SUÇLU +16

02.UFAK AKILLI

Acaba yanındaki sarışın ve güzel gülüşlü çocuk kim, peki tam bir abi gibi gözüken ve oda çok gülüyor kısık mavi gözlü çocuğun adı neydi?

Tenefüs zili çaldığında kalemi fırlatırcasına bıraktım. Araf sınıftan çıkarken tedirgin şekilde bana baktı hadi ama ne yapabilir yani boğazıma bıçak dayıcak hali yok belki herk kesin içinde dalga geçer ezik diye.

Nedir yani? Bana hep olan şeylerden bahsediyoruz.

"Eslem." Dedim önüme doğru bakarken. "Bu Aras'ın yanındaki diğer çocukların ismini biliyormusun?"

Eslem'e baktım. Elindeki su şişesiyle oynuyordu. "Hmm." Dedi sadece. Ay taksit taksit mi soruyim.

"Adları ne?"

"Şey ya şu sarışın malın adı," dediğinde yüzümde bir gülümseme oldu. "Alaz, diğer mavi gözlü olan Ayaz."

Kaşlarım istem dışı çatıldı. "Bir şeymi oldu?"

Sesli bir nefes alıp ona baktım.
"Bunların isimlerinin baş harfleri A
sadece şaşırdım." Dedim omuz silkerek.

Aras, Araf, Alaz, Ayaz.

Hayır birde Eslem'in Ayaz ismini derken ki hafif sevinci gözümden kaçmadı. İki dersi daha atlatık.
Bu aralarda iki kızla daha tanışmıştım. Ama pek sevimli tipler değildi. Aksine iticilerdi neymiş Aras'a bunu nasıl yapabilmişim?

Öğle arasında Eslem kantine giderken ben lavoboya gidiyordum.

Yolda kimle karşılaştım? Tabikide Aras ve yandaşları. Araf'da ordaydı.
Ama beni görünce onlardan ayrılarak merdivenlerden inmeye başladı.

Biraz duraksayarak ona baktım.

Hayır durma sabahki cesur kıza ne oldu yürü kızım!

Haklısın onlara bakarak yürümeye başladım. Tam karşımda duruyordular. Ama mesafe vardı.

Aras sarışınım yani Alaz'ın kulağına bir şeyler söyledi. Onun adının garipliğini sonra sorgulicam.

Alaz başını olumsuz anlamda sallasada sonra kabul ettiğine dair başını salladı.

Sakin ol belki senle ilgili değildir. Sakin ol. Dikkat et. Dört gözünü aç.

Onların yanından geçerken başım eğikti ve bu yüzden ayağını bana çelme takmak için uzatan Alaz'ı fark ettim. Bana ha!

Başımı kaldırıp onlara baktım. Ve tam yanlarından geçerken hızlıca ayağını uzatan Alaz'ın ayağına bastım.

Ama öyle böyle değil. Sanki betona basar gibi indirdim bir tane.

Alaz ufak bir küfür mırıldanıp kolumdan tutup önüne doğru itikledi.
Hey Allahım sabır ver.

"Na yapıyorsun kızım etten kemiktenim ben!"

Bu çocukta amma süt kuzusu çıktı.
Aras'a doğru döndüm. Ve Alaz'a söylediğim şeyleri onda nasıl bir etki bırakacağını ölçmek için mavi gözlerine baktım.

"O zaman bir daha ufak akıllara uyup çelme takmaya çalışma, Alaz."

Aras'ın yüzü kast katı kesilirken tekrar Alaz'a döndüm. Alaz'ın omzunda sanki toz varmış gibi silkeledim.

"Anlaştık mı çiçek çocuk?"

Ayaz kahkalarla gülerken ikisi bana sinir bir ifade ile bakıyordu.

"Ve benden uzak durun." Diye sert bir şekilde çıkıştım.

Alaz'ın yanından geçip giderken, biri kolumdan tuttu. Omuzumun üstünden elin sahibine bakarken. İster istemez yutkundum.