Little do you know

Bölüm 2

Not: Yukarıdaki video bu hikayeye adını veren ve bana ikisinin ne kadar yakıştığını gösteren bir kanıt gibi bir şey oldu. Hayal gücümü ikisi adına konuşturmam gerektiğine karar verdim. Keyifli okumalar.

MAMA 2015 Ödül töreninden 2 hafta geçmişti.

Hyuna gözlerini ovuşturarak yatağından mırıldanarak kalktı. Ayaklarını soğuk mermerde yavaşça sürüyerek banyoya girdi. Bugün Skillerix ile yapacakları ortaklık için şirkete gitmesi gerekiyordu. 4minute olarak şubatta geri dönüş yapacaklardı. Dişlerini fırçalarken bu sefer yapacakları comeback'ın her şeyi düzelteceğini umuyordu. 4minute ve şirket içindeki sorunları bu şekilde daha rahat çözeceklerine inanmadan edemiyordu. Üzerindeki yavaşça çıkardı. Uzun siyah saçları göğüslerini örtüyordu. Yeni görünümüne hala tam olarak alışamamıştı. Duş alırken radyo dinlemenin iyi olacağını düşünerek sesi biraz yükseltti.

"Evet, Seoul vatandaşları! Umarım güzel bir güne uyandınız. Burası KBS One FM! Hepinizin keyfini yerine getirmek adına hareketli bir parça ile güne başlıyoruz. EXO-Growl! Bizi dinlemeye devam edin!"

Hyuna, banyoyu dolduran müziği dinlerken suyla oynamaya başlamıştı. Bacaklarını yarım yamalak bildiği kareografiye göre hareket ettirmeye başlamıştı. Bugün güzel geçecekti.

__

Kwon Jiyong başının aşırı zonklaması sonucu acıya daha fazla dayanamayarak kendini yataktan ileriye doğru kaldırmaya çalıştı. 'Tamamen bir ayyaşa dönüşüyorum.' Diyerek kendi kendine mırıldandı. Kafasını sallayarak sersem bir biçimde banyoya girdi.

Duşunu alıp üzerindeki alkol ve sigara kokusunun arınmasını sağladıktan rahatladığını hissetmişti. Odasına geçerek radyo açmaya karar verdi. Evin sessiz olması kendisini iğreti hissettiriyordu bazen. Exo- Growl'un çaldığını duyunca başını müziğe uygun olarak sallamaya başladı. Üzerini giyindikten sonra şirkete geçecekti. Grup olarak Çin'de yapacakları fan meetingleri ve bu yılki 10 yıl şerefine düzenleyecekleri konserler ile ilgili toplantı düzenleyeceklerdi. Bu ay Japonya'da 3 konser düzenleyeceklerdi. Golden Disk Awards içinde Kore'ye döneceklerdi.

"Biri beni öldürsün." Kendi kendine bağırdı.

Saçını hızla yarım yamalak kurutarak şirkete gitmek için hızla evden çıktı. Young Bae'yi aramayı düşünse de kız arkadaşıyla olacağını düşünerek bu isteğinden vazgeçti.

Starbucks'un önünde kahve almak için durdu. Saçlarını siyah beresinin altına gizleyerek siyah gözlüklerinin altına gizlenerek hızla Starbucks'a doğru koştu. Hava aşırı soğuktu. Sıcak bir şeyler içmezse donacağını hissediyordu.

"1 tane americano. Şekersiz, kremalı."

Görevli adamı garipseyerek baştan aşağı şöyle bir süzdü.

"Peki efendim."

G-dragon sipariş hazırlanırken arkasını kasaya dönerek etrafında koşuşturan insanlara bakındı. Gün daha yeni başlıyordu. İnsanlar iş telaşıyla soğuğa aldırmadan Starbucks'ın önünden koşarak geçiyorlardı. Gözlerini önüne çevirecekken cafenin kapısı hızla açıldı. Genç bir kadın, renkli beresini düzeltmeye çalışırken takmış olduğu gözlükleri çantasına koyarsa daha iyi olacağını düşündü. Pembe dudaklarını dişlerinin arasına sıkıştırarak sinirle mırıldandı. Siyah asker botlarına sıkıştırdığı jean pantolununun rahatlığını hissederek bacaklarını kimseye belli etmemeye çalışarak yavaşça gerdi. Jiyong, onu tanımıştı. 2015 MAMA'dan beri ilk kez kendisini görüyordu.