Kötü Kız-2

20.7K 714 21
                                    

"Arya ve Alya! Geç kalacağız acele edin!" alt kattan babamın sesini duyduğumda botlarımın bağcıklarını bağlamayı bitirip aşşağı indim.

"Gitmek istemiyorum bile." diye mırıldanıp bavulumu diğer bavulların yanına koyması için babama verdim.

"Emin ol bende istemiyorum." diye homurdandı. 

Gülerek elimi babamın omzuna vurdum ve "Tanrım, bu heyecanını annemede göstermelisin." dedim dalga geçerek. 

Bugün annemin her yıl düzenlediği, genelde 2-3 hafta süren sadece kendisinin yakın arkadaşlarını ve ailesinden sevdiği kişileri davet ettiği aile toplanması tarzındaki geleneğin devamı olarak villaya gideceğiz.

Bu grupta tabiiki hiç arkadaşım yok.Umrumda olduğundan değil, diğer insanlarla ne kadar param olduğunu karşılaştırmamayı tercih ederim. 

Genelde herkesin sevdiği kişi ikiz kardeşimdir, Alya. O onlar için her şeydir bense..sadece Arya.

Villaya gittiğimizde annem Alya'yla aynı odayı paylaşacağımızı söyledi. İnsanlara küçük iyi anlaşan tatlı bir aile olduğumuzu göstermek için olduğunu bildiğimden homurdanarak odama çıktım.

Geniş, bol güneş alan odaya girip eşyalarımı yerleştirdikten sonra Alya elinde 5 tane bavulla odaya girdi. "Hey burada sadece 3 hafta kalacağız, hayatımızın sonuna kadar değil." dedim o elindeki bavulların birkaç tanesini yere düşürürken. 

Saçlarını omzunun arkasına atarak "Bazılarımız güzel görünmek istiyor." dedi kendini beğenmiş sesiyle.

Gözlerimi devirerek"Ahh küçük Alya barbiecilik oynamak istiyor ne kadr güzel(!)" dedim alayla.

"Kes sesini." diye homurdanarak beni tersledi. 

Mecburen -odada yer kalmadığından- bavulumu yatağımın altına sürükledim. Daha sonra kalkıp kıyafetlerimi çıkardım ve geçen sene Alyaya doğum gününde aldığım fakat beni sinirlendirdiği için ona vermeyip kendime sakladığım Victoria's Secret çamaşırlarımla yatağa geri döndüm ve uyumaya çalıştım. 

Alyaya baktığımda onunda uyuyamadığını fark ettim. Ahh tanrım upuzun siyah bakımlı saçları vardı kim bilir ne kadar zamandır kestirmiyordu.. Benimki gibi sarı saçlı değildi.

Onun pürüzsüz yumuşacık cildinin yanında benim neredeyse tamamına yakını dövmeyle kaplı sonsuza kadar benimle kalacak renklerle boyalı kollarım büyük bir tezat oluşturuyordu. Kulağı hariç vücudunun hiçbir yerinde piercingi yokken benim dilimde dudağımda kaşımda ve göbeğimdeki piercingleri görseniz ikiz olduğumuza inanmazdınız bile. 

"Yarın misafirler gelmeden uyanmış olmalısın." diye fısıldadı elindeki pembe kazağı katlayıp çekmeceye yerleştirirken.

"O zaman beni uyandır." diye tersleyerek yorganı kafamın üstüne çektim. 

Alya beni kabaca iterek uyandırdığında sanki hiç  uyumamış gibi hissediyordum. Tanrım sarı elbisesinin içinde cidden çok hoş görünüyordu. Eğer annem vücudumdaki dövmeleri göstermemi istemiyor olmasaydı bende böyle bir elbisenin içinde mükemmel görünebilirdim.

Efe

O farklıydı.

Genelde etkilendiğim kızlar gibi değil.

O,sadece uzaktan baktığım kızlar gibi.

İçeri girdiğinde babam ve arkadaşlarıyla hisseler hakkında konuşuyordum.  

Yutkundum ve özür dileyerek aralarından ayrıldım. Şampanyaların olduğu masaya doğru ilerleyerek kendime bir kola aldım. Sıkılmış gibi görünüyordu.

Onu Alyanın arkadasında gördüm ve aralarındaki benzerlik dikkatimi çekti, o an onun Alyanın pek tanınmayan ikizi olduğunu anladım. Uzun sayılacak sarı saçları vardı, halbuki ikizinin saçları siyah ve kalçalarındanda aşşağıda bitiyordu. Alyanın ikizi siyah, bütün vücudunu saran, kısacık, kıvrımlarını belli eden bir elbise giymişti. Ve dövmeleri... Kapatılmay çalışılmış fakat hala görülebilen yerdeydiler. 

Olağanüstü dövmeleri vardı, rengarenk, bütün kolunu kaplıyorlardı. Acaba bitmesi kaç saat sürdü diye düşünmeye başladım.

Güzel kahverengi gözlerini odada gezindirmeye başladı ve göz göze geldiğimizde durdu. Ona baktığımı fark ettiğinde ağzımı kapatıp önüme döndüm. Tekrar ona baktığımı gördüğünde sırtışıyla dudağındaki piercingler parıldadı ve ben anında kafamı yere çevirip ona bakmamaya çalıştım. 

Yerde, tam dibimde, manzaramı bozan botları gördüğümde kafamı kaldırmak üzereydim, karşımda onu görünce yutkundum. Onu keserken yakalandığım için utançtan kıpkırmızı olmuştum ve şimdi o tam karşımdaydı.

"Bana baktığını gördüm....." dedi açık açık, sesi kendinden emin, nazik ve yumuşaktı.

Dahada kızararak "Ö-özür dilerim." dedim yakınlaştıkça karamel rengi gibi görünen gözlerine bakarak.

Mükemmel beyaz dişlerini göstererek sırıttı ve "Önemli değil, ben Arya." dedi

Sesimin  çıkmasını ümit ederek  "Efe." dedim

Dudaklarını yaladı ve parmak ucuna kalkıp kulağıma "Böyle kızaran utangaç erkeklerden hoşlanırım." diye fısıldadı. Bu dahada kızarmama yol açarken sesim ve mantığım birbiriyle kavga edip birşeyler söylememi engelliyordu. 

"Kaç yaşındasın Efe?" dedi bir yandan kendine bir bardak şampanya alırken. Bardağına ulaşmaya çalışırken elbisesinin kıvrılmasıyla ucunu görebildiğim dövmesi devamınıda görmek istememe neden oldu. 

Hayır, böyle şeyler düşünmemeliyim, kendime gelmem lazım. 

"Yirmi yaşındayım." dedim.

Şampanyasından bir yudum alıp bana baktı "Seksisin." dedi

Bu sözü kolamın boğazımda kalmasına yol açarken "E-ef-efendim?"  diyebildim yanaklarımdaki kırmızılığın arttığını hissederek.

"Seksi olduğunu söyledim." dedi bana biraz daha yaklaşarak. "Biraz hanım evladı ve utangaç görünsende pek umrumda değil." dedi siyah oje sürdüğü uzun tırnaklarını karın kaslarımda gezdirirken. 

"İyi ve utangaç çocukları severim."

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin