Süper Kahramanım (Özel Bölüm)

1.8K 62 7
                                    

*Çok özlemişim bu hikayeyi yazmayı 😍
*Multide minik Uzay'la babişi Tolga var. Ne kadar benziyorlar değil mi 😗
*Ayrıca yeni yayınladığım hikayeye bakmayı unutmayın. Hepinize iyi okumalar! 💙

"Senin neyin var ha?! Ne bu hallerin?! Benimle kavga etmekten vazgeç ve bir neden söyle! Kaç gündür yeter bu hallerinden çektiğim! Bıktım anladın mı?! Bıktım!" Tolga en nihayetinde çıldırmış ve elindeki çatalı büyük bir gürültüyle masaya bırakmıştı. Derin bir nefes aldım.

"Asıl sen bana sesini yükseltmekten vazgeç. Trip atmam ya da seninle sürekli kavga halinde olmam benim suçum değil. Bana bağırıp çağıracağına biraz kendini sorgula. Bir kere de suçu bana yıkmadan önce kendini sorguya çek. Bıkan biri varsa o da benim!" Benim ses tonum onunkine nazaran daha sessiz ve daha sakindi. Yine de bu kavgayı önlemek için yeterli bir neden değildi.

"Kendimi mi sorgulayayım? Kızım ben bir haftadır evde yokum sana kötü ne yapmış olabilirim ki?! Telefonda konuşurken gayet iyiydin yüz yüze gelince ne oldu? Eve geleli daha iki gün oluyor ama sen geldiğim andan beri bana trip atıyorsun. Belki biraz yalnız kalsak ikimizede iyi gelir dedim, Uzay'ı annene gönderdim. Yemek yaptım, masa hazırladım ama sen imalarına hiç son vermedin, benimle kavga etmeye devam ettin. Şimdide gelmiş kendini sorgula diyorsun?" Yüzüme vuran gerçekler gözlerimin dolmasına neden oldu. Yine de inadım yüzünden gözlerimi gözlerinden ayırmadım. O da inatçıydı.

"Derdin ne Hande? Kafanda kurup durduğun ne?" Diye sabırla yeniden sordu. Alt dudağım titriyordu. Yapacak bir açıklamam dahi yoktu. Ben bile bilmiyordum tribimin nedenini, ona nasıl söyleyecektim ki?

"Yapacak bir açıklaman bile yok! Benimle sebepsiz yere kavga ediyorsun, bir de üste çıkmaya çalışıyorsun!" Ses tonu iyiden iyiye yükselirken yeniden kavga moduna girdi. Sert bir şekilde yutkundum ve ayağa kalktım. Daha fazla durmak istemiyordum.

"Bana sıkıntının ne olduğunu söyleyeceksin ve bu konu bu akşam burada kapanacak! Bir yere gitmek yok." Gözlerimin dolu olmasına aldanmadan sinirle ona döndüm. Haksız dahi olsam birinin bana emir vererek konuşmasına asla izin vermezdim.

"Seninle konuşmak istemiyorum!" Dedim yumruklarımı iki tarafımda sıkarken. Üzerime doğru yürüdüğünde her ne kadar ürksemde dimdik durdum.

"Kafayı yiyeceğim ya! Ulan ne olduğunu bilmiyorum ama bana deli gibi trip atıyorsun!" Arkasını dönüp masaya yürüdü. "Hay sokayım böyle işe ya! Salaksın oğlum sen salak! Bir de kalkmış masa hazırlayıp yemek yapmış! Ha siktir lan oradan!" Deyip bütün masayı dağıttı.. az önce tabakta duran yemeklerin hepsi yeri boyladı.

Sandalyeler havada uçuşurken bütün gücümü topladım ve tırnaklarımı avuç içime batırırken deli gibi bağırdım; "Hamileyim!"

Fırlatmak üzere olduğu sandalye elinde kalakaldı. Gözlerimdeki yaşlar birer birer süzülmeye başladığında sandalyeyi bıraktı ve bana doğru döndü. Mavi gözleri ışıl ışıl parlarken öyle mükemmel baktı ki bana.. yaşlar daha hızlı akmaya başladı. Büyük bir şokun içerisindeymiş gibi gözlerini ağır ağır kapatıp açtı. Alnına düşen saçları geri ittirdi ve gülümsedi. Hızlıca yanaklarımı sildim.

"Ha-Hamile misin?" Gözleri büyük bir umutla bana bakarken sanki bunu yanlış duymamış olmayı diliyor gibi bir hali vardı. Kalbimin sıkıştığını hissettim. Yutkundum.

"Evet," dedim başımla onaylayarak. "Evet hamileyim." Gülüşü kocaman oldu. Utanmasa küçük çocuklar gibi zıplayacak ve oradan oraya koşturacaktı.

"Baba oluyorum." Dedi inanamazmış gibi ve daha önceden baba olmamış gibi. Bu haline gülmeden edemedim. Üzerime doğru geldi ve belime sıkıca sarıldı.

ELVEDA DEME BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin