TÜRKÇE ÖĞRETMENİM(#Wattys2018) Ara Verildi

Artık Okul Zamanı

Geç oldu kusura bakmayın.

                    Medya:Kuzey

Güneş yavaş yavaş ufuktan doğarken ışıkları Buse'nin odasının camından içeriye yavaş yavaş girmeye başlıyordu. Haliyle güneş ışınları Buse'nin gözüne çarparak uyanmasına sebep olmuştu. Ama Buse bu sefer diğer günler farklı olarak nedenini hiç bilmediği bir şekilde keyifli uyandı.

Buse yatakta doğruldu. Gerindi. Ve yataktan kalkarak odasının içinde bulunan banyoya gitti. Banyosu tam bir genç kız zevkine göre döşenmişti. Kapının karşısında yarı yuvarlak biçimde duran duşakabin onun hemen yanında ahşaptan iki tane raf mevcuttu. Raflardan birinin içinde kişisel bakım eşyaları diğerinde ise ojeleri bulunuyordu.
Tabikide bir dolap dolduracak kadar ojesi vardı. Banyo dolabının yanında toz pembe bir klozet bulunuyordu. Ayrıca banyonun duvarlarında küçük raflarda mevcuttu. Bu raflarda dekor amaçlı küçük objeler bulunuyordu.

Buse elini yüzünü yıkadı. Arkasından yüz kremleri ile yüzünü tekrardan yıkadı. Banyodan çıkıp odasına geri döndü. Yatağını toplayıp aşağıya inerek annesinin uyanıp uyanmadığını kontrol etti. Annesinin uyuduğundan emin olup kahvaltı masasını hazırlamaya ve ailesine sürpriz yapmaya karar verdi. Önce güzel bir patatesli omlet yapmaya karar vermişti. 4 tane büyük boyda patates alıp kabuklarını soydu. Güzel bir şekilde yıkayıp rendeledi. 2 tanede yumurta kırdı. Patatesleri yumurta ile karıştırıp biraz baharatlandırdı. Sonra yumurta ve baharatlar ile karışmış olan patatesleri tavaya döktü. Ardından dolaptan aldığı domates ve salatalıklarıda güzelce yıkayıp kabuklarını yarım vaziyette kesip doğradı. Dolaptan gereken tüm kahvaltılıkları A dan Z ye masaya dizdi. Güzel bir sunum hazırlamıştı. Masa tamamlandığında ise omlette pişmişti. Omleti de kahvaltı tabaklarına yerleştirip üst kata çıkarak herkesi uyandırmaya karar vermişti.

İlk olarak Kuzey'in odasına girerek Kuzey'i uyandırmak istedi. Ama kapıyı açtığında yüzündeki gülümseme bir anda soldu. Sebebi ise Kuzey'in uyanmış olmasıydı.

"Ablam sen ne zaman uyandın?"

"Burnuma gelen nefis kokular uyandırdı beni. Ne kokuyor İrem abla neler döktürmüş?"

"Ne İrem ablası. Bu evde yemek yapmayı veya kahvaltı hazırlamayı bilen bir tek İrem abla mi? "

"Hayır da sen mi hazırladın kahvaltı masasını?"

"Evet şapşal."

"Oyyy ablam bilmiyordum ben kusura bakma."

"Banane uyuz baktım bile kusura. Affettiremezsin kendini bana."

"Ablaların en güzeli, bir tanesi elma yanaklısı, kiraz dudaklısı, affet noluy noluy yütfen."

"Tamam tamam yeter bu kadar iltifat şapşik. Affettim hadi."

"Ablam benim be."

Buse ile Kuzey'in neşeli sesleri anne ile babasının odasına gitmişti. İkiside bu neşeli gürültüyle uyandıklarında hemen sesi takip edip Kuzey'in odasına 'Günaydın' diye girerek Buse ile Kuzey'in üstlerine atladılar. Biraz birbirlerini gıdıkladılar. Neşeli bir aile tablosu vardı. Üçüde Kuzey'i hemen sevmişlerdi. Sanki Kuzey hiç kaybolmamış gibi o kadar yıl ayrı kalmamışlar gibi sahiplendiler. Biraz tuhaf olabilir ama o kişinin sizin kanınızdan ve suçsuz olması hemen sahiplenmezine yetiyor. Birbirlerini gıdıklamaya devam ederken Buse konuşmaya başladı.

Buse "Tamam yeter bu kadar mutluluk omlet soğudu. Anne! Baba! elinizi yüzünüzü yıkayıp hemen masaya Kuzey sende aynı şekilde çabuk çayları bardaklara döküyorum."

"Kahvaltı masasını sen mi hazırladın güzel kızım benim?"

"Evet babacım."

"Ellerine sağlık meleğim. "