Güven

8 0 0
                                    


Seni görünce
Aynı anda geçer aklımızdan
Aynı düşünce
Bir duvar gibi aramızdan.

Sakinleşmek için oturduğum koltuktan kalkıp,anahtarı cebime attım ve kapıya yöneldim. Bana iyi gelecek şey çıkıp biraz hava almam olacaktı. Ayakkabılarımı giyip hızla merdivenleri indikten sonra,beynimin içinde savaş çıkartan mesajı düşünmeden edemedim. Kim atmış olabilirdi,en önemlisi diye? Onun olduğunu sanmıyordum hatta emindim çünkü buraya geldiğimden haberi yoktu,olamazdı da. Sahile geldiğimi farkettiğimde adımlarımın hızını düşürdüm. Güvendiğim kişiler bir elin parmağını geçmezken bu mesaj beni çok düşündürmüştü. İyi oyuna geldin diye fısıldadı. Anlayamadın mı? Cebimden telefonu çıkardıktan sonra, tekrar mesajlara girdim. Bilmem kaçıncı okuyuşumda artık okumayı bırakmış ve telefonu tekrar cebime koymuştum. Sahilde biraz daha yürüdükten sonra evin yolunu tutmuştum. Saat şimdiden üç olmuştu. Sonbaharın geldiği şu sıralar hafif esen hava insana ayrı keyif veriyordu. En sevdiğim mevsim sonbaharın. Adımlarımın sıklaştığı dar sokaklardan geçerken telefonun cebimde titremesiyle irkildim. Ardından Gustonun aradığını görünce telefonu kulağıma götürdüm.
"Nerdesin,eve geldim ben?"
"Geliyorum,konuşuruz." Dedim ve telefonu kapadım. Kısa süre sonra geldiğim binayı görünce anahtarı çıkarıp apartmanın kapısını açtım. Yukarı çıktığımda ise beni kapıda beklediğini farkettim. "İyi misin? Korkuttun beni biraz." Dedi hafif endişeli tavrıyla. "Sorun yok. Deniz havasının yarayacağını düşündüm işte." Dedim içeri geçerken. "Yarın hem ev,hem okul işini halledicez unutma." Dedim. "Ben bir kaç ev buldum sahilin orda birde buralarda buldum. Eşyalı evler zaten." Dedi. Yüzüne baktım. "Ve?" Dedim. Birşeyler söyleyecekti ama söyleyemiyordu. "Ben senin okul işinide hallettim lina." Dedi gözlerini kaçırarak. "Nasıl hallettin?" Sorma işte. Çok yorgunum zaten yarın konuşuruz. Yat sende 10 gibi falan kalkarız." Dedi tuvalete ilerlerken. Ardından kapıyı kapattı. Birşey diyemeden. Bende odaya geçip üstüme pijamalarımı giyip yatağa atladım. En son bu kadar işin içinden nasıl çıkacağımı düşünürken,uyuya kalmışım...

Duyduğum tıkırtı sesleriyle yatakta ün zıplamamın ardından,sessiz adımlarla kapıya ilerledim. Gelmeye devam eden tıkırtılara çözüm olarak yumruk yaptığım ellerim,iç sesimi tekrar harekete geçirmişti. Ciddi misin? Kapının arkasına geçtikten sonra bir anda zıpladım ve yumruğu savurdum. Ardından gelen inleme sesiyle vurduğum kişinin gusto olduğunu anladım. "Lina,manyak mısın sen be?" Dedi yanağını ovuştururken. "Asıl sen manyak mısın? Ne yapıyorsun bu saatte tıkır tıkır? Yumruğu yer oturursun böyle." Dedim çemkirerek. Aslında kendimi gülmemek için zor tutuyordum. "Sabahın köründe kalktım sana kahvaltı hazırlamaya. Teşekkürümün böyle olacağını bilsem kalkışmazdım zaten." Dedi tavırla. Kıkırdadım. " değerlendik mi ne? Eskiden böyle şeyler yapmazdın?" Dedim sofraya otururken. "Uzatma kızım işte,ye şu yemeğinide çıkalım " dedi. dolaptan aldığı buzu yanağına koyarken. Kolunu cimcikledim hafifçe. "Kusura bakma. Biliyosun beni işte. Paranoyak psikopatın teki bir kız. Takma kafana." Dedim çatalıma salatalığı geçirirken. Gustonun kaşları çatılmıştı. "Çok kurnazsın çok. Ne de iyi biliyorsun işini ." Dedi. Ağzıma birkaç salatalık daha tıkıştırarak tuvalete doğru ilerledim. "Uzmanlık alanım."

