzüne vurması ile gözlerini kapadı.

Ellerini siyah paltosunu cebine koydu. Omuzlarını dikleştirirken hızlıca nereye gittiğini bilmeden yürümeye başladı.

//

Merve sabah kapısının tıklanmasıyle uyandı. Kafasını koyduğu yerden kaldırdı. Boynunun ağrısına inlerken dudaklarını üzdü. Üzerine örtülen battaniyeyi kaldırarak kapıyı açmaya yeltendi.

"Günaydın yavrum. Hadi kahvaltıya gelin artık."

"Günaydın. Heme geliyoruz."

Merva kapıyı kapatırken oda da olan eksikliği fark etti. Yiğit yoktu ve büyük ihtimalle kahvaltı sofrasında onu bekliyordu. Üzerinde olan geceki kıyafetlerini çıkartarak elini yüzünü yıkamaya banyoya girdi. Yüzünü aynaya doğru çevirdiği an gözünün altında onu bekleyen süpriz mor halkalara baktı.

KOYU KIRMIZI |Anlaşmalı Aşklar Serisi 2 • FİNAL| #Wattys2020Where stories live. Discover now