⬅Soruşturma➡

183 19 32
                                        

Öğleyin geç vakitte yataktan kalkmayı başarınca aşağı indim ve annemi mutfakta buldum.
"Berbat görünüyorsun." Buzdolabına doğru giderken yanından geçince saçımı çekiştirdi

"Sağ ol ya." Portakal suyunu alıp tezgaha yaslandım."Hiç babamı özlüyor musun?" Gayet çocuksu ve basit bir soruydu.

İrileşen gözleri,sudoku oyununa geri dönünce eski haline geldi.L.A.'yi terk etmeden önce bir benzin istasyonundan aldığı kitabı tanımıştım.

"Hem de deliler gibi,"dedi,sesi sanki suçluymuş gibi fısıltıyla çıkmıştı.Bu Kris'in yakında bir yerde olduğunun işaretiydi.Kris hayatımıza girdiğinden beri babamın kirli bir sırra dönüşmesinden nefret ediyordum.Babamın bir zamanlar var olduğunu kabul etmek günah işlemek gibiydi.

Kolayca altı saat daha uyuyabileceğim gerçeği mi,yoksa genel olarak Kris'e katlanamıyor olmam mı bilemiyorum ama kanım kaynayarak bana hormonsal bir çılgınlık yaşatıyordu.

"Onun hakkında konuşmak normal bir şey biliyorsun ki." Bunu olması gerekenden biraz daha yüksek sesle söylemiştim. "Ben yumurtadan çıkmadım.Beni buraya o getirdi." Anne ve babamın ilişkiye girdiği bir görüntü hızla aklımdan geçince iştahım kaçıverdi.

"Kimse yumurtadan çıktığını söylemedi." Kızmaya başladığının emarelerini görebiliyordum "Neşelen biraz.Görünüşe bakılırsa birisi bu sabah ters tarafından kalkmış."

Sürahiyi sertçe masaya bıraktım.

"Babamı düşünmek için yatağın ters tarafından kalkmış olmam mı gerekiyor?''

''Taeyong.'' Annem pişmanlıkla gözlerini kapattı.

Bugüne çoktan başlamıştık -bu çılgın tren yanlış tarafa gidiyordu.

''Kusura bakma ama ben hala babamı hatırlıyorum,''dedim,sesimin titremesini rağmen kelimeler tahmin ettiğimden daha kuvvetli çıkıyordu.Hiç düşünmeden yanına gidip omuzlarını kavradım. ''Onu özlüyorum.'' Gözlerimden yaşlar süzülürken tırnaklarımı etine geçiriyordum.Beni duyabiliyor musun? Duyuyorsan söyle. Bunun ne demek olduğunu açıkla bana,çünkü o öldü artık bir şey söyleyemez.

''Taeyong,'' diye haykırarak kavrayışımdan kurtulmaya çalıştı. ''Kris...Kris '' Serbest kalabilmek için debeleniyordu.Kris haklı,onu terapiye götürmediğim için durumu kötüleşiyor.Tanrım,ya uyuşturucu kullanıyorsa?

Teni alev almış gibi uzaklaştım annemden.Üvey maymun Kris hızlı adımlarla odaya girerken annem de nazikçe kollarını ovuşturuyordu.

''Buraya kadar,''diye bağırdı. ''Çok ileri gittin Taeyong,'' diye azarladfı beni annemin kollarını incelerken.

Annem hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Kris bir şeyler mırıldanan annemi kollarıyla sarıp bir bebeği sakinleştirir gibi sallıyordu.

Gösterinin geri kalanını izleyecek kadar oyalanmadım.

******************************

Yalın ayak,darmadağın saçlar ve makyajsız bir surat,pek de yeni en yakın arkadaşının ailesi üzerinde bırakmak isteyeceğin bir ilk intiba değildi.

Hansol uykusunu açmaya çalışarak beni içeri aldı.Yataktan yeni çıkmış halimi özümseyip şaşkınlıkla göz kırptı.

''Pespaye,'' diyerek başını salladı,''Hoşuma gitti,''

Evi domuz pastırmasının tatlı,ormansı rayihası sarmıştı.Kris hayatımıza girdiğinden beri pastırma yememiştim,çünkü kendisi kızartılmul domuzun iğrenç bir şey olduğunu ilan etmişti.

Vous avez atteint le dernier des chapitres publiés.

⏰ Dernière mise à jour : Nov 10, 2016 ⏰

Ajoutez cette histoire à votre Bibliothèque pour être informé des nouveaux chapitres !

From Heaven//JaeYongOù les histoires vivent. Découvrez maintenant