Bölüm 5

76 11 5
                                    

  Multide şaşkın kız Dilay:)


 İnsanlar, ne olursa olsun dış dünyayla ilişkilerini kesseler bile onlara gerçekte, kim olduğunu en iyi gösteren tek bir şey vardır.Aynalar.

''Gelmeyeceğimi zannetmiştin,büyük ihtimal'' dedi çadırın diğer ucundan tutup bana yardım ederken.Bir müddet sessiz kalmıştım.Soğuk nedeniyle ellerimde ki eldivenleri çıkartıp bir kenara koydum.Çünkü bunlarla iş yapmam zorlaşıyordu.

'' Doğrusunu söylemek gerekirse,seni burada görmeyi pek beklemiyordum'' dedim sessizliği bozarak.

Siyah deri ceketini çıkartıp, getirmiş olduğu çantasının yanına bıraktı .

'' Aslında haklısın,gelmeyi pek düşünmüyordum.Bilirsin işin ucunda sözlü notu var ''dedi.Yüzünde ki tebessümle.

Omuz silktim.'' Doğru ,okulun ilk günü test çözen birine göre, bu kampa gelmemen aptallık olurdu'' dedim.

Konuşmaya daldığımızdan ,çadırı çoktan kurmuş olduğumuzu fark ettim.Yaşar hoca ,Pars'ın yanına gelip '' Gelmene sevindim Pars.Çünkü senin gibi bir öğrencinin ,sırf kampa gelmediği için kötü sözlü notu almasını istemezdim '' dedi.Mahcup bir şekilde hocanın karşısında duran Pars '' Özür dilerim hocam,ailevi sebeplerden dolayı geciktim'' dedi.

Herkes çadırını çoktan kurmuş, içine geçip hazırlığını bile bitirmişti.İyide peki ben Parsla nasıl aynı yerde kalacaktım.Merak ve endişeden tüm parmaklarımı çıtlatmış,hatta bazılarını ikinci kez çıtlatmaya geçmiştim.

Kamp kenarında taşlardan oluşturulmuş oturacak yerler vardı.Pars, sınıftan ayrı bir köşede tek başına oturup telefonuyla ilgileniyordu.Çoğu insanın gözü Pars'a garip bir şekilde bakarken, kimisiyse çoktan değişik dedikodular uydurmaya başlamıştı bile.

Yanına geldiğimi öksürerek belli etsemde ,telefona daldığından geldiğimi fark etmedi.Omzuna dokunup '' Kampa gelip, teknolojiden kurtulman gerekiyor,senin gibi dünyadan soyutlanman değil '' dedim.

Elinde ki telefonu hızla yere bıraktı.Telaşlı gibi gözüküyordu.Yüzüne zorla bir gülümseme yerleştirdi. '' Bir sorun mu var? '' dedi.

'' Ben seninle aynı çadırda yatamam ,yani bu olmaz ki.Sence de öyle değil mi? '' dedim içimi kemiren bu durumu. Saçlarını karıştırıp,gözlüğünü düzelti. Bu sözüme karşı bir şey demeden yanımdan ayrıldı.

Ağzımı açıp ,''Tam nere gidiyorsun? diyecektim ki sustum.Sonuçta sağı solu belli olmayan biriydi.Hem böyle biriyle aynı çadırda kalmam beklenemezdi.

Sırt çantasını alıp , yanıma geldi.'' Merak etme,bende seni rahatsız etmeyi düşünmüyordum.Yalnız,Yaşar hocaya söyleme istersen,yoksa sorun çıkartabilir.Herkes uyuduğunda ben uyku tulumunu alıp,çadırın yanında yatarım'' dedi. Ayy gerçekten utanmıştım.Cidden,böyle davranması daha da kafamı karıştırıyordu. Kimdi bu çocuk.O gece neden öyleydi.

''Ama donarsın,bu soğukta uyku tulumunda olsan dahi'' dedim. Cevap vereceği zaman Gökhan yanımıza geldi. '' Ne o Dilay, bakıyorumda eziklerle takılır oldun'' dedi. Sinirlenmiştim.

'' İstersen,senle arkadaş olmayabilirim Gökhan.Kendini bu kadar aşşağlamana gerek yok.Lütfen '' dedim.

''Bana bak,Dilay'' diye tısladı.Yumruklarını sıkıyordu.Müdür ne dedi bilmiyorum ; ama artık Pars'a sözlü hakaret dışında bir şey yapamıyordu.

Pars'ın, kolumdan nazikçe tutması nedeniyle Gökhan'ın yanından ayrıldık.Gökhan arkamızdan şaşkın şaşkın baka kalmıştı.Kolumu nazikçe tutan Parsla ;geçen akşam kolumu kangiren yapan Pars arasında dağlar kadar fark vardı.

KİMLİKSİZ( DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now