'Özledim. Sevgilim ol! Seni bekleyeceğim. -J'

Seungri, Hyuna'nın değişen ifadesine ve gözlerinin yumuşumasına bakarak kim olduğunu anlamıştı. Genç kızın elinden telefonu hızla çekerek elinden aldığında gelen mesajıda görmüştü.

"Bence artık hoşlanmaktan öte oluyor gibi bu iş."

Hyuna, kızaran yanaklarını avuçlarının arasına gizlemeyi düşünmemişti bile.

____

4Minute, grubu Cube Ent. başkanının Hong Seung-sung'un odasında sessizce oturmuş bekliyorlardı. Başkan, masasında oturuşunu düzeltti.

"Hate albümünün, istediğimiz gibi gitmediğinin farkındasınız değil mi? Bu grubu dağıtmak durumunda kalabiliriz. Ayrıca kontratlarınızında sonuna gelmiş durumdayız. Yenilemeyi düşünüyor musunuz?"

Kızlar, bu haberlere üzülselerde bekliyorlardı.

"Düşüneceğiz." dediler tek bir ağızdan.

Hyuna, odadan çıkan arkadaşlarına yetişmek için hızlıca arkalarından çıktı. Başkanın kendisine seslenmesiyle bir anlık duraksama yaşadı. Fakat, Gayoon soğukkanlılıkla arkadaşına durdurdu.

"Git-konuş, Hyuna." diye söylendi.

Hyuna, sessizce boyun eğmişti.

----

G-Dragon, Big Bang olarak YG Ent. grup toplantısı yapıyorlardı. Fakat, konu tamamen müzik ve konserlerle alakalı değildi. Genç adamın aşk hayatıydı.

Daesung, bağırarak yerinden fırladı.

"Hyuna ve sen mi?"

Jiyong, arkadaşına göz devirerek cevap verdi.

"Evet. Neden bu kadar heyecanlandın?"

TOP, grubun etkileşimini sakince izlerken liderin işini kolaylaştırmak için cevap verdi.

"Daesung, Hyuna'nın sıkı fanboyudur."

Jiyong, tek kaşını aldırarak ciddi bir biçimde sordu.

"Doğru mu bu?"

Daesung, yerine geri otururken sesi iyice küçülmüştü.

"Kendisini bir meslektaşım olarak destekliyorum o kadar."

Seungri, arkadaşının cevabına sırıtarak sırtını sıvazladı.

"Anladık o kadarını."

Jiyong, Seungri'nin bu rahat tavrındaki garipliği sezmişti.

"Herkese bu durumu sen söyledin, değil mi?"

Seungri, ikna edici bir ses tonuyla,

"Hayır, Hyung. Ben yapmadım." diye cevapladı.

Jiyong inanmamıştı.

"Bu durumdan bir tek Young Bae, haberdardı ve oda kesinlikle benim iznim olmadan söylemezdi. Asıl soru şimdi-" diyerek yutkunan Seungri'ye iyice yaklaştı.

"Sen kimden öğrendin?"

Seungri, gözlerini kaçırarak cevap verdi.

"Hyuna."

"Hyuna?" diye tekrar etti Jiyong.

Seungri, ellerini teslim oluyormuş gibi havaya kaldırıdı.

"O benim arkadaşım. Dün görüşmüştük."

Big Bang'ın lideri üzüntüyle gözlerini kaçırdı.

"Peki neden benim mesajlarıma cevap vermiyor?"

Seungri, liderin bilmediği birşeyi bilmenin verdiği ukalıkla koltuğuna iyice yayıldı.

"Çünkü... Bazı... Çekinceleri var."

G-Dragon ve tüm grup üyeleri Seungri'ye doğru iyice yaklaştı.

"Neymiş?"

Seungri, sadece sırıttı.

-----

Hyuna, gecenin 3'ünde telefonuna gelen aramaları kesmek için uykulu haliyle komidinin üzerindeki cihaza uzandı.

Jiyong

Kendisini arayanın Big Bang'ın lideri olduğunu görünce hafiften ürkmüştü. Birbirlerine biraz süre tanıyacaklardı ama...

Gözlerini ovuşturarak, telefonun ekranından yeşil tarafını acemice sürükledi.

"Alo?"

Jiyong'un biraz sinirli sesini telefonun öbür ucundan duyuyordu.

"Neden çekincelerini bana sormadın?"

Hyuna, birden ayıldığını hissetmişti.

"Seungri, söyledi değil mi?"

"Evinin kapısının önündeyim. Kapıyı aç." diye cevapladı Jiyong.

Hyuna, sadece tişört giymiş bir biçimde yatıyordu.

"Ama müsait değilim, Jiyong. Yarın görüşsek?" diye umutla sordu Hyuna.

Jiyong, kapının ziline uzanarak hırsla çaldı.

"Eğer açmazsan, tüm apartmanı uyandıracağım."

Hyuna, kapının sesini duyar duymaz yataktan fırlamıştı. İçeriden kilitlediği kapıyı hızla açarak önündeki kişiyi ceketinden tuttuğu gibi içeri aldı. Jiyong, sadece tişört giymiş bu kızın ne kadar seksi olduğunu düşünmeden edemese konuşacakları daha önemli birşey vardı.

Ama bir kez olsun onu utandırsa fena olmazdı.

"Beni yatağa atmak için çok heveslisin değil mi?"

Hyuna, boynuna kadar kızarmıştı. Bacaklarına doğru indirmeye çalıştığı tişörtü esnemiyordu bile. Jiyong, gözlerini muzip bir biçimde devirdi.

"Boşver. Güzel bacaklarını görmek benim için bir zevk." diyerek genç kızı belinden tutarak kendisine doğru çekti.

Hyuna, Jiyong'un kendisini öpmesine izin vermek istemesede bu ılık akıntıya kapılmadan edemiyordu. Jiyong'un yumuşak dudaklarını hafifçe ısırarak, saçlarını okşadı.

Geri çekildiği zaman gözlerini kaçırıyordu. Hyuna utançla mırıldandı.

"Üzerime düzgün birşey giyeceğim sen şurada bekle." diyerek televizyonun önündeki koltuğu işaret etti.

Jiyong, hızla kaçan gelecekteki kız arkadaşına sırıtrak baktı.

Yada şimdiden kız arkadaşı olmuştu. Geleceği beklemesine gerek yoktu.

----

Little do you knowWhere stories live. Discover now