03.ÖZÜR DİLERİM

Start from the beginning
                                    

Kolumu hızlıca kendime çektim.
"Senin deprosyon da olman gerekmiyor mu? Git çikolata falan ye sen."

Aras başını geri atıp gülünce başımı iki yana salladım. Bu çocuk aptal dı
hemde acayip derecede.

"Güldürme beni!" Dedi bağırarak. Bir an şaşırsamda bundan ne beklenir ki?

Aptal!

Bir adım attı. "Eğer birine söylersen her iyi olmaz." Tehdit eder gibiydi.

Aptal zaten tehdit ediyor.

Elimde toz tutarmış gibi kaldırdım.
"Umrumda değil bu iş çözülecek ondan sonra kodese."

Kolumu tutacağı sırada zil çaldı. Zaten bende kolumu çekmiştim.

Bir adım uzaklaştı. Bana olan nefreti bakışlarına yansımış gibiydi. Bede seni çok seviyorum ya zaten. Gıcık.
Pis suçlu aşşalık herif.

Bakışlarını kantine giren kişilere çevirdi.

"Düşünmeden bir iş yapılmaz." Bakışlarını bana yöneltti. "Pişman olmaktan korkmuyormusun?"

Kaşlarımı çatarak ona baktım. Ben yıllar önce pişmanlığın en büyüğünü tatmıştım. Yutkunmama engel olamadım. Bunun Aras ile ilgisi yoktu.
Annem ve abim.

Kantin kısa sürede dolmuştu bazıları kendi halinde bazıları ise bize bakıyordu. Alaycı bir şekilde gülümsedim. Başımı hafifçe aşağı yukarı salladım.

"Senin kadar mütiş oynayanı görmedim." Ellerimi birbirine çarparak. "Bravo." Dedim. Ardında masada bıraktığım suyu alıp orayı terk ettim.

Suyu hocaya vermiştim. Ve bana ne dedi. "Suyu kanynağından mı aldın?"

Heeee.

Geri zekalı hoca. Ona cevap verme gereksimi duymadan. Sınıfa gittim.
Çantamı alıp Eslem'e yorgun olduğum ile ilgili bir şeyler söyledim.

Ardından idare denen ama bu okulda pek önem verilmeyen yere gittim. Her şeyi hallettim. Arkamı döndüm. Ama büyük bir vicdan azabı duydum. Acaba söylesem o çocuğuda kurtarırlarmıydı?

Tekrar hocaya döndüm. "Hocam ben bir şey demek istiyorum."

Hoca elindeki kalemi bırakıp bana baktı. Söyle hadi ya zor değil.

Okulda uyuşturucu satıyorlar.
"Bu okulda arama yapılıyor mu?"

"Evet kızım."

"Bence yi-" Lafım yarıda kaldı çünkü arkadan gür bir ses ki bu ses Ayaz'a ait.

"Hocam kavga var." Nefes nefese söylemişti. Hoca ilk başta şaşkınlık baktı.

"Yalan." Diye atıldım. Ne yapıyorum ben? Ama yani şimdi bunlar bir kavga oluçak ve hocaya ispiyonlicaklar, mevzuya uzun atlama yaparlar.

"Hocam kız kavgası."

Ha!

"Geliyorum kızım daha sonra konuşalım."

Ayaz hocanın geçmesini bekledi hoca geçince bana bakarak göz kırptı. Pislik düzen bazlar. Bu kavga ya onlar ayarlamıştı yada öyle bir şey yoktu.

Ama aklıma kızları gaza getirdiklerini de geliyordu.

Yürü kızım bak bakalım. Kim ne yapıyor?

Onları takip ederek ikinci kata geldim. Gerçekten iki kız ortada kedi gibi cıyaklayarak birbirlerine dalıyordu.

"Ne yapıyorsunuz ayrılın hemen." Diye kavgayı ayırmaya çalışan hocaya baktım. Kenarda ise Aras ve Alaz dalga geçer gibi gülüyorlardı. En son kavgayı bir kız diğer kızı yere yapıştırınca yatışmıştı onuda biri onun kolunu çekerken kızın saçlarına yapışmasına borçluydu.

