''Gördüm.''

11.2K 275 53
                                    

''Bakma kızım öyle. Barda tanıştıktan sonra görüştük, iyi anlaştık. Birlikteyiz.''

Ağzım açık pörtlemiş gözlerle Volkan hocaya bakıyordum. Çatık kaşlarım birbirine yapışacak derecede aşağı inmişti. İlk kez gördüğüm gevşek gülüşü yüzüne ne kadar yakışmış olsa da içimde patlayanlar bunu göremeyecek kadar karmaşıktı. Aslında düşününce söylediği mantıklı gibi gelse de bunun getirdiği çok büyük sorunlar olacaktı.Mantıklıydı çünkü bu insanlara bu saatte birlikte ne yaptığımızı başka türlü açıklayamazdık. Yine de bana sormadan böyle bir yalana başvurması sinirimi bozmuştu. Beni biraz daha kendine çekip bana baktı. Yayık gülümsemeni silmeden göz kırpıp kaşlarını kaldırdı. Belli etme demeye çalışıyordu. Başımı Azraya çevirdim benden daha az şaşırmış bir haldeydi. Bakışları bana dönerken suratımı toparlayıp gülümsedim.

''Sen Metinle beraber değil miydin? Sonunda ona bir şans verdiğini sanıyordum.'' Volkan hocanın omzumu sıkmasına ve diğer eli yumruk olmasına anlam veremezken dikkatimi yeniden Azraya çevirdim. Devam ettirmek zorundaydım. Başka şansım yoktu. Başımı hayır anlamında salladım.

''Biz sadece arkadaşız.'' Şaşkınlığı kaybolurken gülümseyip pembe saçlarını geriye atıp gülümsedi.

''Öyle mi? Sizin adınıza çok sevindim.'' Eliyle işaret ederek geri çekildi. ''İçeri gelin hadi.'' Volkan hoca omzumdaki indirip elimi tuttu. Elimi tuttu! Tüm vücudum bir anda kendini bir anda salarken yere yıkılacağımı sandım. Büyük parmaklarını ince parmaklarıma geçirip beni içeri çekti. Azra da kapıyı kapatıp peşimizden geldi. Küçük bir evdi. Koridorun sonundaki salona girince pembe saçlarına rağmen hiç beklemediğim bir dekorasyonla karşılaştım. Kırık beyaz klasik koltuklara, Fransız tarzı perdeler eşlik ediyordu. Salonu çok güzeldi. İlerde evim olursa kesinlikle böyle döşeyecektim. Bir oğlan yanındaki kızın omzuna elini atıp üçlü koltuğa yayılmıştı. Yerdeki puflardan birin bir oğlan telefonuyla oynuyordu. Azra da tekli koltuğa oturup içeceğini yudumlamaya başladı. Salonun ortasında el ele dikiliyorduk. Pardon Volkan hoca koltuğa oturmuş benim oturmamı bekliyordu. Elimden çekilmemle koltuklardan ikili olana düştüm. Kafamı ona çevirip 'ne yapıyorsun' bakışı attım. Yarım bir gülüşle kaşlarını imayla kaldırdı. Babetlerimi kafasına fırlatmak istiyordum.

Çift olduklarını düşündüğüm ikiliden esmer kız bakışlarını önce ellerimize sonra bana çevirdi.

''Derindi değil mi? O gece tam anlamıyla tanışamadık. Ela ve bu yanımdaki şekilsiz de sevgilim Efe.'' Gülerek söylediği şeye pek gülesim gelmemişti. Sevgilisi cıklayarak hafifçe kafasına vurunca gülümsedim. Çok tatlı gözüküyorlardı.

''Memnun oldum.'' Gözlerini kısarak Volkan'a baktı.

''Ne ara kaptın güzelim kızı çakal? Metin ne dedi bu duruma?'' Volkan hoca Elimdeki elini çekerek omzuma atıp kendine çekti. Şaşkın ifademi engelleyerek beni çektiği kaslı gövdesinden hafifçe uzaklaşmaya çalıştım. Suratında oluşan sinirli ifadeyle iyi rol yaptığını düşündüm.

''Metin karışamaz.'' Ardından gülümseyip omzumdan sarkan saçlarımdan bir tutamla oynamaya başladı. Gözlerimin içine asla anlayamacağım bir şevkatle baktı. İçimde dönen şeyin ne olduğunu çözmek istemiyordum. Eğer çözersem bu şehirden gidemezdim. ''Görmemle içime işlemesi bir oldu. Bu güzelliği kaçıramazdım.'' Ruhum bedenimi terkediyordu sanırım. Eğer ayakta olsaydım çoktan yere yığılmıştım. Bu adam rol işini fazla abartıyordu. Biraz daha gözlerine bakarsam eriyip gideceğimden bakışlarımı kaçırdım. Korkuyla huzur aynı yerde barınamazdı. Ama o kollarda kelebeğe dönüşmüş kalbim kısacık ömrüne rağmen çok mutluydu. Azra ellerini çırparak ayağa kalktı.

DERİN, VOLKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin