2. BÖLÜM

2.5K 210 10
                                    

Keyifli Okumalar 🖤

***

Karanlık. Derin uykumda hissettiğim tek şey karanlıktı. Uzanıyor muydum, oturur bir vaziyette miydim anlayamıyordum ama tek bildiğim şey evimde olmadığımdı. Hala uyuyor muydum? Yoksa uyanık mıydım ondan bile emin değildim. Göz kapaklarımın açık olup olmadığını anlayamayacak kadar hissizdim. Birkaç dakika boyunca yaptığım tek şey nefes alıp vermek oldu.

Rüyada mıydım? Rüyada olmalıydım. Dehşet bir karanlığın içinde hiçbir hücremi hissetmeden öylece duruyordum. Bu bir rüya olmalıydı ama yanağımda hissettiğim sıcak ıslaklık bunu inkâr ediyordu.

Ağlıyor muydum? Bunu bile hissedemeyecek kadar uyuşuktum. Yanaklarımda hissettiğim sıcaklık tenimi nemlendirmişti ve sadece gözyaşlarımın değdiği yerleri hissediyordum. Gözyaşlarımın soğuk tenime bahşettiği sıcaklıkla göz kapaklarımı hareket ettirebildiğimi fark ettiğimde, her göz kırpışımda kirpiklerim bir şeye sürtünüyordu. Gözlerimi açıp kapattığımda kirpiklerimin değdiği şeyin hışırtısı kulaklarıma doluyordu. Hareket edebilseydim her şey açığa kavuşacaktı lakin hiçbir yerimi hareket ettiremiyordum, tonlarca ağırlığın altında kalıp uyuşmuş gibiydim.

Bilincim yeni yeni uyanırken nerede olduğumu ve yüzümün ne ile kaplı olduğunu anlamaya çalışıyordum ama burası öyle karanlıktı ki anlamak imkânsızdı. Neredeydim, buraya kim tarafından nasıl getirilmiştim, neden bu haldeydim, neden vücudumu hissetmiyordum? Ölüden farksızdım. Gözyaşlarım bana yaşadığımı hissettirmek istercesine durmadan akıyordu. Korkudan mı ağlıyordum? Belki de burada sessizce ölecektim. Korkmalıydım.

Saatlerce hareketsizce bekledim, kendimi zorlasam da hareket edemiyordum. Tek yaptığım ağlamaktı ve artık tüm vücudumun felç olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bağırmak istiyordum ama ne dudaklarımı oynatabiliyordum ne de ses çıkartacak gücüm vardı. Ağladıkça daha da tükeniyordum. Korku bedenimi tamamen esir almıştı, burada çürüyecektim.

Ne zamandır buradaydım bilmiyorum ama açlıktan beynim bana oyun oynamaya başlamıştı. Kulaklarım uğulduyordu, sesler duyuyordum. Sanki metrelerce uzakta insanlar konuşuyordu. İnsanlar mı? Bu karanlıkta mı? Delirmiş olmalıydım.

Nefesimi tutup daha dikkatli dinlemeye çalıştım. Sesler kesilmişti, kafayı mı yiyordum? Kafayı yiyorsun. Kendime sorduğum soruya aklımın cevabı gecikmemişti.

Burada yalnızdım. Hayatın boyunca yalnız ölmekten korktun ve şimdi yalnız öleceksin. Haklıydı. Bunca zaman ölürken yalnız olmaktan korkmuştum, sanki yanımda birileri olursa cesurca ölecekmişim gibi. Ah, ne büyük aptallık.

Saniyeler sonra sesler yeniden kulaklarımı doldurdu. Aklımın beni aşağılaması yetmiyormuş gibi bir de halâ oyunlarına devam ediyordu. Hayır! Bu bir oyun değil. Onlar gerçek! Bu kez konuşan kalbimdi. Ah, benim saf kalbim. En kötü durumda bile polyannacılık oynardı. Aklım, kalbimle arama girecekken kalbim onu susturdu. Sadece onları dinle.

Dediğini yapıp içimdeki sesleri susturdum ve yalnızca dışarıdaki sesleri dinledim. Evet, duyuyordum. Şayet bu bana beynimin oyunuysa sesler birazdan kesilecekti. Nefesimi tutup bekledim. Kaç saniye bu şekilde beklediğimi saymamıştım ve sesleri halâ duyuyordum. Bu sesler gerçekti!

Net duyamıyordum ama konuşanların erkek olduklarından emindim. Sesler her saniye daha da yakınlaşıyordu. Göğsümde bir umut filizi yeşerirken gözyaşlarım durmaksızın süzülüyordu yanaklarımdan. Ben bir umut kurtarılmayı beklerken birden köpek sesleri yükseldi, ardından yüksek sesle bağırışmalar. Hepsi dibimde olup bitiyordu sanki ama aynı zamanda uzaktı. Köpekler hiç susmadan havlarken insan sesleri birden kesilmişti. Tam o anda hışırtılar duymaya başladım, sanki birisi kağıt dolu bir kutuyu eşeliyordu. Heyecandan nefesim kesilirken kalbim haddinden fazla hızlanmıştı. Birkaç saniye sonra yüzüme bir el dokundu, çığlık atmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Yüzüme dokunduğunda emin olamayıp biraz daha sert dokundu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 04 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KİPE KİPWhere stories live. Discover now