13. Bölüm

2.2K 84 5
                                    

Uzun bir süre esen ılık rüzgarın eşliğinde ışıl ışıl parlayan geceyi izledik. Buradan gitmeye, onsuz tek bir an geçirmeye niyetim yoktu. Gamze'yle karşılaşınca ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Ekin gidecek mi, kalacak mı, şimdi nasıl olacak, Tolga yine delirecek mi? Kafamda milyon tane soru vardı. Başım ağırmıştı.

"Düşünmeyi bırak. Şuan sadece geceyi izliyoruz. Sen dememiş miydin gece bana her şeyi unutturuyor diye? Şimdi neden düşünüp duruyorsun, unutsana her şeyi." Sözleri içimi titretirken başımı omzundan kaldırıp parıldayan mavilerine baktım.

"Yapamıyorum. Düşünmeden duramıyorum. Gece bile bana yardımcı olmuyor. Tolga, ne olacak şimdi? Ne yapacağız bundan sonra? Yine mi başa döndük? Kendimi çok yorgun hissediyorum." Sıcacık elleri soğuk yanaklarımı kavradığında gözlerim huzurla kapanıp açıldı.

"Şuan geceye hapsetme kendini. Çünkü biliyorum o da iyi gelmeyecek sana. Şuan sadece bana odaklan. Ben iyileştireceğim seni, gerekirse bende senin yaralarına sarılırım. Bu durumda olmanın en büyük nedenlerinden biri de benim, farkındayım. Sana sert çıkışmam daha da gerilmene neden oldu, o yüzden çok pişmanım. Yapmamam gerekiyordu ama telafi edeceğim. Sen sadece düşünmeyi kes." Beni bu kadar güzel sevmesi ve sözlerinin içime işlemesi hiç adil değildi. Ona karşı olan gardım hemen düşüyordu.

"Tolga.. sen böyle konuşunca akıp gidiyorum sana. Bütün her şeyi siliyor hafızam. Sadece senden ibaret oluyorum. Yer, zaman, mekan, kişiler, olanlar ve olacaklar umrumda olmuyor. Ama bazen gerçeklerle yüzleşmek gerekiyor. İnan elimde olsa şuan da zamanı durdurmak isterdim." Beni yavaşça kendine yaklaştırırken dudaklarını burnuma değdirip çekti. Elmacık kemiklerimin ısındığını hissederken birazdan kızaracağıma adım kadar emindim.

"Tek isteğim şuan düşüncelerinden sıyrılman. Bunun için ne yapabilirim? Dikkati nasıl kendi üzerime çekebilirim?" Sözleri usulca kıkırdamama neden oldu. Birkaç saat önceki Tolga'dan eser yoktu. Bu uysal hallerine bayılıyordum.

"Zaten bütün dikkatim senin üzerinde şapşal. Sen yanımdayken farklı şeyler düşünmek saçma olur zaten. Bak ne geldi aklıma! Bu gece araba kiralayıp kaçalım mı buradan? Sonuçta koskoca Tayland! Bir sürü adaları var, gideriz herhangi birine. Telefonlarıda kapatırız mis gibi. Var mısın?" Hevesli sözlerim gözlerinin haylazlıkla parlamasına neden oldu. Bunu seviyorum.

"Emrindeyim.." dedi Ali'ye gönderme yaparken. Benim için tatil işte tam şuanda başlıyordu.

💞🌃🚘🎶🌙

Oteldeki çalışanlar sayesinde bulduğumuz arabayla yola çıktığımızda her şey bize yabancıydı. Yollar, radyoda çalan şarkılar, buranın havası.. her şey yabancıydı ama biz tanıdıktık. Ben Tolga'yı, Tolga'da beni her ayrıntımla tanıyordu. Şimdi uzayıp giden yol ve radyoda çalan daha önce hiç duymadığım şarkıyla onun her bir uzvuna kadar ezberlediğim yüzüne bakıyordum. Bütün dikkatini yola vermişken kaşları çatılmıştı. Yüzüne hafiften vurup duran ay ışığı onu daha çekici kılıyordu. Kendi kendime gülümsediğimde göz ucuyla bana baktı ve o da gülümsedi.

"Gece kadar siyah gözlerini üzerime dikip dikkatimi dağıtma benim. Yoksa her an sağa çekip gitmekten vazgeçebilirim." Söylediklerine kıkırdarken gözlerini bana çevirdi ve bu sefer biraz daha uzun baktı.

"Sıkılıyorum. Hava karanlık manzarada göremiyorum, hem şuan ki manzaram çok güzel. Görsen hayran kalırsın." Boşta duran sağ elini bana uzattığında hemen elini tuttum ve sıkıca kavradım. Derin derin bakan mavi gözleri kısa süre gözlerime kenetlendi ve kırmızı dudakları elimin üzerine naif öpücükler kondurdu. Anın etkisiyle eriyip gidiyordum.

"Sen ne güzel konuşuyorsun öyle.. beni etkilemeye çalışıyorsan emin ol başarıyorsun." Dediğinde utançla kıkırdadım. Alt dudağını dişledi.

ELVEDA DEME BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin