Çete 2 || Küllerinden Doğuş

Bölüm 44

Multimedia'da ki müzik ile okuyabilirsiniz, One Direction - Happily. Biterse başa sarın!

Bölümü gözden geçirdim fakat yanlışlar olursa, kusura bakmayın. İyi okumalar!

-1 Hafta Sonra-

Elimi gözüme götürüp ovuşturdum. Biri gece yatmadan önce şu perdeleri çekmemiz gerektiğini bize söylemeliydi artık!

Yatakta doğrulup Zayn'e baktım. Yüz üstü yatmış, kollarını yastığının altına yerleştirmişti. Gözleri kapalı, saçları gözlerine düşmüş ve dudakları aralanmıştı. Gülümsedim. Alnındaki saçlarını yavaşça geri itip dudaklarımı alnına bastırdım. Hafif terlemişti.

"İyi ki hayatımdasın" Diye fısıldadım suratlarımız oldukça yakınken. "İyi ki benimsin" Gözleri aralanırken dudaklarına arsız bir gülümseme yayıldı. Kollarını açarak gerindi. "Sanada günaydın hayatım, aşk dolu sözlerine bayıldım" Omzuna yumruk atıp sinirle inledim. "Pisliksin" Kahkaha atmaya başlamıştı. Koltuktan kalkmaya yeltendiğimde kollarını belime doladı ve ben üstte, o altta yatağa düştük. Kulağımın arkasına öpücüklerini kondurmaya başlamıştı.

"Zayn! Kalkmamız gerek kızlarla alışverişe çıkacağım bugün!" Diye homurdansamda, bırakmamıştı. Bir süre yatakta oyalandıktan sonra kalktım. "Gitmesen olmuyor mu ya?" Dedi boğuk sesiyle. "Maalesef hayatım, hadi gel ben kahvaltıyı hazırlıyorum" Arkamdan homurdandığını duysamda umursamadan yatak odasından çıktım. Uzun koridorun ardından, salona açılan mutfağa girdim. Dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp, mutfağı salondan ayıran duvara montelenmiş yarım masanın üzerine dizdim.

Dolaba geri dönerek, omlet için gerekli malzemeleri çıkarttım. Su sesi geldiğine göre, Zayn duş alıyor demekti. Telefonumun sesini duyunca elimdekileri tezgâha bırakıp yatak odasına yöneldim. Komodinin üzerindeki telefonumu alıp ekrana baktım.

"Efendim güzelim?" Derken mutfağa geri dönmüştüm. "Allison, ben çok heyecanlıyım yerimde duramıyorum! Normal mi bu?" Sesindeki endişe ve korku beni güldürdü. "Gayet normal Mira, evleniyorsun!" Derken yumurtaları kırmış, çırpmaya başlamıştım. Küçük tavaya tereyağını koyup ocağa bıraktım. Kahve makinasına ilerleyip kahvesini ve suyunu koydum. Tuşuna basıp ısınmasını beklerken, Miranda'nın sesini duymuştum. "Evleniyorum ben cidden ya! Tanrım, aklımı kaçıracağım!" Kahkaha attım.

"Sakin ol Mira, hiçbir aksaklık olmayacağını sana temin edebilirim. Gelinliğin hazır, davetiyeler yerlerine iletildi, mekan istediğin gibi süslendi, dün akşam catering şirketiyle konuştum yemekler ve içecekler hepsi hazırmış. Dediğim gibi hiçbir aksaklık olmayacak" Sözlerim bittiğinde derin bir nefes alıp vermişti. Çırptığım yumurtayı tavaya döktüm.

"Teşekkür ederim Allison, her şeye koşuşturdun"

Ah, evlenirken herkes bu kadar duygusal olmak zorunda mı?

"Rica ederim güzelim" Dedim gülümseyerek. "Sen kaçta geleceksin?" Dedi hiç beklemeden. "Kahvaltı yapalım, hazırlanıp çıkacağım. Sen kızları aradın değil mi?" Bir kaç tıkırtı geldi. "Evet aradım. Kapatmalıyım Ally, Harry çağırıyor. Görüşürüz!" Kıkırdadım. "Görüşürüz" Telefonu tezgâha bırakıp yumurtayla ilgileniyordum ki, belime dolanan eller ve boynuma kondurulan öpücük durmama neden olmuştu.

"Çok güzel olma düğünde tamam mı? Miranda'yı sollarsan büyük sıkıntı olur" Söylediklerine kıkırdadım. "Pekâlâ Malik, çok güzel olmam. Ama sende çok yakışıklı olmayacaksın. Harry'i sollarsan büyük sıkıntı olur" Desem de, o takım elbisenin içerisinde nefes kesici olacağını biliyordum. "Tamam hayatım" Kahve makinasının sesini duyduğumuzda, belime sarılmayı bırakıp bardak çıkarttı. Omlet hazır olduğu için, tabaklara alıp masaya yerleştirdim.