Gözüm tekrar Aras, Alaz ve Ayaz'ın olduğu yere kaydı.

Aras ve Ayaz somurtarak Alaz'a para veriyorlardı. Yok artık iddaya mı girmişlerdi?

Onlara da bana baktı. Sinirle soluyup arkamı döndüm. Eve gidip sakin kafa ile düşünmekten başka çarem yoktu.

***

Babam nedense bu gün diğer günlere nazaran erken gelmişti. Sebebini sorgulamadım. Adamın evi istediği zaman gelir.

Önümdeki yemekle oynarken yaklaşık 15 dakikadır düşünüyordum. Acaba baba söylesem ne olur? Yok olmaz Eslem ve Araf var şimdi. Bu şıkkı kafamda eledim. Ama yani ben bunu kime söylersem sonu polis değilmi?
Evet. Oflayarak göz devirdim.

Yanağıma dayadığım elim ağırmıştı.
Ne yapsam da kimseye zarar gelmese.
Ne yapsam da pişman olmasam?

Aras, Alaz veya Ayaz'ın hapse girmesinden bahsediyoruz. Sonuçta satıcı-

Düşüncelerini balla kesiyorum ama baban bir şey diyor.

Birden silkenip kendime geldim.
"Efendim baba."

Babam elinden çatalı bıçağı bırakmış endişeli bir şekilde bana bakıyordu.
"Söyle bakalım ne oldu?" Bu adam azıçık bir şey çakmasın ya.

"Önemli bir şey değil. Bir arkadaşımla ilgili."

Babam kaşlarını kaldırmış bana 'vay' dercesine bakıyordu.

"Sen ve arkadaş gözlerimi yaşarttın kızım."

Babama sahte bir gülüş attım. Hani oluyor ya ıhı gülüşleri.

"Of baba ya duyanda yabani insan zanneder beni."

Eline çatalı tekrar aldı. "Öylesin."

Of hehe. "Kızım seni biri ile tanıştırmak istiyorum."

Bir yudum su aldım. "A-a sen mi?" Dedim gülerek. Babam beni kimse ile tanıştırmazdı aslında bir iki deneyim olduktan sonra bir daha öyle bir şey istememişti. Bana ne sevmiyorum o zengin bebekleri?

"Kızım bu ciddi."

Tabağımla oynamayı bırakıp babama baktım. "Evet."

"6 sene oldu." Dedi üzgün ve beni üzülmemi istemeyen bir şekilde. Masada olan elimi tutup sıktı.
"Kızım ben-"

"Evet baba, anladım." Dedim elimi çekerek. Elime çatalımı alıp sabahtan beri yiyemediğim yemeyi yemeye başladım.

Babam beni farklı bir kadınla tanışırtırmak istiyordu. Aptal değilim yani.

"Kızım sana ciddi diyorum."

Azıma doldurduğum patatesi yutup başımı salladım. "Tamam baba tanışalım."

"Kızmadın mı?"

Neden kızayım. Veya şöyle diyim hangi gerekçe ile kızayım.

Koskoca 6 sene olmuştu yanlızdık. Belki ben bir gün evleneceğim ama babam o zaman ne olacak? Yanlız mı kalacak.

"Onların yerleri hep boş baba."

Tekrar elimi tuttu. Bakışlarımız birbirine meydan okurken bakışlarımı kaçırdım.

"Biliyorum."

Elimi hızlıca çektim. "Odama gitsem iyi oluçak."

Babam derin bir nefes verdi. Tabikide sinirlerim bozulmuştu! Ne yani göbek mi atıyim?

"Kızım yarın yemek yicez hep birlikte. Ayrıca çok iyi bir çocuğu var."

Başımı sallayıp, odama gittim.
Yatağıma girip tepinmeye yastığımı yumruklamaya başladım. En son kendi kolumu dişledim.

Sinirliyken ne yapacağım belli olmuyordu. Kolumda mor bir halka olmuştu. Her şey bitti. Birde cici anne ve üvey kardeş çıkmıştı.

Özür dilerim anne...

Özür dilerim abi...














Yorum ve vetolarınız bekliyorum.
Sınır 15 veto ve 10 yorum...










SUÇLU +16 Where stories live. Discover now