Ayakkabılarımı gitmiş,kapıda beklerken kaçıncı olduğunu bilmeden birkez daha seslendim Gusto'ya. "Geldim geldim." Dedi ayakkabılarını hızla ayağına geçirirken. Hızla aşağı indik ve Gusto'nun arabasına yöneldik. "İlk hangi eve bakacağız? " dedim hafif bir heyecanla. Gülümseyip bana döndü. "Buda benim süprizim olsun." Dedi ve göz kırpmayı ihmal etmedi. "Bu aralar beni şaşırtan bu süprizlerin arkasından ne çıkacak bakalım." Dedim. "Oyun bozanlık yapma Lina. Azıcık sabret değil mi?" Dedi arabayı çalıştırırken. Ardından radyoyu açtım. Radyoda sevdiğim bir şarkının çaldığını duymamın verdiği mutlulukla kafamı cama yasladım. Şarkıyı dinlerken ilgimi çokça çeken cümleyi tekrar ettim içimden. "Tek isteğim hatırlamam,canlı hissetmenin nasıl olduğunu..." Düşündüm. Eksik parçam çoktu. Parçalanmıştım,dağılmıştım. Kimse kendini riske atıp toplamaya kalkmamıştı. Ve yalnızlığın sardığı düşüncelerimi silkeledim ve Gusto'ya döndüm. Yalnız değildim,şanslıydım. Onun gibi birine sahip olduğum için çok şanslıydım. Düşüncelere yoğunlaşmışken kolumdan dürtülmemle irkildim. Dalmıştım. Gusto gülümseyerek kafasıyla önünde durduğumuz apartmanı gösterdi. Ardından karşısını. Denizin önünde, Konak'ta bulmuştu evi. Eski evimiz burdaydı. Buralardaydı hatırladığım kadarıyla. Anıların geride bıraktığı acıyla burnum sızladı hafifçe. Ardından kahkaha attım,belli etmemek için. "Aman tanrım Gusto çok sevindim. Hadi hemen gidip bakalım"
dedim arabadan inip hızla apartman kapısına ilerlerken. Ardından 8. Kata çıktık Gustoyla. Kapıda bizi bekleyen ev sahibi ile evin içine girdik. Salon ve mutfak birleşik, salonun yanında çok büyük olmayan bir balkon  vardı. Bir odası olan ufak bir evdi. Hoş bir tuvalete sahipti ve içime sinmişti. Evrakları imzalamak için ev sahibinin arabasına inmiştik. O an hissetiğim heyecan,içimde ki kapana kısılmışlık hissini götürürken uzun zaman sonra böyle iyi hissetmenin verdiği hoş hissi taşıyordum içimde. Kanatlanmış,uçuyordum adeta. O an kafamdan tüm sorunları attım. Kafamda yer edinen tek düşünce, biran önce ev eşyalarını almam gerektiğiydi.

Tüm işleri hallettikten sonra arabaya binip alışveriş merkezine gelmiştik. Gustoda da en az benim sahip olduğum kadar heyecana sahip olduğunu gördüm. Öncelikle eve hizmet olup olmadığını sormuştuk. Olduğunu öğrendiğimizde öncelikle salon için eşya bakmaya gittik. Mutfak dolapları bordo ve bej renklerinden oluşuyordu. Bizde ona göre koltuk baktık. Baya bir koltuk baktıktak sonra bir takım gördüm. Rahat biçimi olan bir koltuktu ve yanında iki berjer vardı. Ortada duracak açılan bir masa. Kendi evime eşya bakmanın hüznüyle o koltuk takımını gösterdim Gusto'ya. Fiyatınıda uygun bulduk. Perde bakmaya gittik ondan sonra,benim için sıkıntı olmayan bir işti ve hemen seçtim. Ortada tül perde ve yanlarda güneşlik. Evde lamba vardı bu sebeple salonu halletmiş olduk. Mutfak için bardak,tabak gibi şeyleri almadık çünkü Gusto'nun Anneannesi ona kutu kutu almış,Gusto ne kadar istemesede evinde bulundurmasını söylemişti. Evet,işimize yarıyordu. Ve malesef ki Gusto Anneannesini iki yıl önce kaybetmişti. Evin adresini verdikten ve parayı ödedikten sonra yatak almak için başka bir yere yöneldik. Duvarın içine döşenmiş dolap zaten vardı. Bu sebeple yatak ve beyaz eşya almam yeterli olacaktı fakat para işini sıkıştırmamak için beyaz eşya alımını erteledim. Girdiğimiz yerde çok harika bir su yatağı beğenmiş ve adeta çocukluğuma dönmüş olsamda, şartların el vermeyişi yatağı almamıza engel oldu. Bizde bu sebeple konforlu ama daha uygun bir yatak ve örtü takımı aldık. Hepsini yarına uygun bir saate getirmiştik. İçimdeki mutlulukla Gusto'ya döndüm. "Acayip yoruldum ya. Bugün çalışıcak mısın sen?" dedim. "Bilmiyorum. Aslında bugün izin alabilirim. " dedi yürümeye devam ederken. Bende önüme dönüp düşüncelerin işgaline izin vermiştim. Aklımı karıştıran birşey vardı. Yarışta ki çocuk,ama ondan daha önemli şeyler vardı. Gelen mesaj ve bunu Gusto'ya söylememem. Kendime kızdım bir kez daha,ondan şüphe etmem çok büyük bir hataydı. Ona güvenmemem için hiç bir sebep yoktu. Ona döndüm. "Bana dün gece bir mesaj geldi." dedim ensemi kaşıyarak. "Biraz aklımı karıştırdı. Bilinmeyen bir numaradandı ve..." ona baktım.Kaşlarını çatmış beni dinliyordu dikkatle."Bana yakınımda ki kişilere bile güvenmememi söyledi." dedim. Yüzünde ki birşey dikkatimi çekti. Gözlerini kaçırdı,yere çevirdi ve parmaklarını çıtlattı. Ardından bana döndü." Ve sen bunu bana yeni söylüyorsun?" dedi. Geç kalmıştı. Yakalamıştım. Onu tanıyordum ve yaptığı hareketlerin ne anlattığını biliyordum. Çaktırmamaya çalıştım. "Düşündüm biraz. Neyse bu konuyu uzatmayalım değil mi? Hem saat 4 olmuş yemek yemeye gidelim.Ordan bara geçeriz biraz oyalanır döneriz." Dedim. Kafasını salladı o sırada arabanın önüne gelmiştik. Havalar soğumaya başlıyordu çünkü eylülün ortasına gelmiş,sonbahara adım atmıştık. Kafamı dışarı çevirdim. Arabayı hızla süren Gusto'ya döndüm. Biraz onu inceledim. Ardından kaçamak bakışlarını bana döndürdü. "Ne oldu?" Dedi. Önüme döndüm ve kısa bi süre sessiz kaldıktan sonra konuştum. "Hiç... Gereğinden fazla acıkmışım."

İkinci bölüm karşınızda... Vereceğiniz oylar ve yapacağınız yorumlar benim için çok önemli. Ayrıca kurgunun çok düşünülmüş olması ve klişe olmaması için elimden geleni yaptığımı bilmenizi istiyorum. Teşekkürlerimi sunuyorum...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 23, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gecenin RitmiWhere stories live. Discover now