DG -13. Bölüm: NİŞANLI KAÇAKLAR

Start from the beginning
                                    

"Asude şuan sadece susuyorum. Benim de zamanımın geleceği günlerin hayalini kurarak sana sabrediyorum."

"Hayaller sonsuz ve imkânsızdır Devrim. Olacağını bilsen hayal kurmazsın." O sırada arkalarından gelen ayak sesleri ile ikisi de duraksadı. Asude elinde duran kepçeyi aldığı yere geri bırakırken, hemen hanım kız rolüne geri döndü.

"Bu kataloğumuz hanımefendi. Beğendiğiniz modeli seçin, ben depodan getireyim." Asude, uzatılan kataloğu eline aldı ve Devrim'in yanına geçti. Sayfaları çevirirken çeyiz setlerinden kendisine hitap eden bir modeli arıyordu.

"Bu nasıl?" Gümüş renkli işlemelerin olduğu porselen takımı ve kare tencere takımını işaret etti. Devrim tepeden bakarken hiç ilgili değilmiş gibi görünse de bu işlerden anlardı. Gözlerini kısarak modeli inceledi.

"Beğenmedim." Asude, hiç sesini çıkarmadan sayfaları yeniden çevirirken en sonunda aradığı gibi bir model bulmuştu.

"İşte bu," tamamı çelikten oluşan takımı beğendi.

"Emin misin?" Devrim kadının kararsız hallerini bildiği için sorma gereği duymuştu. Bu kadar malzemeyi aldıktan sonra geri getirmek istemiyordu.

"Evet, ama çatal, bıçak setine ve kahvaltı setinin desenlerine bakmak istiyorum. Hatta siz bütün seti bana gösterin." Satıcı bıkkın bir halde oflarken, Asude adamı görmüyordu.

"Buyurun, yukarıya çıkalım ve siz setimize bakın." Hep beraber merdivenlerden üst kata çıktılar. Asude basamakları tırmanırken hemen önünde ilerleyen satıcı ile dalga geçmeyi de unutmamıştı.

"Üst katın ışıklarını açmasına gerek yok dev. Maşallah kafası led panelleri gibi parlıyor." Devrim kadının sözlerinden utanarak onu dürtmüş, susmasını söylemişti. Dilini bazen tutması gerektiğini ciddi ciddi konuşması gerekiyordu. Şuan bu mümkün olmadığı için, Asude'yle konuşma kısmını düğünden sonrasına bırakıyordu.

"Sizin beğendiğiniz takım bu hanımefendi. Tam tamına iki yüz kırk sekiz parça." Asude gösterilen takımlara baktı. Desenleri istediği gibiydi. Çatal, bıçak takımına baktığında hemen yan tarafta olan takımın modeli daha çok hoşuna gitmişti.

"Çatal takımını bununla değiştirebiliyoruz değil mi?"

"Elbette."

"O halde bu olsun. Kahvaltı takımına da düz olanı istiyorum. Bu fazla pembe."

"Tabii efendim." Asude isteklerini bir bir sıralarken, görevli hepsini listeliyordu. Tüm liste bittiğinde iki adam da derin bir nefes alarak rahatladı. Devrim ve görevli yorulmuştu ama Asude hâlâ yorulmamış, etrafta gezmeye devam ediyordu.

"Pekâlâ, Zeki kardeşim bu aldıklarımızın fiyatı nedir?" Asude yeniden konuşmaya başladığında Devrim olaya el atması gerektiğinin farkına vararak Asude'yi susturdu.

"Asude, sen geri geç bakalım. Bunları beğendin mi sen? Geri tarafı bende." Evden çıkmadan önce Rukiye Hanım ısrarla mutfak eşyalarının parasını kendisinin vereceğini söyleyerek kredi kartını ellerine tutuşturmuştu. Devrim ise bunu asla yapmayacağı için kimseye bir şey söylemeden kafasına koyduğunu yapacak, büyüklere bir şey söylemeyecekti.

"Nedir kardeşim borcumuz?"

"Çeyiz paketimiz olduğu için fiyatlar belirli. Diğer mağazalarda 6.359 TL fakat bizdeki kampanyalı fiyatı 5.749 TL size olur fiyat ise 5.600 TL." Devrim esnaf olmanın verdiği öz güvenle gülümsedi.

"Bende esnafım kardeşim. Sen diğerlerinde, bizde hikâyesini bırak köşeye. Sonuçta babanızın oğlu değiliz ki Asude'ye sinir olduğunuzu da biliyorum. Öyle keyfiye indirim yapmazsın. Sen şimdi bana onu, bunu karıştırmadan söyle. Ne kadar olur bu takım?" Devrim haklıydı.

AFİLİ ÂŞIKLAR SERİSİ 1-2 (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now