" Mesaj "

423 27 7
                                    


Gözlerimi zorlukla aralayarak yanı başımda yatan adama çeviriyorum bakışlarımı.

Beline kadar çektiği ince çarşaf dikkatimi çekerken üşümemesi için üzerine kadar çekiyorum beyaz çarşafı.

Kolundaki dövmeye uzunca bir süre baktıktan sonra ellerim yanaklarına gidiyor.

Sakallarını avuç içimde hissetmemle içimde farklı bir duygu oluşuyor.

Ellerimi sakallarından çekerek yatakta doğruluyorum. Yerde duran iç çamaşırlarımı giydikten sonra Murat'tın kıpırdanmasıyla uyandığını anlıyorum.

Gülümseyerek bakışlarımı gözlerine çevirdiğimde " Günaydın " diyorum.

" Günaydın aşkım." Diyor o da.

Gözlerini ovalayarak yere attığı kıyafetlerini giydikten sonra bende giyiniyorum.

Telefonunu alıp saate baktıktan sonra " Kahvaltıyı dışarıda yapalım mı? " diyor.

" Ya Can'a söz vermiştim bugün yanında yatacağım diye. Onun yanına gidelim başka zaman yaparız" diyorum bende.

" Peki " diyor elimi tutarak.

Beraber evden çıkıyoruz.

Yarım saatlik bir yolculuğun ardından araba evin önünde duruyor.

Tam ineceğim sırada Murat kolumdan tutup " Önemli bir işim çıktı meleğim sen git ben gelirim " diyor.

Olumlu anlamda kafamı salladıktan sonra arabadan inerek Murat'tın gitmesini bekliyorum.

Araba görüş alanımdan çıktıktan sonra zile basarak kapının açılmasını bekliyorum.

Aysel Teyze kapıyı açıp "Hoş geldin kızım" dediğinde "Hoş buldum." Diyorum.

Üzerimdeki ceketi çıkarttıktan sonra "Can uyandı mı?" diyorum.

" Hayır yok daha uyanmadı." Diyor.

" Tamam o zaman Aysel Sultan sen bugün izinlisin Can'la ben ilgileneceğim." Diyorum.

" Peki kızım " diyor gülümseyerek.

Bende gülümsedikten sonra merdivenlerden yukarıya çıkıp odamıza giriyorum.

Dolabımı açıp altıma eşofman giydikten sonra üzerime de askılı bluz giyiyorum.

Dün geceden kalma dağınık olan makyajımı sildikten sonra elimi yüzümü yıkayıp mutfağa iniyorum.

Saçımı topuz yapıp mutfak önlüğünü üzerime giydikten sonra güzel bir kahvaltı hazırlamaya koyuluyorum.

**

Sofraya Can'ın meyve suyunu da koyduktan sonra telefonumu elime alarak Murat'tı arıyorum.

Açmadığında "Aşkım kahvaltı hazır gelmiyor musun? " diye mesaj atıyorum.

O sırada kapının kapanma sesi geliyor.

Murat kalın sesiyle " Ben geldim" diyerek bağırıyor.

Salona gidip elindeki poşeti aldıktan sonra " Hoş geldin aşkım" diyorum.

Yanağıma uzun bir öpücük kondurduktan sonra " Küçük prens daha kalkmadı mı?" diyor.

" Tam kaldıracaktım sen geldin." Diyorum.

" Tamam, o zaman ben kaldırayım." Diyor.

" Tamam, sen kaldır bende poğaçaları tabağa koyuyorum." Diyorum.

PSİKOPAT AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin